turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım seçimden 10 gün önce bu köşede kaleme aldığım "Hipnozdan Kurtulma Seçimi!" başlıklı yazımın ikinci paragrafında, "Tıpkı, 1989 Yerel Seçimlerinde Turgut Özal iktidarı nasıl geriletildiyse AKP'yi de geriletmenin en önemli aracı haline geldi 31 Mart.." demiştim.
***
1 Nisan gününün çok farklı güzel bir gün olacağı belliydi!
Nasıl mı? Gelin analiz yapalım;
*Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’da ki balkon konuşmasının bir yerinde, “Şahsım dahil hiç kimse davamızdan daha büyük değil…” dedi.
Niyet okumaya kalkışırsak; demek ki AKP’de ‘metal yorgunluğu’ sona ermemiş ki hala Sn. Erdoğan partisinin kadrolarına mesaj vermek istiyor. Hükümette olsun, teşkilatlarında olsun yeni bir temizliğe girişecek gibi geliyor bana!..
Oysa metal yorgunu ilan ederek veya kayyum atayarak görevden alınan tüm kentlerin neredeyse hepsinde “Cumhur İttifakı” seçimleri yitirdi. Bundan böyle artık AKP için ne dönüşümlerin ne de yeni yeni mesajların bir yararı olacağını sanmıyorum. Çünkü bu kez tarih tekerrür etti! Tarihten ders alınmış olsaydı eğer, kolay kolay tekerrür etmezdi.
· Turgut Özal’ın en şaşalı kudretli günlerinde “Elleri kolları bağlı belediye başkanları ister misiniz?” pankartlarıyla seçmeni korkutma propaganda tekniğini uygulamış ve 1989 Yerel Seçimlerinde boyunun ölçüsünü almış! Ve bir daha da Anavatan Partisi (ANAP)’ı toparlayamamış silinip gitmişti.
Benzer ‘beka’, kendisine oy vermeyecek olanlara “Zillet”, “İllet”, “Adi”, “Alçak”, “Terörist” diye kutuplaştıran AKP’yi beklemektedir.
Bekleyelim bakalım, görelim, bu kehanetimde yanılacak mıyım! Yanılabilirim de… Kehanet deyince hadi bir kehanette daha bulunayım izninizle.
Eğer Devlet Bey mızıkçılık yapıp önce dillendirmez ise benim öngörüm en geç 2 yıl 2 ay sonra 2021 Haziran’ında Milletvekili Genel Seçimleri yapılır! Yanılabilirim de… Hiç merak etmeyin, yanılırsam yanıldım derim!
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları 2014’te kazandıkları belediyeleri yitirme korku ve endişesi Devlet Bey’in stepneliğine mahkum etti AKP’yi!.. Nitekim seçim sonuçları da gösterdi ki “Cumhur İttifakı” MHP’ye yaramış gibi.
*Eşi benzeri görülmemiş iftira, karalama, aşağılama, korkutma vb. söylemli seçim kampanyası AKP’ye ummadığı dersi verdi.
Bazı hadsiz örnekler verelim:
- “Bu adilere sandıkta gereken cevabı verecek misiniz?
- Şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar.
- Seçilse bile belediye başkanlığı yaptırmayacağım!
- 31 Mart’ta AK Partiye oy verin. Erdoğan’a oy verin. Erdoğan’a oy verdikten sonra cennetin anahtarı cebinizdedir. Bunu iyi bilin.
- Esenyurt’un hiçbirimize ihtiyacı yok ama Tayyip Erdoğan’a ihtiyacı var. Niye var? Burayı kaybedersek Kudüs’ü kaybederiz, İslam’ı kaybederiz, Mekke’yi kaybederiz…”
(Dini siyasete alet etmenin ilginç bir sonucu; Esenyurt’u CHP’nin adayı kazandı.)
*Hem “Belediyecilik Memleket İşi Gönül İşidir” ve “Önce Millet, Önce Memleket” sloganlarıyla; ekonominin kötü gidişini, ülke tarihinde işsizlik rekorunun kırıldığını unutturup patates-patlıcan-domates-soğan kuyruklarının ise ‘varlık kuyruğu’ olduğuna seçmeni inandırmaya çalışmanın ve hem de ülkemiz tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanının damadını Hazine-Maliye Bakanı yapmasının bedelidir bu seçimler.
*
SON SÖZ: Mart’ın sonu böylece bahar oldu. Güzel günleri, güneşli günleri görme zamanıdır artık... T.Ç.
