havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

MÜMTAZ HOCA'LI ANILAR...

Değerli okurlarım 14 gün önce Mümtaz Soysal'ı sonsuzluğa uğurladık. Dünya çapında bir Anayasa Hukuku hocasıydı. 1961 Anayasa'sına en büyük katkıyı o yapmıştı. Sayın Soysal ile yollarımız nasıl kesişti? Onunla ilgili bir-iki anımı paylaşmak istiyorum.

5415

 

 

***

            Yıl 2001 Şubat ayı… Çağrılı olarak katıldığım Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP)’de kurucu olarak 72 kişiden biriydim. Kurultay sonucu önce 40 kişilik Parti Meclisi(PM)’ne sonra da 20 kişilik Merkez Yönetim Kurulu(MYK)’na seçildim. (MYK sayımız daha sonraki seçimlerde 15’e indirilmişti)

            Genel Başkan: Mümtaz SOYSAL

            MYK’ya Seçilenler: Sina AKŞİN, Niyazi ALTUNYA, Feyzi COŞKUN, Erdal ÇALI, Turgut ÇAMER, Attila ERDEN, Cumhur ERDİN, N. İlter ERTUĞRUL, Cevat GERAY, Birgül Ayman GÜLER, Cafer GÜLER, M. Müge GÜLSES, Mehmet KARBATAK, Galip KARAKUŞ, Erol Sami SARAYHANOĞLU, Sacit SOMEL, Hüseyin YARIMOĞLU, B.Safa YENİCE, Sevgi YÜCEBARLAS.

·         Örgütlenme, Program ve Tüzük Komisyonlarında görev aldım.

Bağımsız Cumhuriyet Hareketi’nin; Bursa, Balıkesir, Bolu, Yalova, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Çanakkale illerinin örgütlenmesinden sorumlu idim.

*25 Ekim 2003 tarihinde Bağımsız Cumhuriyet Partisi’nin Çanakkale İl Binasını Genel Başkanımız Mümtaz Soysal ile birlikte açılışını yapmıştık. Açılıştan önce de 18 Mart Üniversitesi Süleyman Demirel Salonunda Mümtaz Hoca’mız bir konferans vermişti. Sanıyorum ki o salon öyle bir kalabalık izleyiciyi görmemişti. Öğrencilerin çoğu kendilerine salonun merdivenlerinde ancak yer bulabilmişti.

            Mümtaz Hoca o güne kadar Çanakkale’ye hiç gelmemişti. O’nu önce Nusret Mayın gemisine, Çimenlik Kalesinde ki Müze’ye, Truva’ya, Abide ve Savaş Alanlarına götürmüştüm. Kilit Bahir’e motorla geçerken motorun kaptanı ile çekilmiş bir fotoğrafı ve diğer çekimleri anı olarak arşivimde saklıyorum.

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları dikkatli okuduysanız, MYK’da yer alanların bir kısmı kendi uzmanlık alanlarında yalnızca yurt içinde değil uluslararası alanda da tanınan kişiler. Bu insanlarla 8 yıl birliktelik yaşadım ve o değerli yurtsever aydınlardan çok şey öğrendim diyebilirim.

            Partinin Program ve Tüzük Komisyonlarında yoğun mesaim oluyordu. Bir gün program taslağında “Nitelikli bir toplum için eğitim politikasının nasıl olması gerektiği” konusu tartışılırken söz aldım ve “kökeninde din eğitimi almış hiçbir zümre- kişi laik bir ülkede kamuda görevlendirilemez . Bu nedenle İmam Hatip okulundan mezun olan gençlerimiz yalnızca Yüksek İslam Enstitüsüne ve İlahiyat Fakültelerine gider” ilkesinin parti programında yer almasında çok kararlı tavır içindeydim. Hatta bu ilke programda yer almazsa ‘benden bu kadar’ diyerek istifa edeceğim deyince; iki yıl önce yitirdiğimiz Mülkiyeliler Birliği Başkanlığı da yapan Genel Sekreterimiz İlter Ertuğrul, Mümtaz Hoca’ya hitaben; “Hocam izninizle ben Turgut Beyle odamda bu konuyu görüşmek istiyorum” dedi. Genel Sekreterlik odasında tartışmaya başladık.

            İlter Bey “İmam Hatip mezunları siyasala da, hukuka da, maliyeye de girsinler. Daha iyi ya.. Çağdaş düşünceli olurlar” deyince; “İlter Bey papaz okuluna giden papaz olur ve o alanda ülkesine yöresine hizmet eder. Aksi halde örneğin; ben Kimya Mühendisiyim, ama siz bana diyorsunuz ki sen şimdi beyin cerrahısın gir şu ameliyata demeye benzer değil mi? Çok kararlıyım eğer o ilke programda yer almazsa kesinlikle bugün istifamı vereceğim” diyerek son tavrımı koymuştum.

            15-20 dakika sonra toplantı salonuna döndüğümüzde İlter Ertuğrul “tanıdığım kadarıyla Turgut Bey söylediğini yapar” diye söze başlayınca Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığı da yapmış olan Cevat Geray Hocamız Mümtaz Hocamıza dönerek “Çamer haklı” dedi ve o ilke programda öylece yer aldı. Zaten Mümtaz Hocanın da o ilkeye itirazı yoktu.

            *İlter Ertuğrul ayni zamanda Mümtaz Soysal’ın özelleştirmelere karşı açtığı davaların dilekçelerini başarılı bir şekilde kaleme alan yurtsever bir aydındı. Işıklar içinde yatsın…

            Türkiye’mizin sorunları çok. Ülkemizde son yılların en yaygın görüntüsü nedir diye sorsak, yanıt “GENEL ÇÜRÜYÜŞ” tür. İyi de, bu görüntü silinemez mi? Kuşkusuz silinir.

            Nasıl mı? Şöyle

            *Önerim; ilkeli, kararlı, özgürlükçü, eşitlikçi bir yönetici, siyasetçi ve devlet adamı Mümtaz Soysal’ın yıllar önce kaleme aldığı “ÇÜRÜYÜŞTEN DİRİLİŞE” adlı kitabını rehber edinip Türkiye’yi layık olduğu parlak geleceğe ulaştırmak mümkündür.

                                                                       *

NOT:  Mümtaz Hocamı sevgi ve saygıyla anıyorum. Işıklar içinde yatsın… T.Ç.