havadurum

Rekor nasıl kırılır? - Ali Çiftçi

Köşemde bu güne dek hep futbol oynadığım yıllardaki anılarımı yazdım.

7630

   Bu kez de profesyonel liglerde klasman hakemliği yaptığım dönemlerde,  hiç unutamadığım bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum.  Futbolu bıraktıktan sonra,  iki yılı klasmanda olmak üzere, altı sezon hakemlik yaptım.  Futbol oynadığım sezonlarda, hakemlerle hiç anlaşamazdım. Agresif ve hırslı bir futbolcu olduğum için hatalı verilen kararlara çok itiraz ederdim. Bu nedenle hakemler zaman zaman canımı çok yakmıştı. Ancak, hakem olduğumda kazın ayağının öyle olmadığını gördüm. Hakemlik zor meslekti. Bir saniye pozisyonu görememen veya yanlış yorumlaman, hem kendine hem de bir takıma telafisi mümkün olmayan zararlar verebiliyordu.  Klasman hakemliği yaptığım sezonlardan birinde,  K.Çekmecespor`un cezası nedeniyle, Silivri`de oynanacak K.Çekmece- Çorluspor BAL  maçında görevlendirilmiştik.  Müsabaka sezonun son maçıydı. K.Çekmece maçı kazanırsa ligde kalacak, kazanamazsa İstanbul yerel ligine düşecekti.  Çorluspor ise maçı kazanırsa şampiyon olup, 3. Lige yükselecekti. Yani zorluk seviyesi oldukça yüksek bir karşılaşmaydı.   Müsabaka Hakemi Adnan Söylemez, Kıdemli Yardımcı Hakem Onursal Aydın ve ben (Ali Çiftçi) müsabakanın oynanacağı Silivri`ye özel arabamız ile zorlu bir yolculuktan sonra erken saatlerde ulaşmıştık. Yolda ve ilçede o kadar yoğun bir sis vardı ki, bildiğimiz  stadı, ancak üçüncü defa önünden geçerken, fark edebilmiştik. Sisten dolayı yolculuğumuzun sıkıntılı geçmesi ve stadı zor bulmamız,   bizdeki  gerginliği biraz arttırmıştı. ‘Bu gidişat,  hayra alamet değil’ diye içimden geçirmiştim. 

Müsabaka daha başlamadan K. Çekmeceli taraftarlardan çatlak sesler çıkmaya başlamıştı. Daha seremonide densizin biri " Maçı kaybedersek buradan ölünüz çıkar. Ona göre, maçı doğru idare edin "diye bağırıyordu. Bu gibi çirkin sözleri birçok müsabakada duyduğumuz için, bizim adımıza sıradan şeylerdi. Ancak, maç başladığında işin rengi değişmişti. K. Çekmecespor`lu futbolcular hiç iyi niyetli değillerdi. Bunun üzerine kalelerinde birde gol görünce tekmeler havada uçuşmaya başlamıştı. Daha müsabakanın ilk yarısının ortalarında,  ev sahibi takım 7 kişi kalmıştı. Takımda oyuncu sayısı 6’ya düşme, Kural 3 gereği,  maç sona erecekti. Maçın orta hakemi Adnan Söylemez, hak edeni korkmadan cesaretle oyundan atıyordu.  1. Yardımcı Hakem Onursal Aydın,  soyunma odalarına yakın yarı alanda, ben ise uzak bölümde görev yapıyordum. Bir iki dakika sonra, yine Çorluspor`un atağında Onursal Aydın’ın önünde K.Çekmeceli bir futbolcu rakibine acımasız bir şekilde  tekme attı ki, Kırmızı Kart kaçınılmaz olmuştu. Ben maçın hakemi Adnan Söylemez,  daha faul düdüğünü çalmadan soyunma odasına öyle bir depar attım ki, yakalayana aşk olsun.  Soyunma odalarının kapısına geldiğimde birde baktım Adnan Söylemez ile Onursal Aydın önde, bütün K.Çekmecespor`lu oyuncular arkadan son sürat bana doğru geliyorlar. Hemen içeri girdim. Arkadan da Adnan ile Onursal hocalar girince kapıyı kapattım. Kapıyı kırmak için bayağı uğraştılar. Fakat, Emniyet Kuvvetleri gelince rahat bir nefes aldık. Ben, uzak çizgide olduğum halde soyunma odasına ilk gelen olmuştum.  Artık, siz tahmin edin saatte kaç km koşmuşum. Eğer,  Adnan Söylemez’in Kırmızı Kart çıkarmasını bekleseydim,  Hastahanelik olma şansım çok yüksekti.  Dayaktan,  uyanık olmam ve yüz metre rekoru kırmam sayesinde ucuz kurtulmuştu. Yıllarca futbol oynadım. Kuşkusuz meşin yuvarlağın peşinden koşmak çok zor. Ancak, takımlara adalet dağıtmakla yükümlü olan Hakemin görevi çok daha zor. !