Değerli okurlarım
Bugün gerçekten kötü bir gün, kuyruklar ve yokluklar, kıtlıklar başladı…
Nereden mi çıktı? Söyleyeyim; bir haftada akaryakıta kaç defa zam geldi sizce? Ben sayısını hatırlamıyorum, market çalışanları gece gündüz etiket değiştirme ile uğraşıyor, teknolojik marketlerde, 3 gün önce 14 bin TL olan bir telefon 20 bin TL olmuş… 3 gün içinde siz ne yapıyorsunuz, siz kimsiniz, kimin adına bu cennet vatanı iki paralık ettiniz, ne idüğü belirsiz Ortadoğu`da terörist mi, hırsız mı, ülkesini soyan hortumcu mu, demeden bir ev alana TC vatandaşlığı verip , ‘TC vatandaşlığı bedava’ diye bağırıyorsunuz?
Türkiye`de TV reklamı yok, yabancı ülkelerde reklamlarda verilmeye başlamış, ülkemin insanı 300 bin TL biriktirmek için 20 yıl çalışıp bir ev hayali ile yaşarken, şimdi o daireler 300 bin TL yerine 300 bin dolar oldu bu da 4 milyon 500 bin TL… Ne olacak şimdi biz kaçalım mı bu ülkeden, yoksa biz de mülteci mi olalım? Gidelim mi dedelerimizin kanlarını döktüğü, uğruna şehit oldukları bu cennet vatanımızdan beyler?
Yeter artık… Ya çekin resti seçime gidin, ya da gönderin bu insanları buradan… Vatanı için savaşmaktan kaçan bu korkakları ülkemin vatandaşı yapmayın artık… Ben ırkçı biri değilim, ırkçılık yapanın da hep karşısındayım. Yıllar önce Bosna ve Kosova’da yapılan soykırımlara karşı durmak için ailesin den çocuklarından, gençliğinden, geleceğinden vazgeçen biri olarak, o ülkeleri savunmak için bizzat mücadele eden, giden kişilerden biriyim… Neden mi gittim? O ülkelerdeki erkekler kaçmadı, sonuna kadar savaşan mücadele eden insanlar olduğu için gittim… Bugün olsa yine giderim, gurur duyarım.
Buradan tekrar başa dönmek istiyorum yakın bir zaman içinde ülkemizi yöneten başkanımız dedi ki “Avrupa’da benzin kuyrukları var, market rafları bomboş, millet kıtlık içinde…” Tam da o gün Almanya’da idim. Acaba mı dedim önce, akaryakıt istasyonuna gittim, öyle bir şey yok, sonra marketlere gittim birkaç tanesine, nerdeyse boştu fakat raflar değil insan yoktu… Tek tük vardı çünkü haberler yanlış yönlendirmiş. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını yanlış yönlendiren bir cumhurbaşkanı milleti aydınlatmak için yola çıkmış gazetecileri de bu habere aracılık yapmış ortak olmuştur. Gazeteci, haberci, şerefli namuslu haysiyetli olması gerekirken, araştırmadan soruşturmadan bu yanlış bilgilendirmelere ortak olmuşlardır… Yani yalan haber yayını yapmışlardır, daha öncede FETÖ medyası vardı yalan haber yapan, şimdide iktidar yanlısı yalan haber yapanlar!... Ülke vatandaşlarının nabzını da maalesef ki iktidara muhalif televizyon ve gazetecilere yaptırıyorlar. Program yapıp ülkenin medyatik gazetecileri, medyatik profesörleri, en popüler asker ve avukatlarına yaptırıyorlar…
Yahu bu ülkede hiç mi kafası çalışan kimse kalmadı, Aziz Nesin’e hak vermemek ayıp olur! Ruhu şad olsun. Ben iki ay önce 8.500 TL verip bin euro alıyor, gidiyordum Avrupa seyahatlerine… Şimdi iki ay sonra 20 bin TL vereceğim, ki bin euro alabileyim… Ne oluyor ağalar, siz ne yaptınız bu güzel vatana biliyor musunuz? Yoksa bilerek mi yapıyorsunuz, bizi bitirmek için mi seçildiniz?
Ağzını açanı terörist, yürüyeni terörist, hakkını arayanı önce coplayıp sonra terörist ilan ediyorsunuz… FETÖ’cülerin dershane ve okullarından dolayı sürekli eleştiriyordum. Devlet varken nedir, bu kadar özel okul ve dersaneler… Şimdi de iktidarın yakınları ve çocukları özel okul ve üniversiteler açtılar mantar gibi… Devlet okullarını kökten kapatalım gitsin, hiç olmazsa öğretmen derdinden kurtulur devlet ve Milli Eğitim Bakanı… Nasıl olsa devletin daha önce özelleştirme adı altında ne kadar fabrikası var ise hepsini sattınız, üniversiteleri ve okulları da özelleştirin olsun bitsin. Yerli ve milli iktidarımız, yerli milli neyimiz kaldı ben bilmiyorum, bilen varsa söylesin, biz de bilelim, öğretin bize… Bu nasıl bir anlayış biri çıkıyor bir numaramız cumhurbaşkanımız, dış güçler var diyor, Çin modeli diyor maliye bakanı geliyor daha iki günlük bakan, 20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten cumhurbaşkanını yalanlıyor, olacak bir şey değil…
Nurettin Nebati bu gücü nereden alıyor? İhvandan mı, İran’dan mı nereden alıyor? Cumhurbaşkanı bu bakana neden bir şey söylemedi? Yoksa damat Berat Albayrak mı bu Nurettin Nebati’nin arkasındaki güç? Hep konuşur iken Ankara`daki beyaz yakalılara sayın olarak hitap ediliyor, hakaret ederken bile hitap şekli sayın, sayın olmak için saygın olmak gerekmez mi? Hak hukuk adalet bilmek gerekmez mi? bütün millet vekillerine söylüyorum, lideriniz size yanlış anlatıyorsa hala alkışlayacak mısınız? Ülkenizi uçurumun kıyısına getirmiş ise bir sonrası tepeden aşağı yalan olduğunu bilerek halamı savunacaksınız? Doğruyu anlatmayacak mısınız? Bu yanlıştır demeyecek misiniz? Tüm vekillere soruyorum, sağcısı solcusu, milliyetçisi komünisti, dincisi, hepiniz liderleriniz için mi ülkeniz için mi oradasınız? Yarın ülkeniz olmaz ise nerede liderinizi savunacaksınız? Vatansız kalır iseniz, yani aklınızı başınıza alın önce vatan!
Tabiki liderin arkasında da duracaksınız, ülkesini ileriye götürüyorsa, seviyorsa, kimseye boyun eğmiyorsa, bir zaafı yoksa, sonuna kadar cumhurbaşkanımızın arkasında olacağız… Olmuyorsa ortaya sandık gelir, geldikleri gibi giderler…