Tedirginlik yaratan ve merak uyandıran o olay, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) davası kapsamında, bir şüphelinin ifadeleri şoke etti… FETÖ/PDY soruşturması ve davası kapsamında Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü’nde ifade veren, Çanakkale (Kepez) Limanı’nın eski bir yöneticisi, 2009’da yaşanan bir olayı paylaştı. İfadeye göre, olay 2009 yılının Kasım ayında yaşanıyor. Bu tarihte, Çanakkale Limanı’na herhangi bir başvuru yapılmadan, “Nükleer malzeme yükleme-boşaltma” izninin Denizcilik Müsteşarlığı’ndan faks yoluyla geldiği ileri sürüldü.
“Güvenlik tedbiri sıfır!”
Söz konusu ifadede “Yaşamış olduğum ve kafamı rahatsız eden bir konudan bahsetmek isterim” diyen, Çanakkale Limanı’nın eski bir yöneticisi; İlgili izin belgesinin gelmesinin şaşkınlık yarattığını söyledi. Normal bir yolcu terminal izni alabilmek için bile, yolcu salonu ve X-Ray cihazı gibi birçok şartın olduğunu dile getirirken, hiçbir hazırlık, güvenlik tedbiri ve uygunluk ile ilgili çalışmalar yapılmadan “Nükleer malzeme yükleme-boşaltma” izin belgesi verilmesinin anlaşılamadığını vurguladı. Çünkü Çanakkale Limanı’na söz konusu izin belgesinin; radyasyon ölçüm cihazı, radyasyon korumalı kıyafetler, radyasyonlu malzemenin konulabileceği ‘küçük de olsa’ bir deponun bulunmaması nedeni ile verilmemesi gerektiğini ifade etti…
İzin belgesinin ardından beklenen oldu!
İddiaların sahibi, Çanakkale Limanı’nın eski yöneticilerinden biri… Söyledikleri ise hem kent hem de ülke için yenilir yutulur cinsten değil. Öyle ki; Kasım 2009’da ‘başvuru olmadan’ gelen izin belgesi; ilk meyvesini de çok gecikmeden veriyor… Aynı yıl, aynı ayın sonlarında zenginleştirilmiş uranyum yükle geminin Çanakkale’ye geleceği haberi alınıyor ve söz konusu gemi Kepez Limanı’na yanaşıyor. İddiaya göre, söz konusu zenginleştirilmiş uranyum 1 Aralık 2009 tarihinde ise boşlatılıyor.
Uranyum şimdi nerede?
Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim; nerede olduğu belli değil! Çünkü 1 Aralık 2009 tarihinde Çanakkale Limanı’nda boşaltma işlemi işlemi, Atom Enerjisi Kurumundan bir kişi, Sahil Güvenlik ekipleri, Liman görevlileri ve ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan ve kendilerini ‘asker’ diye tanımlayan takım elbiseli kişilerin “güvenlik tedbirleri” altında başlıyor. Boşaltma işlemi başlıyor ama boşaltıldıktan sonra söz konusu uranyumun nereye gittiği belli değil.
(Devamı yarın…)
