havadurum

Patlamalar yeni ölümlerin habercisi!

1151

 Çanakkale’de termik santrallerin yoğunlaştığı bölgelerden biri olan Çan’da bir buçuk ay içinde ikinci termik santral patlaması meydana geldi. 18 Mart Termik Santrali, Çan-2 Termik Santrali ve halen proje aşamasında olan iki ayrı termik santralle, bölgenin çevre katliamı tehdidi altında olduğu biliniyor. Çan ve bölgesinin havasını, suyunu ve çevre yaşamını tehdit eden termik santrallerden işletme aşamasında olanlar da can yakmaya, insan yaşamını ve sağlığını tehdit etmeye başladı. Bir buçuk ay önce ODAŞ’a ait Çan-2 Termik Santrali’nde meydana gelen patlamada altı işçi yaralanmıştı. Dün (pazartesi) yaşanan patlamada ise bir işçi yaşamını yitirirken bir işçi de yaralandı. 18 Mart Termik Santrali`nde, yüksek basınçlı su buharı vanasında meydana gelen patlamanın ardından borunun yerinden çıkması sonucu meydana geldiği öğrenilen iş cinayetinde Ferdi Mutlu (25) hayatını kaybederken, Onur Terzi (20) adlı işçi ağır yaralandı. Yaralı Onur Terzi, Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilirken, burada yapılan ameliyatın ardından Yoğun Bakım Servisine alındı. 

 
İş kazası mı, iş cinayeti mi?
Çanakkale Valiliği’nden, olaydan kısa bir süre sonra yapılan açıklamada, basınçlı su hattının henüz bilinmeyen bir sebeple koptuğu ifade edilirken, Çan Cumhuriyet Başsavcılığının konuyla ilgili olarak soruşturma başlattığına yer verildi. Açıklamada, “05.11.2018 tarihinde saat 17.35 sıralarında ilimiz 18 Mart Çan termik santrali kazan dairesi basınçlı su hattının henüz bilinmeyen bir sebeple kopması sonucu bir iş kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen iş kazasında aynı işyerinde çalışan bir işçimiz hayatını kaybetmiş, bir işçimiz de yaralı olarak Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesine kaldırılmıştır. Olayla ilgili olarak Çan Cumhuriyet Savcılığınca adli işlemlere başlanılmıştır” denildi. 
 
 “Cennet gibi bölgemizi cehenneme çevirmeye çalışıyorlar”
Çan Çevre Derneği Başkanı Hamza Yıldız konuyla ilgili olarak hava kirliğine alışıldığı gibi ölümlere de alışılacağını ve farkına varıldığında ise “iş işten geçmiş olacak” dedi. Yıldız, “İki yıldan beri çevre kirliliğinin sebeplerini anlatıyoruz.Sanki duvara konuşuyoruz.Çevre ve Şehircilik il müdürlüğüne müracaatlar yapıyoruz.Geçen hafta ODAŞ termik santrali hakkında dilekçelerimizi köy muhtarlarımızın da desteğini alarak verdik.Asmalı kalker ocakları ve Kızılelma altın madeni ÇED toplantılarına katıldık.Bir avuç insandık.Havamız kirlendi sesimizi çıkarmadık.Hurma Köy altında dev kuyularla sularımızı aldılar,çeşmelerimiz kurudu.,toprağımızı kirletiyorlar yine ses yok.Cennet gibi bir bölgeyi cehenneme çeviriyorlar hiç bir tepki yok. 15 Kasım`da Helvacı Köyü`nde maden ocağı için ÇED toplantısı yapılacak. Eğer tepkimizi koymazsak önce kömür ocağını açacaklar ardından kucağımıza bir termik santral daha bırakacaklar. Kocabaş vadisini toza ve zehire doyuracaklar. Bizi bu sessizlik ve tepkisizlik hasta ediyor. Korkuyorum kirli havaya alıştığımız gibi ölümlere de alışacağız.Üç gün sonra da unutacağız. Ve Çan Balya gibi bir hayalet kasabasına dönünce iş işten geçmiş olacak” dedi. 
 
“Bu daha başlangıç demek istemiyorum”
Çanakkale Çevre Platformu önceki dönem sözcüsü ve CHP’li İl Genel Meclisi üyesi Hicri Nalbant ise, “Bu patlama 18 Mart Santralinde meydana geldi. Geçtiğimiz günlerde de Yaya Köy santralinde de bir patlama meydana gelmişti, 5-6 kişi yaralanmıştı. Bu da termik santrallerin geri teknolojilerle kurulduğunu gösteriyor. Hatta Yaya Köy Termik Santrali de Avusturya’dan getirilen eski parçaların kaynak yapılmasıyla kurulmuştu. Yeni santral kuruyormuş gibi yapıp, eski santralleri getirip, buralara kurmak hem insan sağlığını etkiliyor hem de çevredeki tarımı, su kayaklarını, meraları etkiliyor. Yaya Köy Termik Santralinde yaşanan patlamanın yanı sıra bir patlama da diğer santralde oluyor. Belli ki her iki santralde de işçi sağlığı, iş güvenliği konularında da yeterli önlem alınmıyor. Bunlar yetmiyormuş gibi bir taraftan da Çırpılar’a olduğu gibi yeni santraller kurulmaya çalışılıyor. Bu daha ‘Başlangıç’ demek istemiyorum ama bunlar, ileride olabilecek tehlikelerin, can kayıplarının belirtisi. Eski teknolojili hurdaları getirip bu ülkeye santral kurdurmanın ne anlama geldiğini herkes görsün. Bunlardan hepimizin, öncelikle santral kurmak isteyenlerin ders alması lazım ama onlar ders alamayabilirler. Santral kurulacak yöredeki insanların daha duyarlı olması için önemli bir işaret” dedi. 
(Seçkin Sağlam)
Paylaş