havadurum
Yusuf Sonkurt

yusuf@canakkaleolay.com

SANDIKTAN ÇIKANLAR ZEMBİLLE İNENLER

Demokrasi yönetimini yalnızca halkın tercihine indirgeyenler, bazen halkın ne istediğini, ne istemediğini tam olarak algılamakta tereddütte düştüğünü görüp şaşırırlar. Örneğin yalnız bizim Türk halkı için değil ufak farklar hariç her insan toplulukları için geçerlidir. Toplum bilimcilerinin uğraş ve meslekleridir ama yaşadığımızı sürece tanık olduğumuz olaylar bizleri de fikir ve düşünce sahibi yapıyor.

502

                 Milletin vekili olarak tercihini oylarıyla millet belirler, millet adına bu vekiller yine kendilerini vekil tayin eden toplumlar paralelinde tercihlerini yaparak yürütme kurullarını belirlerler. Asil olan milletin işi bitmiştir, söz, itibar, şan, şöhret her şeyin sahibi vekildir. Vekil asıl olan halka hesap vermek zorunda değildir. Halk seçtiği vekilin kulu-kölesidir. Ceketinin önünü ilikler saygıda kusur işleyemez, yoksa milli iradeye saygısızlık işler, tamamen bir komedidir.

                Halk dorudan doğruya seçtiği vekiller iradesiyle seçtiği irade tu-kakadır. Yüzde yarı irade nasıl oluyor da yüzde yüz iradeyi temsil eder. Nasıl ki partilere yüzde 10 baraj konursa cumhurbaşkanı veya başkan tüm toplumlun cumhurbaşkanı başkanı olarak temsili gerçek olur.

                Demokrasi rejimi, yenisi bulunacağa kadar en doğruya yakın yönetim biçimidir. Ama gelişmiş ve gelişmekte olan (geri kalmışın kibarcası) ülke ve toplumlar yeni arayışa girdikleri gözleniyor, bizim gibi geri kalmış pardon gelişmekte olan ülkeler padişahlık, halifelik, eskiye özenti içinde, otoriter tek kişiye kul-köle biat etme peşinde, kalkınmış, refah düzeyi yüksek ekonomik-sosyal özgürlüğe kavuşmuş ülke ve halkı daha fazla özgürlük daha fazla insan hak-adalet, daha fazla kadın-erkek eşitliği peşinde, Türk toplumu da böyle bir yönetimi hak ediyor. Siz ne dersiniz.

                Hoşçakalınız.