havadurum
Nevin Yüksel

nevin@canakkaleolay.com

ÖZGÜRLEŞMEK

2401
Günlük hayatımızda ara sıra korku kaygı bozukluğu yaşamamız normaldir. Çünkü zaman zaman yaşadığımız olaylardan endişe duyabilir gelecek ile ilgili kaygılar duyabiliriz. Aslında kaygı duymak ne kadar normal bir durum olsa da bu durum olduğundan daha fazla dozda ise tıbbi bir hastalıktan söz edebiliriz. Günümüzde yaşadığımız olaylara ve kişilere fazla anlam yüklüyoruz. Yaşadığımız olayları kendi düşüncelerimizle yorumlayıp sonuçlandırıyoruz. Bu durumda olaylara karşı kin, nefret, öfke gibi olumsuz duygular oluşuyor ve kişide psikolojik sorunlar çıkabiliyor. Aslında günümüzde yaşadığımız kaygı, depresyon, öfke, umutsuzluk, çaresizlik, kendini suçlama gibi birçok durumun temelinde affedememe yer almakta. 
 
Affetmek, kişinin kendisini üzen başka bir kişiye olaya ya da topluma karşı duyduğu nefret, öfke, kin gibi olumsuz duyguları bırakıp olumlu duygulara yönelmesidir. Psikolojik olarak ele aldığımızda affedememenin sonucunda kişide baş ağrıları, bedensel gerginlik, panik atak gibi durumlarla karşılaşılabiliyor.
 
Peki Ne Yapmalıyız?
Affetmek kavramını söylediğimizde aklımıza gelen başkasını affetmektir. Aslında çoğumuz kendimizi affetme fikrini bile aklımıza getirmiyor olabiliriz. Ayrıca başkalarını daha kolay affedebilirken, kendilerini affetme konusunda daha çok zorlanabiliriz. Bu durum da kendimizle kurduğumuz ilişkimizin diğerleri ile kurduğumuz ilişkilerimizden daha karmaşık olması, yaptığımız hatanın "cezasını" çekmemiz gerektiğine yönelik düşüncelerimiz, yaptığımız hatanın büyüklüğü, hatanın telafi edilememiş olması, hataya yönelik sorumluluk algıları, hataya yüklenen anlam gibi birçok farklı nedenden kaynaklanabilmektedir. Kendimizi affedemediğimiz durumlarda da geçmişte yaşadıklarımıza odaklanıyoruz. 
 
Yapılan araştırmalar affetme sürecinin bazı aşamalardan geçtiğini belirtmektedir. Bu aşamalar olaydan kaynaklanan şok deneyimi, yaşanan olayı inkar etme, incindiğimizi kabul etme , bu acıdan kaynaklı duyguları ifade etme, inciten kişi ile empati yapma, affetmenin olumlu getirilerini anlama, affetme olarak sıralanabilir. Bu aşamaların birbirleri ile bazı bağlantılar gösterdikleri de bilinmektedir. Örneğin, yaşanan olaydan kaynaklı olan olumsuz duyguların ifade edilememesi durumunda birey hata yapan kişinin bakış açısını anlayıp onunla empati yapma sürecine giremeyebilir, ya da affetmenin olumlu getirilerinin farkında olmayan bir birey affetme sürecinde zorlanabilir. Bu gibi durumlar da affetme sürecini zorlaştıran bir durumdur.  Ayrıca her birey bu aşamayı sabit bir sıra ile yaşamamaktadır. 
 
Hiçbirimiz bile bile isteye isteye hata yapmayız. Stres altında kalmış insanlar başkalarını strese sokarlar. Canı acımış insanlar başkalarını acıtırlar. Karşınızdaki kişiyi hangi yaşam deneyimleri size yaptığını yapmaya zorlamış olabilir? Affedemediğiniz kişi eğer kendinizseniz, siz de her ne yaptıysanız başınıza gelmiş olayların, yaşadığınız irili ufaklı travmaların ve içinizde sıkışmış olan duyguların esareti altında yaptınız. O anda o davranışı ortaya koymaktan başka şansınız yoktu. Olayların kaçınılmazlığını anlamak, suçluluk ve suçlama duygularından kurtulmanıza yardımcı olur. Araştırmalara göre, affetmeyi başarabilen kişiler, fiziksel ve ruhsal sağlık anlamında kendilerini daha iyi hissederler. Affeden insanın depresyon, anksiyete ve öfke düzeyleri azalma eğilimindedir. Unutmayın , affetmek özgürleştirir.
(Kaynak: https://www.psikologofisi.com/blog/kendinizi-ve-baskalarini-bagislayin-affetmek)