havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Kısa ve öz

Her şey kaosa doğru yol almamıza doğru gelişiyor. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında aklımız başımıza gelir, bu ülkenin barış ve demokrasi dışında hiç bir alternatifinin kalmadığını düşünürken; ne yazık ki yaşadıklarımız kaosa doğru sürüklenmek adına sanki yeni bir seferberlik başlatıldığını işaret etmektir! Milli birlik, bütünlük laflarını ağızlarından düşürmeyenler, ayrımcılık ve yok sayma adına aleni uygulamalara imza atarak; toplumu kutuplaştırıp, çatışma ve düşmanlığı körüklemektedirler.

2065

Demokratik siyasete tahammül edemeyenler, demokratik siyaset kapsamında kendi gerici anti demokratik baskıcı politikalarının açığa çıkacağından rahatsız olanlar, halkın iradesiyle seçilerek parlamentoya girmiş bir  siyasi partiyi  özellikle yok sayarak kaosun fitilini ateşlemektedirler.

Bu anlayış sürdüğü sürece; daha çok darbeler yaşar, annelerin gözyaşları, ocağı sönen aileler gerçeği hayatımızın bir parçası olur,acılar ile yaşamayı sürdürür gideriz…

Kapitalist emperyalist sistemin varlığını sürdürmek, vahşi sömürü düzenini devam ettirmek için başvurduğu yöntemlerin sonuçlarını halklarımız acılar gözyaşları ve yitirilen canlar ile ödemektedir.

Dün Cizre’de, Sur’da tankların yerle bir ettiği evler, yitirilen canlar ile, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yine tanklardan açılan ateş, savaş uçaklarının bombalarıyla yitirdiklerimiz aynı gerçeğin sonuçlarıdır.

Gerçek böyle iken acılarımızı ayrıştırarak, halkları bölen onları birbirine düşürerek sömürü baskı politikalarını hayata geçiren, ayrıştırıcı yok  sayıcı politikalara karşı halkların kardeşliğini savunarak, işçilerin emekçilerin demokrasi ve barış taraftarların birliği ile demokratik siyaset önüne kurulan engelleri bir bir aşarak;  demokratik cumhuriyet, bağımsız Türkiye  temel  hedefimiz olmalıdır.

Bu süreçte özelikle sosyal demokrat siyasetin daha cesur, daha kararlı olarak gerici baskıcı politikaların üzerine gitmesi demokrasi ve emek güçleriyle birlikte hareket etmesi gereklilik haline gelmiştir.

Aksi takdirde mevcut sistemin bir parçası olarak düzen partileriyle uyum içerisinde halkın beklentilerinin dışında bir konumlamaya varacaktır.

Demokrasi güçleri ve sosyal demokrat tabanın bu noktada zorlayıcı ve teşvik edici olması gerekmektedir.

Lafla peynir gemisi yürümüyor.

Böylesi koşullarda günlük köşe yazısı yazan bir kişi olarak yazdıklarımı suya yazılmış yazılar gibi hissetmeye başladım.

Yeni bir umut dalgasına hep birlikte ihtiyacımız var.

Ancak bilincimiz her şeye rağmen bilimsel olan, sosyalizmin kazanacağına işaret etmektedir.

Kalın sağlıcakla …