havadurum

ŞİDDETİN SARMALI

1122
Gazetelerin 2. Sayfaları, haber bültenlerindeki cinayet ve saldırı haberleri “bu toplum nereye gidiyor? sorusunun cevabını aramaya itiyor. Özellikle kadına yönelik şiddet haberleri o kadar rahatsız edici bir boyuta ulaştı ki her haber bülteninde izlemek mümkün.
 
Yazının konusunu belirlememde başka bir neden, bir yakınımın eşi tarafından 4 yaşındaki evladının gözleri önünde sırtından bıçaklanması olmuştur. Eşini dövenler, öğretmenine saldıran öğrenciler, öğrencisini döven öğretmenler. Toplumun her kesiminde her eğitim seviyesinde her yaş gurubunda şiddet eğilimi ya da davranışlarının gözlenmesi mümkün hale gelmiştir.
 
Peki ne oldu da toplum bu kadar şiddete  yönelir hale geldi?
 
Mafya konulu diziler, sorunların hukuk yerine kaba güçle çözülebileceğini düşünen bir toplum algısı, caydırıcı olmayan cezalar, silah edinebilmenin kolaylığı şiddeti körükleyen unsurların sadece birkaç tanesidir.
 
Daha lise çağındaki çocukların ayakkabıların arkasına basıp, elinde tespih alıp mafya lideri özentileri, sosyal paylaşım sitelerinde karşıt görüşlü insanların birbirlerine ettiği küfürler, alkol ya farklı keyif verici maddeler alıp eşine şiddet uygulayan kocalar, sokakta gençlerin birbirine küfürlü ve şiddet içerikli hitap tarzı ve yozlaşan toplum sizi bilmem ama fazlasıyla rahatsız ediyor.
 
Bireylerin birbirlerine karşı tahammül eşiklerinin bu kadar düşük olmalarının nedenleri ne olabilir acaba?
 
Sosyo – kültürel değişimin yozlaşmaya meyilli bir toplum oluşmasına katkıda bulunması, ekonomik koşulların her geçen gün kötüye gitmesi, gayri meşru yollardan zengin olabilmeye özendiren sosyal ortam, domino etkisiyle her geçen gün toplumu sarmalayıp içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
 
Özellikle televizyon dizilerindeki gerçek hayattan uzak yaşamların toplumun genlerine enjekte edilmesi, lüks yaşamak için her yolun caiz olduğunun mesajları, hemen her dizide kadına şiddet içeren sahnelerin genç nüfusun üzerindeki etkisini artık görmemezlikten gelemeyiz. Hele ki bir hareketiyle milyonları ayağa kaldıran futbolculara ne demeli. Maçlardan sonra verdikleri demeçler akıl alır gibi değil. Sporcu olduklarını, o terbiyeye sahip olup gençlere örnek olma zorunluluğunu ve sorumluluğunu unutup meslektaşları hakkında söyledikleri sözler şiddeti tetikleyen başka bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
 
Çok zor ama herkesin birbirine daha duyarlı, tahammüllü ve daha az şiddetin olduğu bir toplumda yaşama isteğimize kim kulak verir bilmem ama bu bardak artık taştı herkesin şapkayı önüne alıp düşünmesi gereken zaman da geldi. Özellikle işe siyasetçilerin uslup konusunda kendilerine çeki düzen vermeleriyle başlanması önerimize küfürsüz, şiddetsiz bir toplumda yaşama umudumuzu ekleyip, sağlıklı günler diliyorum.