havadurum

Ruşen Fuat

1452
MAZİDE YAŞAYANLAR
                 Doğu toplumlarının özelliklerin den biri de geçmişiyle övünmek gelenekleriyle yaşamak, gelişmeyi yeniliği benimseyememektir. Kafasını kuma gömüp dünyadan kendini soyutlayıp gelişmeyi teknolojiyi görmezden gelip, varsa-yoksa gelecek ikinci dünya dediğimiz ölümden sonraki yaşam(varsa) içindir. Bu dünya geçicidir. Onun için 2000-1600 hatta daha önceleri yaşam koşullarının özentisine kendilerini kaptırmışlardı.
                Bugün dini bayramlarda bazılarımızı “nerde o eski bayramlar” özlemi çeken insanlarımız vardır. Evet eski bayram yıllarında, daha yakın yıllara kadar bayrama bir ay öncesinden hazırlanılır, çocuklara giysiler, ayakkabılar alınır, tatlılar börekler yapılır, bayram günü büyüklerin ziyaretine gidilir, eller öpülür, 5 kuruş 25 kuruşla çocuklar sevindirilirdi. Ya şimdi herkesin altında otomobil ver elini Hanya-Konya . Büyüklere cep telefonuyla, ipat’le görüntülü kutlumu yeterli sayılıyor. Eskiden bayramlar belenirdi. İnsanımızı ev, işyeri, kahvehane, camii arasında ömür tüketir, bayram vesilesiyle arabayla konu komşu köylere gitme büyük değişiklik olurdu.
                Otomobil kullanırken dikiz aynasından arkaya çok bakarsan öndeki arabaya toslarsın. Bizi bugün yönettiğini sananlarda, ahlak zaptiyeleri de hep meşrutiyeti , ahlakı, kadınlar üzerine kurmuşlar. Erkektir ne yapsa mubahtır. Onun için cennete hurileri sayıklarlar, ama kadınlar için Nurileri kabullenmezler. Onun için saçma-sapan düşüncelerini saklayamazlar. Çağdaş – teknoloji duvarına toslarlar.
                Hoşçakalın…