havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

ONUR MADALYAM!

1688
Değerli okurlarım, 25 Aralık 2013’te bu köşede yazdığım “Kutu Kutu AK RÜŞVET!” başlıklı makalem nedeniyle Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman ASLAN’ınşikayet dilekçesi uyarınca beni ifade vermeye davet etti. Ben de davete icabet ederek 14 Mart 2014 günü Savcıya ifademi verdim. İzninizle sürece bir mercek tutalım bakalım nereye varacağız!..
***
           Suçum: Gizliliğin ihlali, Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs.
-Süleyman Aslan’ın Vekili Av. Dr. Ersan ŞEN önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesini veriyor. İstanbul Savcılığı “Çanakkale OLAY” gazetesinin yönetim yeri adresi yargı çevremiz dışında bulunduğundan Cumhuriyet Başsavcılığımızın yer itibariyle YETKİSİZLİĞİNE,
Evrakın gereğinin taktir ve ifası için Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar veriyor.
-30 Aralık 2013’te Av.Dr. Ersan ŞENtarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Savcılığı Bürosuna verilen şikayet dilekçesinin İZAH Bölümünde:
            “Şikayete konu suçlarla, sürekli olarak Süleyman Aslan’ın yönetim kurulu üyesi ve Genel Müdürü olduğu, yüzde 51’i hazineye ve yüzde 49’u halka açık olup, hisseleri Borsa İstanbul’da işlem gören Türkiye Halk Bankası, hem iç ve hem de dış piyasalarda telafisi güç ve hatta imkansız zararlarla karşı karşıya kalmış ve kalmaya devam etmektedir. Bu yayın ve yayımların basın hürriyeti, haber verme ve alma hakkı ile bir ilgisi olmayıp, tümü ile yargısız infaz amacı taşımakta, gerek toplumda ve gerekse yargı makamları nezdinde bir ön yargı oluşturulması niyet ve çabası içermektedir.” Vurgusu yapılmıştır.
            *İşte böyle; soruşturmanın gizliliğini ihlal etmişim! Adil yargılamayı etkilemişim! Süleyman Aslan’ın masumiyet/suçsuzluk karinesini ihlal etmişim!..
            Oysa, ben bir köşe yazarı olarak toplum bilinci yaratma adına toplumsal bir görev yapmanın gayreti içindeyim. Okura haber ve bilgi aktarıyorum. Habercilik ilke ve etiği ile örtüşen yazılar kaleme alıyorum. Çünkü köşe yazarlığının fıtratında bunlar var…Hiçbir zaman niyetim; gizliliği ihlal etmek suretiyle Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olmamıştır, Olamaz da…
            *Bildiğim kadarıyla “yargı görevini yapanları etkileme” suçunun ancak emir vererek nüfuz icra etmek ve baskı yapmakla oluşabileceğidir.
            Yazdığım “Kutu Kutu AK RÜŞVET!” başlıklı yazımda kimseye “emir vererek nüfuz icra etmedim ve baskı yapmadım.” Öyle bir niyetim de yoktu… Salt okurlarıma olan saygımdan dolayı onları haberdar etmek, bilgilendirmek ve yorum yapmak istedim. Eğer suç buysa hepsi bu…
            Kaldı ki; ifade ve basın özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 26. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 30. Maddesinde teminat altına alınmıştır.
                                                                        ***
            Sevgili Çanakkale OLAY okurları, yazımın girişinde belirttiğim gibi Ankara’dan Çanakkale’ye gelerek savcıya ifademi vermiştim. Birileri de oğlunu savcıya ifade vermeye göndermediği gibi yargı ve emniyet mensuplarını deyim yerindeyse “zücaciye dükkanına giren fil” gibi darmadağın ediyordu!
*Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen soruşturma sonucunda hakkımda ‘TAKİPSİZLİK’ kararı verdi. Karşı taraf yasal süresi içinde itiraz etmeyince bana da bu satırları yazmak farz oldu.
TEŞEKKÜR: ‘Kutucu’lar tarafından dava edilmek benim için onurdur. Gençliğimde Atletizmde yurt içi ve dışında kazandığım madalya ve kupalardan daha değerli ve anlamlı olan; Çanakkale Cumhuriyet Savcısının kararıdır. Bu ödülü almamı sağlayan Süleyman Aslan’a ve onun Avukatı Dr. Ersan Şen’e teşekkür ederim!