Aylık basın toplantıları kapsamında basın mensupları ile bir araya gelen Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk Mutan’ın gündeminde Yeni Devlet Hastanesi ve Kepez’in ilçe olması konuları vardı. Yeni hastane yapılmadan önce dile getirilen sıkıntıların çözüme kavuşturulduğunu ifade eden Mutan; “30 Ekim’de hastane bütün birimleri ile Kepez’e geldi dendi. Ancak aldığımız duyumlar üzerinden MR’ın kimisi taşınıp kimisi taşınmamış deniyor. Bir kısım polikliniklerin bazıları hala eski yerindeymiş. Ama yüzde doksanı Kepez sınırlarında. Bazı soruları cevaplamak lazım. Yol dediler. Yol mayıs sonunda bitti. Bir sıkıntı var mı? Evet var. Özellikle iki kavşak noktasında sinyalizasyonla ilgili gecikmemiz oldu. Su olayı yetmeyecek dendi ama bir sıkıntı yok. Suda bir sıkıntı varsa raporu tutulur. Hastanenin gelmesi için neden bu kadar ayak diretildi. Çünkü oradaki esnaf için getirisi vardı. Buna idareciler de uyunca bu işte gecikme yaşandı. Yolu, suyu, elektriği hepsi tamamdı” dedi.
“Hastaneye direk hat olayını diğer mahallelerden neden başlatmıyorsun?"
İlçelerden gelen araçların belirli saatlerde Çanakkale’ye girebildiği ve vatandaşların iki araçla hastaneye ulaşabildiklerini belirten Mutan; “Burada bir sıkıntı yaşandı. Bu da ulaşım sorunu. Benim bununla ilgili söylemlerim vardı. Şu anda insanlar eski hastaneye gidiyor oradan buraya taşınıyor. Bunun adına ring demişler. Bu hatlarını semtlere, sokaklara sokulması lazım. Neden sokmuyorsun? Hastaneye direk hat olayını diğer mahallelerden neden başlatmıyorsun? Ağırlığı oralara vermek lazım. İnsanlar önce eski hastaneye inecek oradan yukarıya taşınacak. Böyle bir ulaşım hakkı olamaz. Şimdi gecede seferler başlamış. Elbette başlayacak. İlçelerden gelen toplu taşıma araçlarına sabah 7-10, akşam ise 16 -18 arası gelmelerine müsaade edilmiş. Hastalığın saati olmaz. Hastalanan vatandaş bu saatlere kadar otobüs mü bekleyecek? Neden sorunu arttırıcı bir yaklaşım sergileniyor. Günün her saatinden girip çıksınlar. Bunda ne gibi bir sorun var. Burada gözetilen bir grup taşıyıcının çıkarları. Bu çıkarları Kepez’de de hayat geçirmek istiyorlar. Bir vatandaş bir yere ulaşacaksa neden iki defa ücret versin. Neden eski yerden vatandaşları buraya taşıyorsun. Direk gelsin” dedi.
“Asıl sorgulamamız gereken sorun sağlık sistemi”
Hastane için asıl tartışılması gereken sorunun sağlığın özelleştirilmesi olduğunun altını çizen Başkan Mutan; “Burada esas olan yatak sayısı değil. Buradan hastanenin nereye gittiği önemli değil. Sağlık sistemi ne durumda. Bizim sorgulamamız gereken sorun, sağlık sistemi ne durumda. Başından beri, bir sosyal akılla itiraz ettiğimiz nokta şu, ‘sağlık bir mal değildir, alınıp satılamaz.’ Sosyal devletin temel görevi sağlıklı insan yaratmaktır. Biz, bu sebeple sağlığın tepeden tırnağa alınıp satılmasına karşıyız. Tabip Odası’na, Sağlık Emekçileri Sendikasına gidip öğrenin. Bu yerel yönetimin başında biz varız. Bir sorun. Vatandaş muayene oluyor, eczaneye gidiyor. İlaç için verdiği para verilen zammın on katı. Yani sana verilenler alınmış. Sistem bu. Sağlık alınıp satılan bir mal değildir. Sağlığın özelleşmesi 1980 Anayasası’ndan sonra girdi. Bundan sonra o günden bugüne de birçok ülkeye bu sağlık sistemi enjekte edilmekte. Uluslararası sermaye en rahat ortamı da Türkiye’de buldu. Sağlık güvenceniz yoksa ölün deniliyor. Bizim sağlık sistemini eleştireceğimiz nokta bu. Yoksa hastanenin nereye gittiği değil Sağlıkta esas olan Koruyucu Aile Hekimliğidir. Bu da ne yazık ki Halk Sağlığı Merkezleri adı altında özelleştirildi. Şu anda yarı özel Genel Sağlık Sigortası adı altında bir özelleştirme süreci yaşanıyor. Kepez’deki hastane bir şehir hastanesi değildir. Kamu kaynakları harcanarak yapılmış bir devlet hastanesidir. Biz burada yoluydu, suyuydu derken sağlıktan insanlar üzerinden götürenler hala götürmekteler” dedi.
