havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

Kutu Kutu AK RÜŞVET!

2205
Değerli okurlarım, Ankara’da termometreler şu günlerde sıfırın altını göstermesine karşın her yer lağım kokuyor! Adeta başkent sokaklarında yolsuzluk ve rüşvetten geçilmiyor! Kutu kutu‘haramzadeler’ Ankara’da ‘kutu kutu pense’ oyununu oynuyor!..
***
           *Ayağında Kundura Partisi (AKP), Halkın aklıyla alay etmede daniska mertebesine ulaşıyor!
         Neymiş???Dış Güçler- Çeteler- Kirli Oyunlar Varmış(!)
            Yeter… Yeter… Bitsin artık bu yalanlar. Türk halkı bu kadar da ‘kör-sersem-aptal’ yerine konulamaz!..
İlk raund 30 Mart 2014’te.. Hesap verme vakti yaklaştıkça AKP İktidarı ve onun Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın ‘suçluların telaşı içindeki’ tavırlarına giderek daha sık tanık olacağız.
Kutu kutu yolsuzluk; bankacılık, ihale, inşaat sektörlerinde yoğunlaşmış.
*Devletin, halkın bankasının başına getirilen Genel Müdür Süleyman ASLAN’ın eğitimine hangi okuldan başladığına bir bakalım.. İmam Hatip Okulu… Burada namuslu dürüst İmam Hatip Okulu çıkışlıları tenzih ediyorum. Ancak, laik bir ülke olduğunu iddia eden Türkiye’miz acaba eğitim sistemimizdeki bir büyük yanlışını ne zaman düzeltecektir?
Bana göre o yanlış şudur; Laik bir ülkede kökeninde din eğitimi almış hiçbir zümre kamuda görevlendirilemez. Batı’da olduğu gibi kendi kariyer ve formasyonundaülkelerine hizmet ederler. Yani; Papaz okulu’na giden ‘Papaz’ olur ve o alanda ülkesine hizmet verir. İmam Hatibi bitiren gençlerimiz yalnızca Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültelerine gitmeleri ve o doğrultuda ülkesine hizmet etmelidirler.
(Genel Müdür, Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, Vali, Emniyet Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Avukat, Hakim, Savcı, vb.. alanlarda hizmet verememelidirler.)
Ne yazık ki ülkemizde laikliğin tanımı sürekli olarak eksik yapıldı; “Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, din ve ibadet özgürlüğünün teminatı laikliktir…” gibi. Ancak, laik bir ülkede“kökeninde din eğitimi almış hiçbir zümre kamuda görevlendirilemez”denilmedi. Oysa, işin bam teli-püf noktası burasıydı ama, halkımızdan sürekli saklandı..
(Tahmin ediyorum ki; bu yorum ve görüşlerime katılmayanlar olacaktır. Ama, bence asıl acı gerçek budur…)
***
*Dini bütün bir Müslüman(!) olan Halk Bankası Genel Müdürü ayda 32 Milyar maaş alıyor. (Bu para 398 asgari ücretlinin bir aylık maaşı..) Genel Müdür harama sizce neden el sürdü, çok düşündürücü değil mi?Bakan Oğulları da herhalde harama el sürmemek için ‘para sayma makinası’ kullandılar!
Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN; “Hırsızlık oğuldan babaya değil, babadan evlada geçer” demiş. Ne zaman? 19 yıl önce! Ancak, ne acı ki son 11 yılda neredeyse hırsıza “hırsız” demenin bile yasaklanacağı günlere geldik!
                                               ***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, bu günlerde çok popüler olan bir fıkra var.. Okumamış ya da bilmeyenlerle paylaşmanın tam zamanı! Çünkü, ayakkabı kutusunun en çok faiz verdiğine tanık olduk (!) ta o yüzden yani…
*Adamın otomobilinin lastiği patlıyor. Bagajından stepne lastiği çıkarıyor, tam lastiği takacak bir yağmur bir yağmur, her yeri sel götürüyorve 4 bijon mazgaldan aşağıya düşüyor, adam farkında değil, yedek lastiği yerine yerleştiriyor ama bijonları bulamıyor. Elleri başında kafasını kaldırıyor, karşısındaki binada bir adama; “ben şimdi ne yapacağım, vidaları sel götürmüş…”
Camdaki Adam:“Diğer 3 tekerlekten 1’er vidayı sök.. O tekerleğe tak, seni lastikçiye götürür” deyince, adam camdaki adamın bulunduğu binanın tabelasını okur; Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi..
Adam: “Beyefendi öneriniz için çok teşekkür ederim. Allah razı olsun da..Peki sizin hastanede ne işiniz var?”
Camdaki Adam:“Evet… Biz deliyiz ama SALAK DEĞİLİZ!..”
*Peki AKP İktidarının kutsal adaleti nasıl!? Kimine torba torba kömür, kimi yurttaşlara koli koli makarna, kimilerine de KUTU KUTU ÇİL ÇİL PARACIKLAR!..
Demek ki ‘ileri demokrasi’ böyle bir şey!
SORU: Bakalım, 30 Mart 2014’te seçmen ‘SALAK’ olmadığını kanıtlayacak mı?