Havyarcı artist simitle bile yaşarmış!!!

Değerli Okurlarım ;

Bir ülke, ‘yalakalık’ ile yol alamaz. Medya, bakıyorsun kim çok para verirse onun davulunu çalar oldu. Halk, izlemiş izlememiş fark etmez. Yalakalar için köşe yazarlarımız, içlerinde yıllanmış kalemler maalesef ki o yalaka kervanından nasiplerini fazlası ile nemalanıyorlar ve her söze alkış, her yanlışa padişahım çok yaşa demekteler. Bu nasıl bir ahlaki bakış? Bunların canı yandığında dünyaya sesleri duyurulur.  O kadar organize bir yapıdırlar. Tıpkı kene gibiler. Kan emerler, kan kalmaz ise başka bir leşe konarlar ve yeni bir kral gelince iktidara, eski krala çıplak derler. Yeni krala da , “kral çok yaşa” diye bağırırlar. Ahlak bitmiş ise yapacak bir şey yok. Sanatçı diye kendini yutturanlar ‘simit yiyerek bile yaşarız’ derler. Utanmazlar!

Siz bugünlere gelene kadar kaç kişinin canına okudular, batırdılar, ortada bıraktılar. Simit yerlermiş… Yesinler seni ve senin gibileri. Bir de bazı sanatçılar utanmadan reklam filmleri çekmiş. Türk lirasını övüyorlar gözlerimizin içine bakarak, utanmadan gülerek övgüler yağdırırlar. Bir tosuncuk gelir aklıma, bir de Bitcoinci vardı, piyasayı dolandırdı gitti. Gitmeden önce yine bazı yüzsüzler, kemik yalayıcıları, sanatçı müsveteleri boy boy reklam filmlerinde oynadılar. O dolandırıcıların hırsızlığına ortak oldular yani. Adı sanatçı,  kaç tanesini dünya tanıyor? Hangisi dünya starı oldu?  Bizim mi haberimiz yok?  Kızgınım, çok kızgınım. Bu kadar yalakalık yapmaya değer mi? Bin yıl mı yaşayacaksınız? Lafa gelince namus abidesi oluyor. Neredeyse peygamber gibi sözler edersiniz. Akil insan oluverirsiniz. Akil olmak ne anlama gelir bile bilmiyorlar. Akilmiş… Hadi oradan, olsa olsa palyaço olursunuz. 

Vatan elden gidiyor, ortalık toz duman, bizim sanatçılarımıza bakın hele. Her tezgahın içindeler. Akillerimiz keza öyle. Bu kadar mı basite indirdiniz? Ülke menfaatini kendi menfatinizin altında tutarsınız. Lafa gelince hepsi Atatürkçü, cumhuriyet çocuğu olurlar. Arkada her haltı yerler. Mustafa Kemal Atatürk ne demiş; “Belediye başkanı olursunuz, mebus olursunuz, bakan, başbakan olursunuz, hatta reisi cumhur bile olursunuz fakat sanatkar,  sanatçı olamazsınız.” Boşuna dememiş. Sanatçı, gazeteci, akil insanlar, bunlar para pul peşinden koşar ise halkı kim aydınlatır? Bu kadar mı gözünüz dönmüş? Vatan elden gider iken, millet pazarlardan dökülmüş sebze ve meyveyi, çöpten ekmeği toplar iken hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Geçmişte belgeseller ve hayat hikayelerinde gördük, duyduk. Bugün üç kuruş cebinize para girince kendinizi sanatçı mı sandınız? Bu halk sizi dinlemez ise filmlerinize gelmez ise siz kimsiniz kim?!