turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım yaklaşık 18 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisiyle yaklaşık 900 bin öğretmenimiz yarıyıl tatiline girdiler.
*Kitap okuma ve sanat etkinliklerine katılma oranının % 1, gazete okuma oranının % 0.3, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)nin eğitim raporunda Türkiye 38 (OECD) Üyesi ülke arasında 35. Sırada…
Acı tablonun böyle olduğu ülkemizde, eğitimimizi yönetenlere yönelik olarak (UED) Ulusal Eğitim Derneği adına başkan Nazım Mutlu’nun 2017-2018 Öğretim Yılının ilk yarısında adeta tarihe not düşen (MEB’E KARNE KAĞIT İSRAFIDIR!) başlıklı açıklamasını derneğin bir üyesi olarak paylaşmayı görev sayarak aktarıyorum.
***
Yaklaşık 18 milyon ilk ve ortaöğretim öğrencisiyle, yaklaşık 900 bin öğretmenimiz için iki haftalık dinlence bugün başlıyor. Onların 1. Yarıyılın dört aylık yorgunluğunu güle güle atmalarını dileriz.
“Karne sevinci” olarak nitelenen böyle günlerde zaman zaman başarı durumu sorunlu çocuklarımızla ilgili üzücü haberler de duyarız. Dileriz, böyle bir haberle de karşılaşmayız artık. Karşılaşmayalım, çünkü ders notlarının düşük olması nedeniyle üzücü davranışlara yönelen çocuklarımız bilsinler ki, yıllardır eğitimin başında olanların başarı notları sıfır olduğu halde kılları kıpırdamıyor, nazik ruhları incinmiyor! Bırakalım rahatsız olmalarını, olmayacak yerlerden kendilerini “başarılı” ilan edecek ilginç gerekçeler bulup bunları dünyaya duyurmakta da bir sakınca görmüyorlar.
Örneğin biri; içinden bilimi, Atatürk’ü, Cumhuriyet’in kurucu değerlerini yok ettiği ders programlarını “dünyanın en bilimsel müfredatı” ilan edebiliyor; bir başkası, ezberciliğin “bizim geleneksel eğitim yöntemimiz olduğunu ve bunun da kötü bir şey olmadığını” ciddiyetle kamuoyuna duyurabiliyor!
Çocuklarımız rahat olsunlar; çünkü “başarı”nın salt ders notları ya da bir üst öğretim kurumlarına geçiş sınavlarında alınan puanlardan ibaret sayıldığı bir “eğitim felsefesi”nin geleceğimizi kemirmesinden haz duyanlar var başlarında. Ek olarak, bütün eğitim kurumlarını bilim yuvası olmaktan çıkarıp hurafeler deposuna dönüştürmek için eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan yığınla tarikatla cemaat militanlarının okullarda, dersliklerde fareler gibi cirit atmaları için devlet kesesinden oluk oluk para akıtanların içleri rahat, yürekleri ferahtır!
Bu yarıyılda değil, hiçbir yarıyıl ya da öğretim yılında, hanelerine yazılabilecek tek bir eğitim başarısı olmayan iktidar ve onun bakanlığı, şimdi karne günü nedeniyle yine hangi başarılarından (!), hangi yeni “vaatler” inden söz ederler bilemeyiz.
Ancak, 2017-2018 Öğretim Yılının ilk yarısında tarih, MEB’in hanesine; ne yaptıklarını kendilerinin de anlamadıkları ve bu nedenle bir türlü kamuoyunu ikna edemedikleri bir “yeni sınav sistemi” skandalını, bizzat Milli Eğitim Bakanının ağzından “nitelikli okul oranımızın ancak yüzde 10 olduğu” itirafını, başarılı okulları “proje okul” ambalajıyla nasıl sıradanlaştırdıklarını, kamuoyu baskısı olmasa karma, laik ve bilimsel eğitime ikide bir saldırma cüreti bulan ortaçağ artığı “öğretmen” kılıklı kimi ucubeleri nasıl korumaya aldığını yazdı bile.
Okullarımızda meslektaşlarımızın öğrencilerine karne verdikleri böyle günlerde, kimi eğitim kuruluşlarımızın da Milli Eğitim Bakanlığına karne verdiklerini biliriz. Biz ise öğrenci ve meslektaşlarımıza iyi bir yarıyıl dinlencesi geçirmelerini; velilerimizin çocuklarına hoşgörüyle yaklaşarak onların bugünü ve geleceklerine daha çok sahip çıkmalarını; karne vermenin kağıt israfı olacağını düşündüğümüz MEB yöneticilerine ise bütün çabalarına karşın eğitimimizi dincileştirme ve özelleştirme yolunda amaçlarına ulaşamayacaklarını hatırlatırız. Saygıyla.
Ankara, 19 Ocak 2018
Nazım Mutlu
Genel Başkan
*
ANMA: Yolsuzlukların ve yobazların üzerine gitmiş gerçek demokrasi şehidi olan Uğur Mumcu’yu katledilişinin 25.yıldönümünde saygıyla anıyorum… T.Ç.
