havadurum

Gülpınar'da yeniden sondaj tehdidi

2188

 Gülpınar halkı, zeytinlik alanlarında yapılmak istenen jeotermal sondaj çalışmasına karşı 33 gün boyunca nöbet eylemi yapmış, eylemin sonunda sondajcı şirket bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Gülpınar ve çevre köyler daha büyük bir sondaj tehlikesi ile karşı karşıya.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan duyuruda Gülpınar’da yapılmak istenen yeni bir sondaj çalışması için ÇED sürecinin başladığı belirtildi.  Transmark Turkey Gülpınar Yenilenebilir Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan Transmark Jeotermal Enerji Santrali projesi için Çanakkale Valiliği tarafından ÇED sürecinin başlatıldığı belirtilen duyuruda; “Çanakkale İli Ayvacık, ilçesi Tuzla-Gülpınar-Kocaköy (İR. 17/44) mevkiindeki Transmark Turkey Gülpınar Yenilenebilir Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan Transmark Jeotermal Enerji Santrali projesi ile ilgili olarak Çanakkale Valiliğimize sunulan dosyayı P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği`nin 17. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur” denildi. Daha önceki sondaj projesine nazaran çok daha büyük bir proje sahasına sahip olduğu belirtilen proje için ‘4 bin 256 hektarlık’ alan içerisinde sadece Gülpınar değil Babakale, Tuzla, Yukarıköy, Kocaköy, Kızılkeçili gibi köylerin de sondajdan ciddi şekilde olumsuz etkileneceği ifade edildi. Yine projenin Tuzla Barajına 210 metre mesafede yer aldığı ve içme suyu açısından büyük bir risk olduğu belirtildi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Yönetim Kurulu üyesi Önem Usta proje tanıtım dosyasını incelediklerini ve en kısa sürede gerekli hukuki işlemleri başlatacaklarını ifade ederek, 30 yıllık ömrü olan santralin, 30 yılın sonunda bölge tarımına geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini ifade etti. Usta; “Bu projeden etkilenecek olan bütün köyler projeye karşı çıkacak. Hem biz Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği olarak, hem de çevre köylerin desteği ile yasalar çerçevesinde tüm hukuki yollara başvuracağız!” dedi.

 
“Çok büyük bir ruhsat alanı var”
Usta; “Proje Tanıtım Dosyasını incelediğimizde çok büyük bir Ruhsat Sahası için izin verildiğini gördük.  Bizim davacı olduğumuz Pınarkale’nin ruhsat alanı toplam bin 488 hektardı, bu 4 bin 256 hektarlık bir alanı kapsıyor. Çok geniş bir alan için ruhsat verilmiş. Gülpınar, Babakale, Tuzla, Yukarıköy, Kocaköy, Kızılkeçili köyleri gibi birçok köy bu ruhsat alanından etkilenecek. En dikkat çekici nokta ise proje sahasının Tuzla Barajına 210 metre mesafeye kurulacak olması! Baraj suyunu içme suyu ve sulama suyu olarak birçok köy kullanıyor, bulaşma riski nedeniyle çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
 
“30 yıllık proje ömrü ön görülüyor”
Usta; “Söz konusu proje için 30 yıl proje ömrü öngörülmekteymiş. 30 yıl sonra kaynaktan faydalanamaz olacak ve biz köylülerin elli yıldır, yüzyıldır yetiştirmeye çalıştığımız emek verdiğimiz, tek geçim kaynağımız olan zeytin ağaçlarımıza ve tarım arazilerimize zarar verip gidecekler!  Tuzla’da var olan Jeotermal Enerji Santrallerinin Tuzla tarımına, Tuzla’nın domatesine, fasulyesine ne kadar zarar verdiğini herkes biliyor. Halk artık Jeotermallerin çevreye olumsuz etkilerini çok iyi öğrendi.  Bu projeden etkilenecek olan bütün köyler projeye karşı çıkacak. Hem biz Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği olarak, hem de çevre köylerin desteği ile yasalar çerçevesinde tüm hukuki yollara başvuracağız!” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş