Çağımızın bize getirdiği internet; yaşamımızı kolaylaştırmada, zamanımızı tasarruf etmede, bilgi edinmede büyük bir yardım sağlamaktadır. Kişiler internet sayesinde günlük birçok işini en az fiziksel güç ve maliyetle kısa bir süre içinde yapabilmektedir. Bu durum kişi ve iş yaşamını kolaylaştırmaktadır. İnternet teknolojisinin olumlu pek çok özellikleri vardır. Her geçen gün gelişen ve değişen bu ağ birçok insanın vazgeçilmezi olmuştur. Bu olumlu özelliklerinin yanı sıra günümüzde bu durum bağımlılık olgusunu ortaya çıkarmıştır. Kişiler özellikle genç kesim interneti sosyal medyaya girmek için kullanmaktadır. Oldukça popüler olan sosyal medya paylaşım siteleri kişiler tarafından uzun süre kullanılmaktadır. Kullanım sürelerinin uzunluğu kişilerin sosyal medyaya bağımlılığını göstermektedir. Bu kullanım sürelerinin uzunluğu azalmak yerine artış göstermektedir. Sosyal medyada insanlar, oldukları kişiden farklı biri gibi kendini gösterip rahat ifade edebilmekte ve bu durumu aramaktadır. Bu eylem türleri kişilerin sosyal medyadaki zaman sürelerini arttırmakta; öyle ki bu durum da bağımlılığa sebebiyet vererek aile ve sosyal yaşantılarını etkilemektir. İnsanlar bir yere giderken, evden çıktıklarında telefonu evde unuttuklarında tedirginlik hissi duyarlar. Çünkü; telefon insan vücudundaki herhangi bir organ gibi insanla bütünleşmiştir. Bir araya geldiklerinde gerek aile ortamı gerek de arkadaş ortamı olsun birbirleriyle sohbet edip vakit geçirmek yerine sosyal medyaya girip orada vakit geçirmektedirler. Sosyal medya kişiler üzerinde öyle bir etki etmiştir ki sabah uyandıklarında dünyaya gözlerini sosyal medyayla açar, gün sonu sosyal medyayla kapatır olmuşlardır. Bu yüzden sosyal medya iletişim bozukluklarına sebebiyet vermektedir. Sosyal medya bağımlığı; kişiler toplantıda iken , okulda ders esnasında iken veya trafikte araç kullanırken telefonlarına bakamama sürelerinin uzaması kişilerde huzursuzluk yaratabilmektedir. Kişi; sosyal medya yüzünden günlük işlerini aksatıyorsa, sosyal medya hesaplarını kontrol edemediğinde endişeleniyorsa, akademik başarısızlığa sürükleniyorsa, sanal durumları gerçek zannediyorsa bağımlılık derecesine ulaşmıştır. İnternet bağımlılığı psikiyatrik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Dünyadaki tedavi örnekleri herhangi bir kliniğe yatarak bu travmalardan kurtulmaktır. Ülkemizde ise MEB ve RTÜK antlaşması ile krizin oluşmaması için bir süreç uygulanmaktadır. Bu süreç; medya okuryazarlık eğitimidir. Bu süreç okullarda doğru şekilde uygulanabilirse travmatik durumlar azaltılabilir. Sosyal medya bağımlılığının yaşa göre meşguliyet ve duygu durum düzenleme alt ölçeklerine göre farklılaştığı belirlenmiştir. Üniversite öğrencilerinin sosyal medya kullanım süreleri arttıkça sosyal medya bağımlılıklarının da artış gösterdiği görülür.Sonuçta dijital medya iç içe girmiş bütünleşik teknoloji ile oldukça karmaşık bir hal almıştır. Olumlu etkilerinin göz ardı edilmeyecek kadar çok olmasının yanı sıra olumsuz etkilerinin de varlığı oldukça fazladır. Yeni teknolojilerinin olumlu etkilerine paralel olarak olumsuz etkileri bireyler üzerinde özellikle de gençler üzerinde oldukça etkilidir.