turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım siz bu satırları okurken 'TAMAM' sandığına tam 4 gün kaldı. Eminim ki sizlerde "Artık yeter şu sandık bir an önce önümüze gelsin" diyorsunuz.
Neden mi jübile vakti?
1 – 1923-2002 yılları arasında(89 yılda) tüm hükümetler 713 Milyar dolar harcamış.
2 - AKP Hükümetleri 2002-2018 yılları arasında(16 yılda) 2 Trilyon 94 milyar dolar harcamış.
3 – Türkiye 89 yılda 247 Milyar dolar dış ticaret açığı verirken, AKP Döneminde dış ticaret açığı toplam 967 Milyar dolara yükselmiş.
4 – AKP 14 yılda 2 Trilyon dolar vergi toplamış.
5 – 16 yılda kamu ve özel kesimin toplam borcu yaklaşık 800 Milyar dolar olmuş.
6 – AKP 16 yılda tek fabrika yapmadı. Atatürk’ün bıraktığı ne varsa haraç-mezat 65 Milyar dolara sattı. Fabrika yapmıyor ama Kıraathaneler ve 53 Cezaevi daha yapacak.
7 – Çankaya Köşküne Atatürk, İnönü ve diğer Cumhurbaşkanları sığdı, ama Erdoğan sığamayarak yaklaşık 2 Milyar dolara 1150 Odalı Sarayını yaptı. Ayrıca 300 Odalı yazlık Saray yaptırıyor.
8 – Beştepe Sarayı için 1 dakikada harcanan para 1603 TL. Yani bir işçinin aylık net maaşını 1 dakikada harcıyor.
9 – Sarayın 1 Aylık elektrik gideri 21 Milyon TL. (Oysa bu parayla 1 Hastane, 5 Okul yapılabiliyor ve 70 bin üniversite öğrencisine harç parası verilebiliyor.)
10 – Sarayın 13 günlük gideri ile satılan tüm şeker fabrikalarının zararı karşılanabiliyor.
11 – Bir taraftan FETÖ ile mücadele ettiğini söylüyor diğer taraftan Fetö’yü Pensilvanya’da ziyaret edenleri milletvekili yapmak için listeye yazıyor.
12 – Kuvvetler ayrılığı prensibini yok eden, “Tek Adam” Oligarşik yapısını iyice yerleştirmeye çalışıyor. “Demokratik Parlamenter Sistemi” yok etmek için çaba harcıyor.
*R. Tayyip Erdoğan’a 3 Haziran 2015 tarihinde Kahramanmaraş’ta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:
“Erdoğan, sen Esad’ın kirli bir kopyası, Pesilvanya’nın eski sevdalısı, Washington’un daimi tutsağı, Kandil’in tavizsiz havarisi, Ermeni’nin hısımı, Türklüğün yaşayan düşmanısın” demişti.
(İşte bu nedenle; yukarıdaki sözleri de rahatlıkla sindirip “Cumhur İttifakı” yapanlar için tabii ki Jübile ‘Vakti!’ gelmiştir.)
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları 16 yıl kömürle makarnayla yönetildik! Kıraathanelerde kekle-çayla-çorbayla ve refah düzeyini buzdolabı ile ölçenlerle daha kaç yıl yönetiliriz(!).. Siz karar vereceksiniz.
Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan seçime 15 gün kala 9 Haziranda; Mahalle Başkanları Toplantısında “Bunu dışarıda konuşmam!” diyerek şu öğüdü veriyor: “Seçim sandıkta kazanılır. Arkadaşlar! Sandık Kurulu üyesi arkadaşlarım! Seçim günü sandık mahalline diğer siyasi partilerden önce yerlerini almalılar. Sandıklara hakim olun. Sandık kurulunda hakimiyeti elde edersek, başlamadan işi bitiririz.”
*Bu öğüt sizce ne anlama geliyor? Şu anlama geliyor olabilir mi? Muhalefete basılan mühürler Reis’e yazılsın!
Seçmene naçizane önerim:
- Size sandık görevlisi 2 Pusula ve 1adet Zarf verince hemen kabine gitmeyin. Önce pusulaların ve zarfın mühürlenmiş olup olmadığını kontrol edin sonra kabine girin.
- Pusulalara mühür basmadan önce kendinize şu 3 soruyu sorun ve oyunuzu aşağıdaki soruların yanıtını vererek kullanın!
1 – Eğer Türkiye’de her şey yolunda ise neden erken seçim yapıyoruz?
2 – Eğer işler yolunda değilse, neden ayni kişiyi Cumhurbaşkanı seçiyoruz?
3 – Eğer ülkeyi kurtaracak olan Erdoğan ise ülkeyi bu hale getiren kim?
*Ayrıca; “Emeklilikte yaşa takılanları” ve “Atanamayan öğretmenleri” de düşünerek oyunuzu kullanınız.
SON SÖZ: Tek Adam mı, Demokratik Parlamenter Sistem mi? Bence 25 Haziran sabahı Türkiye ikincisine uyanacak… T.Ç.