havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Liseliler ayakta ,Merkez Ortaokulumu geri istiyorum…

İstanbul Erkek Lisesi'nde gerici eğitim uygulamalarını protesto ile başlayan tepkiler, tüm Türkiye'de liselere dalga dalga yayılıyor. Türkiye'nin önemli liseleri birbiri ardına yayınladıkları bildirilerle, gerici faşist eğitimi kınayarak laik, bilimsel, özgürlükçü bir eğitimden yana olduklarını dile getirerek eğitim sistemimizin ne denli gericileştirildiğini ortaya koydular. Eğitimde sürdürülen baskılar, dayanılmaz ve fütursuzca sürdürülen bir seviyeye ulaşınca; liseli gençlerimizin bu tepkileri de son derece normal olup, demokrasi barış özgürlük mücadelesi açısından da moral verici bir gelişmedir.

1911

 Geleceklerinin karartıldığı eğitim sistemine karşı; bilimi laikliği savunan gelecek günlerin özgürlük demokrasi ve eşitlik temelinde insanca yaşanması noktasında tercihlerini ortaya koyan gençlerin bu tepkileri karşısında siyasi irade hemen bildik karşı duruşunu ortaya koydu.

”Tahrik ediliyorlar ”yaklaşımıyla gençliğin gericiliğe karşı duruşu gözden kaçırılmaya çalışılırken, diğer yandan da adının başında bilimsel ünvan olan bazı tipler ile yeni bir halkla ilişkiler çalışması başlatıldı.

“Namaz kılmayan hayvandır” diyen bu zat AKP gericiliğinin bildik yöntemlerinden biriyle hareket ederek, toplumun bu konudaki tepkisini ölçerek laik yaşam tarzına karşı siyasi iradenin yeni bir planlama içerisinde olduğunun işaretini vermektedir.

Kentimizde de özelikle eğitim alanında dini vakıf ve kuruluşlarla sürdürülen işbirliği ile organize edilen çalışmalar ayyuka çıkmış durumdadır.

 

Ancak Çanakkale halkı laik ve çağdaş değerlere bağlılığı itibarıyla bu girişimlere prim vermemekte, bu etkinliklerde gericileri yalnız bırakmaktadır.

Böylesi bir tercihin olduğu kentte siyasi gericilik, devletin tüm imkânlarını seferber ederek yol almaya çalışmaktadır.

Öğrencilere taciz skandalı ile nefret kazanmış, teşhir olmuş  bir vakfın düzenlendiği bir iftar yemeğine devletin valisinden tut, rektörüne, daire müdürlerine kadar bürokrasinin bir çok temsilcisi ve tabi ki AKP’li siyasetçilerin katılım göstermesinin vermiş olduğu mesaj iyi okunmalıdır.

“Bir defadan bir şey olmaz” deyip, vakfın “bugüne kadar dinimize yaptığı katkılarla göz doldurduğunu” söyleyerek yaşanan  bu skandalın üzerinin örtülmesi çabalarının ardından, şimdi devlet eliyle   itibar kazandırılması adına yapılan bu desteklerin olduğu bir ülkede artık ok yaydan çıkmış demektir.

Geleceğimizin temsilcisi gençlerimizin, bu gericileştirme politikalarına karşı olmaları, tepkilerini göstermeleri hiç de boşuna değil, tahrikle ilgisi olmayan geleceğine laik ve bilimsel eğitime sahip çıkmalarının, karanlıklar karşısında aydınlıktan yana olmalarının tercihidir.

Bu ülke gezi direnişini yaşadı, şimdi de gençliğin kendi tercihleriyle taleplerine sahip çıkmasının kendilerini nasıl zora sokacağını bilen gericilik, gelişebilecek tepkilerin önünü almaya çalışmaktadır.

Dindar ve kindar bir nesil yaratmak adına uygulamaya soktukları politikalar çare olmayınca gericiliği şimdi aldı bir telaş.

Bizlerin de kentimizde, bu noktada hesaplaşmamız gereken bir davamız var.

İmam hatipleştirilen okulumuzu geri almak mücadelesini, en kitlesel en etkili bir şekilde okulumuzu geri alıncaya kadar sürdürmeliyiz.

“Merkez Ortaokulumuzu geri istiyoruz” talebiyle 15 Haziran Çarşamba günü  saat 16.30’da Merkez Ortaokulu önünden başlayacak yürüyüşe katılıp, Kordon’da Truva Atı önünde(Çağlar Kaynak Basketbol sahasında) yapılacak forumda  buluşalım.