Nas'ı pas geçtiniz!

 Vah memleketim vah…

Bizi Mehmet Cengiz gibilerin eline bırakan iktidara yazıklar olsun.

Bu elektrik dağıtım şirketlerinin yaptığı fırıldaktan tam bir şeytani hareket çıkıyor. Diyor ki devleti yönetenler: “Bundan sonra ne kadar az yakarsan, faturan da o kadar az gelecek.”

Bu dağıtım şirketleri ne yapıyor faturayı?  28 günde kestikleri faturayı yükseltmek için, 35 günlük kesince faturalar yükseldi ve yüzdesi de yükseldi. Gelen elektrik faturaları felaket ve iktidar buna göz yummakta. Bile bile halk yüzde otuz beş fazladan ödüyor. Bu nasıl bir zihniyet böyle? Bugün önümüzde görünen Türkiye tablosunun sorumluları sahte milliyetçiler, sahte islamcılar, sahte Atatürkçüler, sahte cumhuriyetçiler ve siyaseti yalan sanatı haline getirmiş olanlardır. Bu çürümüş, sahte, riyakar, iki yüzlü siyaseti bırakalım. Hiç mi korkmuyorsunuz bu halktan? Üç beş tane siyah gömlekliye mi güveniyorsunuz, yoksa oradan buradan vatanlarını savunamayan, kaçan, sahte asker kılığına giren Afgan, Suriyeli, Libyalı çakma askerlere mi güveniyorsunuz?  Bu ülkenin gerçek evlatları 7 düvele karşı savaşmış kahramanların torunlarıdır.

Üç beş müteahhidin insafına bırakmayın halkınızı... Mehmet Cengiz’in söylediklerini unutmadık biz. Daha dün gibi aklımızda. Yediniz, içtiniz, sattınız,  peşkeş çektiniz. Çekin gidin, bundan sonrası hepimize zarar ve haram cennet vatanımız. İnsanlar yanlış ve kötü yollara dönmüş. Sizin yönetiminiz, kazara yapılan hamleler değil. Cüretiniz çok büyük. 80 milyona meydan okuyorsunuz. Mazot bir euro oldu. Sanki 25 bin maaş veriyorsunuz halka. Allah’tan korkun. Kimse sizin kapı kulunuz falan değil. Kanun bilmez, adalet tanımaz, hukuktan yoksun yönetim anlayışına son verin artık!...

Millet zor durumda. Bütün partilere sesleniyorum, bu yardım ve koli muhabbetinden vazgeçin artık. Savaşta değiliz, doğal affet yok ortada.  Çalın çırpın, bir kısmını da halka yardım olarak vermeyi bırakın artık. İktidarı, muhalefeti bitik durumda. Bırakın ülkeyi ve  halkın içinden gelenler yönetsin. Dergahlardan, cemaatlerden, tarikatlardan, ocaklardan, cem evlerinden, sol hücre evlerinden, dağ kadrolarından yetişen elemanlarla ülke yönetilmez. Hepsi birer muamma, hepsinde biat ve emir komuta zinciri var. Biz bağımsız devlet, bağımsız yargı, bağımsız bir gençlik istiyoruz. Onun bunun elini öperek, dizlerinin önünde oturarak, çömelerek buralara gelen lider ve lider adayları istemiyoruz.

Telefonlarında binlerce yabancı bürokrat, misyon şefleri ve elçilerle kontağı olan yöneticiler istemiyoruz. Önce bu özel üniversiteleri kapatalım, devlete mal edelim sonra özel hastaneleri devlete mal edelim. Öğrenci yurtlarını, cemaat ve tarikatlardan kurtaralım. Cumhurbaşkanı ailesini, devletten ellerini çektirmeli. Akraba ve ahbap işleri bitirilmeli. Oto yolları devletin bünyesine alalım, tefecilerden kurtaralım ülkemizi. Her ay verdiğimiz faiz ve avantalar, ülkemizi her gün adım adım iflasın eşiğine getiriyor. Bu ülke öyle piyangodan kurulmadı, kanla kuruldu kanla. Üç beş müteahhide yedirmeyeceğiz. Bu talana son verin ve uyanın gaflet uykusundan. 

FETÖ ile dirsek temasta.

Boy boy fotorafları olanlar, bakanlık makamlarına getiriliyor. Son örnek Nurettin Nebati… FETÖ’den yatan generalin ağabeyi, yolsuzluktan bakanlıktan atılan Egemen Bağış, mükafat olarak Prag’da büyük elçi. Yeter artık!

Uzay ve teknoloji çağındayız. Bu yaptıklarınız, 1980’li yıllarda bile yapılamadı. Cesaretiniz çok büyük. Bu cesaretin sebebi, vatanseverlik ve milliyetçilik falan olamaz. Beka korkusu ve yapılan yanlışlara ortak olmak korkusu. Dün bir kere daha kendinizle çeliştiniz, hani faiz düşecekti hani nas vardı ne oldu?

Nas’tan da bir çırpıda vazgeçtiniz Nas’ı pas geçtiniz!