havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

MAYIS CİNAYETLERİ!

Değerli okurlarım siyasi tarihimiz mayıs cinayetleriyle anılır oldu! 1 Mayıs 1977'de Taksim'de ki işçi mitinginde yurttaşların 5'i kurşunlanarak, 29'u kazancı yokuşunda ezilerek hayatlarını kaybettiler. 6 Mayıs 1972'de üç fidan; Deniz Gezmiş (25), Yusuf Aslan (25), Hüseyin İnan (23) siyasi kararla idam edilmişlerdi.

8539

 Üç fidanın suçu “Tam Bağımsız Türkiye” istemeleri ve “Atatürkçü” olmalarıydı.

*Bu cinayetten 47 yıl sonra, 7 YSK (Yüksek Seçim Kurulu) üyesinin ‘dut yutmuş bülbül suskunluğu!’ davranışı yüzünden, kazanılmış seçim siyasi bir kararla iptal edilerek demokrasinin katledildiğine tanık olduk.

            Nasıl mı?

            AKP iktidarı beş ay önce 6 YSK üyesinin görevini anayasayı hiçe sayarak 1 yıl uzattı. 31 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da kazandığının anlaşılması üzerine AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan önce “Kızgın demiri soğutmanın zamanı….” Demişti.

            17 Nisan’da başkanlık mazbatası İmamoğlu’na verildi. Ancak ne olduysa o çokbilmiş sinsi tebessümlü AKP sözcüsü “Sandık Kurulu teşkilinde usulsüzlük var… Kesin bir şey oldu” diyerek TV kanallarının başköşesine oturdu!

            Neymiş?

            Bazı sandık kurulları kanuna aykırı oluşturulmuş! İyi de bu sandık kurullarını CHP’mi oluşturdu? Hani ne derler; özrü kabahatinden büyük.

            Peki Bursa Mustafakemalpaşa’da, Samsun Atakum, Gaziantep Şehit Kamil ve Erzurum Pasinler’de de sandık kurulları kanuna uygun kurulmamış, o itirazlar niye reddedilmiş? YSK’ya göre oraların ne önemi var! İstanbul ise her yerden önemli.

·         Türkiye’nin GSMH’sı 800 milyar dolar. Bunun 200 milyar dolarlık kısmı İstanbul’da oluşuyor. Bir o kadar miktarda kayıt dışı parası var İstanbul’un… Böylesine çok paranın kaybolması ya da kontrolü AKP’nin elinden alınmamalı, alınınca İBB’den yemlenen dinci dernek ve vakıflar çulsuz kalır sonra!..

İmdada o “Dut yutarak suskun kalan 7 üye!” yetişti ve ipe sapa gelmez usulsüzlük iddialarına “başımızın üstünde yeri var!”  diyerek İstanbul seçimini iptal ettirdiler. Ve 6 Mayıs’ta İmamoğlu’nun mazbatası geri alındı.

            *Şimdiye dek Türkiye böyle bir gerekçeyle hiçbir zaman bu biçimde bir hukuk cinayeti ile karşılaşmamıştı.

            İstanbul seçiminin iptalini sağlayan “Yandaş Seçim Kurulu!” üyeleri verdikleri siyasi karar nedeniyle ne kadar gurur duysalar haklarıdır(!) Bravo 7 üye size… Türkiye’yi dünyaya rezil ettiniz. Eyleminizle hak, hukuk ve adaleti çiğnediniz, övünün övünebildiğiniz kadar! Ayni zarftan çıkan 4 oy pusulasının 3’ü geçerli ama Ekrem İmamoğlu’na verilen oylar hileli öyle mi?  

Meğer sizlerde vicdanın kırıntısı bile yokmuş. “Sandık kurulu teşkilindeki usulsüzlüklere yapılan itiraz nedeniyle İstanbul seçiminin iptaline karar verdik” diyerek kendinizi aklamaya kalkışmayın. Bu lekeyi ömrünüz boyunca üzerinizden atamayacaksınız. Sizin gibi hukukçular Atatürk’ün ülkesine yakışmıyor. Anlaşılıyor ki YSK Başkanı ve sizlerin görev süreleri boşuna uzatılmamış meğer!

- YSK’nın iptal kararını duyan AKP Genel Başkanı kızgın demirin soğutulması sözlerini unutup, kızgın demiri demokrasinin tam kalbine saplamaya niyetli gibi! Yanılmak istiyorum.

 - YSK’nın iptal kararından önce Binali Bey; “Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm” dedikten 15 gün sonra, bir gazetecinin; bu seçim neden iptal oldu? sorusuna “Çok basit, çünkü çaldılar” dedi iyi mi! İşte size şahane bir ‘doğrultu tutarlılığı davranışı (!)        

            - Erdoğan, İstanbul seçimlerinde organize usulsüzlük olduğunu ve kamera tespitleri dahi olduğunu söylemişti. YSK’ya yapılan itiraz da bunların da delil olarak eklendiğini belirtmişti. Kamera tespitlerini vatandaş sabırsızlıkla görmek istiyor. Yoksa bu da bir Kabataş yalanı mı? Hala o tespitler gösterilmedi.

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları mübarek Ramazan ayındayız. Hak yemek günahtır değil mi? Bize öyle belletildi. Hele hele yalanlarla hakkını yediğiniz insanları hak yemekle suçlamak ise günahların en büyüğüdür.

            23 Haziran sandığına 35 gün kaldı, öyle anlaşılıyor ki o güne dek her gün kulaklarımıza inanamadığımız kuyruklu yalanlar duyacağız. Ancak, gerçek “Yerli” ve “Milli” duyguları olan İstanbullular, inek hırsızından kahraman yaratanlara ve İmamoğlu’nun hakkını yiyenlere hak ettikleri dersi vereceklerdir.

* 23 HAZİRAN DEMOKRASİ MÜCADELESİNİN BAYRAMI OLSUN.

Tarihte Bugün: 15 Mayıs 1919’da gazeteci Hasan Tahsin işgalci Yunan’a İzmir’de ilk kurşunu sıkarak “Ulusal Direnişi” başlattı. Ruhu şad olsun… T.Ç.