“Kepez daha fazla mağdur kalmamalı”
Yeni hastanede çalışan vatandaşların iki otobüsle gitmek zorunda kaldıklarını ifade eden Mutan, bu mağduriyete karşı 15 Kasım’da farkındalık yaratmak amacı ile yürüyüş gerçekleştireceklerini belirterek; “Kepez’de oturup Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde çalışan vatandaşlar buradan belediye otobüsüne biniyor. Bölge trafikte inip, tekrar binip hastaneye ulaşıyorlar. Böyle bir dünya olmamalı. Ben senin paydaşınım. Ama iki aydır muhatabımız yok. Bir polemik yaşandı. Kent gerilmesin diye geri adım attım. 15 Kasım’da meclisten sonra bütün meclis üyeleri ile farkındalık yaratmak amacı ile hastaneye yürüyeceğiz. Ulaşım sorunu olan herkesi de bu yürüyüşe davet ediyorum. Kepez daha fazla mağdur kalmamalı” dedi.
“Milletvekili Erkek, yanlış anlaşıldığını ifade etti”
Kepez’in ilçe olması için Ankara’da temaslarda bulunduklarını ifade eden Mutan, CHP Milletvekili Muharrem Erkek’in ilçe olunması ile ilgili söylemlerinin, kendisine yanlış anlaşıldığını ifade ettiğini belirten Mutan; “Kepez’in ilçe olmasını istiyoruz. Geçen gün Ankara’da bir dizi temaslarda bulunduk. Milletvekilimiz Muharrem Erkek’in de ‘Mahalle olsun’ şeklinde düşüncesini vardı. Kendisiyle yaptığımız görüşmede ‘Bizim belediye olmamızı istemiyor musunuz?’ sorusunu yönelttim. Kendisi de yanlış anlaşıldığını ifade etti. Bizim neden ilçe olmak istediğimizi kendisine ifade ettim. Kepez’in kendine has dinamikleri var. Kendisine de anlattım; Büyükşehir olma yolunda gidiyoruz, büyükşehir olacaksak da biz mahalle olmak istemiyoruz’ dedim. Büyükşehir olmayacaksak; biz zaten bir belediyeyiz; değişen bir şey yok. Ama Büyükşehir olacaksak; bizim tercihimiz belediye olup olmama noktasıdır. Kendisine bunu ifade ettim” dedi.
“Turan bana, ‘o iş bitti’ dedi”
Ankara’da yaptığı temaslarda AKP Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile de görüştüğünü ve “Çanakkale Büyükşehir olacak mı?”sorusunu yönelttiğini belirten Başkan Mutan, Turan’ın ‘O İş Tamam’ ifadesini kullandığını açıklayarak; “Ankara’da bir hükümet yetkilisine de Çanakkaleli olan kardeşimiz diyelim Bülent Turan’a sorduğum ‘Büyükşehir olacağız mı? Sorusuna verdiği bir cevap var. Kendisine sordum; Bülent Turan’da bana ‘O iş bitti’ diyerek cevap verdi. Şahit de ararsanız; siyasette pek şahit de aranmaz ama yeğenim de bu konuşmada yanımızdaydı. Evet, Büyükşehir oluyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)
