havadurum

OLİMPO GARAJI

2626

Politik ve siyasi bir filmdir. Sosyalizme karşı olan kapitalizmi anlatmaktadır. İnsanlar arasındaki sınıfsal eşitsizlikler ele alınmaktadır. Film süresince kapitalist düzenin toplum ve insanlar üzerindeki olumsuz etkileri görülmektedir. Film 1976-1983 darbe dönemi yıllarını anlatmaktadır. Arjantin Dünya`nın en çok darbeye uğrayan ülkelerinden birisidir ve yirmiye yakın darbe yaşanmıştır. Arjantin bir Güney Amerika ülkesidir. Güney Amerika darbeler ülkesi olarak geçmektedir. Askeri darbeler ekonomik olmakla birlikte politik nedenler de içermektedir. Güney Amerika`da sömürge dönemi sınıfsal eşitsizlikler vardır. Büyük nüfuslu insanlar yerel halkı sömürü için kullanmaktadırlar. Hindistan vb. sömürü ülkeleri oldukları için sömürü sonrasında düzene girmeleri zor olmaktadır. Film Arjantin`de geçmektedir. Filmde protestoların çok olduğunu görülmektedir. Bu durumda mekânsal olarak film o dönemin başkentinde geçmektedir. Filmde sıkça Buenos Aires`in tepeden görünüşünü görmekteyiz. Arjantin`in sosyolojik ve demografik yapısını belirleyen ırktır ve Portekizce dili konuşulmaktadır. Maria karakteri İtalyan asıllı bir karakterdir. Maria`nın İtalyan bir karakter olması rastgele seçilmemiştir. Sosyolojik yapıyı ırk belirlediği için İtalyan karakteri olması seçilmiştir. Darbe dönemi insanları uçaktan atmaktadırlar. Olay sonrası uçaktan atılanların ilk önce paket olduğu düşünülmektedir. Daha sonra paketin birini açtıklarında, paketin içinde ceset olduğunu görmüşlerdir. Bu olaylar, Arjantin`in son askeri hükümetinin iktidarda olduğu 1976-1983 yılları arasında yaşanmaktadır. Cunta, ``Kirli Savaş`` dönemi olarak bilinen o yıllarda siyasi muhaliflere karşı kanlı operasyonlar yürütmektedir. Resmi rakamlar, dönem içinde neredeyse 20 bin kişinin ``kaybolduğunu`` belirtirken, gerçek rakamın en az 30 bin olduğu tahmin edilmektedir. Hükümet dışı bir kuruluş olan Arjantin Adli Antropoloji Ekibi şimdiye kadar 600`den az kişinin bulunup kimliklerinin belirlendiğini açıklamaktadır. Kayıplar, Arjantin toplumunda, özellikle de kayıp aileleri üzerinde derin yaralar bırakmıştır. Tutuklananlar, evlerinden gece yarısında alınmaktadır. Gizli gözaltı merkezlerinde işkenceden geçirilmektedirler. Daha sonra cesetleri uçaklardan atmaktadırlar. Yıllar süren soruşturmaların ardından, bazı cesetlerin dinamitlerle tahrip edildiği, diğerlerinin bilinmeyen toplu mezarlara gömüldüğü, ancak çoğunluğunun uçaklardan Atlantik Okyanusu`na atıldığı bilinmektedir. Temel problem insanların sosyalizm görüşlü olmalarıdır. Bu insanların kapitalizme karşı olmaları kapitalist diktatörlere rahatsızlık vermektedir. Bu sebeple insanlar kaçırılarak ve işkenceye maruz bırakılarak öldürülmektedir. Sonuç olarak, sınıfsal eşitsizliği eşitlemeye çalışan bir grup cunto karşıtı insanların hikayesi görülmektedir. Sosyolojik görüşe sahip olmanın ve kapitalizme karşı olmanın bireylerin işkence görmesine ve ölmesine neden olduğu görülmektedir.