havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Hayat Devam Ediyor

Seçimleri geride bıraktık. Hayat, kaldığı yerden devam ediyor. Bugüne değin seçimlerin sonuçları üzerinden söylenmesi gerekenler, yazılıp çizilmesi gerekenler, tartışmalar, yorumlar,analizler yapıldı.

675

 Sonuçların ortaya çıkardığı etkilenmeler üzerinden bir süre daha bu tartışmaları dinleyeceğiz. Tekrara düşmemek için belki bir genelleme yapmamız beklenebilir. Birincisi; hiçbir toplumsal olay öncesinden bağımsız değil. İkincisi; kışkırtılmış üretilmiş kaygı ,korku,geleceğe dair yaratılan endişeler,savaş tehlikesi,can ve mal güvenliği konusunda duyulan endişelerin belirleyici olduğu bir seçim sonucuyla karşılaştık. Seçim öncesinde, daha doğrusu 7 haziran -1 kasım arasında yaratılan toplumsal iklim ve çatışmalar karşısında ``majestelerinin muhalefeti`` çizgisini aşmayan ve en olumsuz gelişme karşısında ``bu durumu tasvip etmemiz mümkün değil`` söyleminden öteye bir tavır belirleyemeyen naif sosyal demokrat politikacı tutumun yanısıra ; diğer bir politik tutum ise milliyetçi argümanların ötesinde her gelişmeye kendisini kapatmış bir hat üzerinden yürüyenler elbette 1 Kasım’dan sonra bir şaşkınlık yaşamış olabilirler ve oldular. Bir üçüncüsü ise; kendi pozisyonunu politik perspektifini değerlendirme zahmetine katlanmayan ve beğenmediği her toplumsal fenomen karşısında halka kusur bulan, ``bu milletten birşey olmaz`` ucuzluğuna sığınan çeşitli ``solcu`` tipolojilerini bir yana bırakırsak,bu yılgınlık yayıcı,umutsuzluk tacirlerinin sözlerini elimizin tersiyle itersek hem olup biteni hem geleceğe dair sağlıklı politikaları ve pratik tutumları belirleme olanaklarının var olduğunu görüp anlayabiliriz. Geçmeden bir cümle söyleyelim. 7 Haziran - 1 Kasım arasındaki gelişmeler iki yöne akabilirdi. Yukarıda sıraladığımız olayların yarattığı birikim AKP`yi al aşağı edecek bir kanala akacağı gibi bu günkü sonucu doğurabilecek bir karakteristiği de içerisinde barındırıyordu. Bu noktada muhalefet partilerinin ve diğer tüm politik organizasyonların şapkalarını önlerine koyup bir değerlendirme yapacaklarını-yapmak zorunda kalacaklarını söyleyebiliriz. AKP seçim sonucunda kendisinin bile beklemediği bir moral ve psikolojik üstünlük elde etmiştir. Güç yenilemesi yapmıştır. Bu moral ve psikolojik üstünlüğe dayanarak bu güne değin birikerek büyüyen ve kendisini sıkıştıran sorunlardan kurtulma veya en azından bu sorunları öteleme ``iç`` ve ``dış`` muhaliflerinin tasfiye etme politikaları için yeni-yenilenmiş  bir motivasyon kazanmıştır. Ancak ulusal sınırların ötesinde AKP`yi kuşatan sorunlar yumağı devam ediyor. Önümüzdeki aylar ekonomik gelişmeler açısından iç açıcı görünmüyor. Kazanılan bu moral motivasyon bu sorunlardan kurtulmak için yetmeyecektir. Uygulanan savaş ve çatışma politikaları uzun vadede sürdürülebilir değildir. Bizler açısından ise demokratik mevzilerimizden,yaşanılan olumsuzluklara karşı eleştirel tutumumuzdan demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanma kararlılığımızdan bir adım dahi geri atmamız söz konusu değildir!... Hukukun üstünlüğünü savunacağız,adaleti savunacağız,özgürlüğü savunacağız,barışı savunacağız!... Bir bütün olarak yaşamı savunmaya devam edeceğiz!... Sandık ve seçim demokrasilerin kendisi değil,tek mücadele alanlarından sadece birisidir. İfade özgürlüğünü ,toplantı ve gösteri haklarının,örgütlenme haklarının sonuna kadar kullanılması konusundan çabalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz... İnsanca yaşanılacak bir ülke için , hayatın tüm alanlarında mücadeleyi yükseltmenin gerekliliği bilinciyle ve yaşadığımız toplumun özelliklerini gözeterek çabalarımızı sürdüreceğiz. Savaş karşıtı,çatışma karşıtı pozisyonumuz sürecek!... Bıraktığımız yerden devam edeceğiz!... Hukuk,yurttaşlık ve insan hakları bilincinin yükseltilmesi için elimizden gelen her çabayı göstereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın!...

    Biliyoruz ki yurttaşlık bilincinin gelişmediği bir  ülkede, bir ceza hukuku profesörü bile dolandırıcılara 4 milyon ``eski parayla 4 trilyon`` parayı bir otobüs durağının arkasında elden teslim edecek bir davranış sergileyebiliyor.İşte korkunun-devlet korkusunun sonuçlarından çarpıcı bir örnek!...

   Evet,hayat sorunları, umutları ve çelişkileriyle  devam ediyor. Evet hayat devam ediyor, mücadele de öyle!...