MERHABA...
Çanakkale...
Memleket
En güzel şehir
Nazenin bir deniz
Bağ bozumu şiir
Kekri şarap
Tarihin ve tanrıların diyarı
Ama illa aşkın ocağı...
Sosyal medyada bir paylaşıma denk geldim; "Eğer stres içindeyseniz bir mola verin. Dondurma, çikolata, şekerleme veya pasta yemeyi deneyin. Neden mi? Çünkü, İngilizce -stressed- (gerilimli) sözcüğünün tersi -desserts- (tatlılar) imiş."
Bu kocaman, büyük harflerle ve tastamam sevinçle içimden kopup gelen -MERHABA- mı tatlı niyetine kabul edin. Kesinlikle bünyenize, şekerinize zararı olmayacak.
Öyle yoğun gündemli ve gerilimli günlerden geçiyoruz ki, kesinlikle kısacık da olsa aralarda mola vermemiz, gündemden uzaklaşarak azıcık kafa dinlememiz gerekiyor. Salıversek kendimizi bu memlekette, bu debdebede yaşamak kalbe zarar.
İşte size bu köşede, satırlar boyunca bu mola fırsatını yaratabilmek umuduyla bu MERHABA. Alın çayınızı-kahvenizi, yaslanın arkaya da karşılıklı keyfimiz olsun.
Gündemi yazmak kolay iş; zor olan gündemden uzaklaşabilmek, kafayı dağıtabilmek ve genel gündemden bedenimize yüklenen gerilimi bir nebze de olsa azaltabilmek. Gerçi gündeme dair yorumlarımız, dokundurmalarımız da olacak elbet; uzakta yaşasak da uzayda yaşamıyoruz sonuçta.
Cuma günleri bu köşede sizlerle buluşmak, söyleşmek, dertleşmek bana da iyi gelecek; yazıp paylaşmak bana da keyif verecek. Umuyorum ki, sizlerin de damağında bir tad bırakabilirim.
Belirli bir konu çerçevesiyle sınırlamadan kendimizi, biraz oradan biraz buradan değinelim diyorum. Bugüne özgü, bodoslamadan bir giriş olmasın diye merhaba ile yetinmek istedim. Yorumlarınız, eleştirileriniz ve önerileriniz asıl çizgimizi belirleyecek olan. Yani siz de ses verin diyorum, yani birlikte yürüyelim diyorum.
Uzun zamandır başka bir şehirde yaşamak zorunda olsam da bu şehre aidiyet duyuyorum ve başka memleketlerin tüm güzelliklerine karşın ben bu şehri, karşı karşıya aşkla bakışan kıyıları seviyorum...
Yani ben, bu şehrin insanını seviyorum...
Denizini, doğasını, taşını, toprağını, kuşunu, kedisini, köpeğini, çerini çöpünü bile seviyorum...
Elimden geldiğince bu şehrin ve insanının yüreğine, ruhuna dokunmak istiyorum...
Tanrının iltimas geçtiği bu şehrin toprağından olmakla övünüyorum...
Daha güzel günlerde, keyifli tümcelerde buluşmak üzere...
