havadurum

Seçil Atalay

Modern Yönetim Teorisi Yaklaşımlarının Karşılaştırılması (sistem, durumsallık)

1825
İnsanlar fiziksel, biyolojik ve psikolojik sınırlamalardan ötürü amaçlarına ulaşabilmek için başkalarıyla işbirliği yapmayı ve amaçlarına bu şekilde ulaşmayı zorunlu görürler. Sosyal ve ekonomik yaşamın farklı alanlarında gerçekleştirilen bu tür grup çalışmalarının etkin ve verimli bir şekilde başarıya ulaşabilmesi `` yönetim`` kavramını öne çıkarmaktadır.

Yönetim kavramı, kişiler aracılığıyla işleri yaptırma sanatı olarak bilinmektedir. Yönetim düşüncesinin sanayi devrimi öncesindeki uygulama alanı devlet, ordu ve dini örgütlerle sınırlı kalmıştır. Günümüzdeki yönetim uygulamalarının çoğunun ise yönetim kuramlarındaki gelişmelere dayandığı bilinmektedir. Yani, çağdaş yönetim kavramlarını anlamak için yönetimin tarihi gelişimini incelemek gereklidir. Yönetimin tarihi gelişimini daha iyi anlayabilmek adına, bu çalışmada sistem yaklaşımı ve durumsallık yaklaşımı detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışmanın amacı, bu teorilerin ( sistem yaklaşımı ve durumsallık yaklaşımı) incelenip, ayrı ayrı birer değerlendirilmesi yapılması ve sonrasında araştırmada teorilerin toplam kalite yönetimi içindeki yerine yer verilmesidir.

Modern yönetim teorisinin iki önemli yaklaşımı söz konusudur: Sistem Yaklaşımı ve Durumsallık yaklaşımı. Modern yönetim teorileri, klasik ve neo-klasik teorilerin ihmal ettiği `çevre` boyutunu da analize dahil etmişlerdir. Diğer bir deyişle, örgüte açık sistem olarak yaklaşmışlardır.

Sistem, aralarında belirli ilişkiler bulunan ve bir bütünü oluşturan elemanlar topluluğu olarak tanımlanabilir. Sistem basit olarak girdi , süreç ve çıktı unsurları ile dış çevre ve geriye doğru bilgi akışı unsurlarını kapsar. Sistemler içinde bulundukları çevre ile ilişkili olup, aralarında enerji, bilgi ve materyal alışverişi varsa, açık sistem, dış çevre ile böyle bir ilişkisi yoksa kapalı sistem olarak adlandırılır. Biyolojik ve sosyal sistemler açık sistemlerdir. Mekanik sistemler ise, kapalı sistemlerdir.

Sistem yaklaşımı yönetimi çeşitli parçalar, süreçler ve amaçlardan oluşan bir bütün olarak inceler. Sistem yaklaşımı olaylara `bu sistemin önemli parçaları nelerdir?`` `` Bu parçaları birbirine bağlayan ve birbirine uyumunu sağlayan başlıca süreçler nelerdir? `` ``
Sistemin gerçekleştirmek istediği amaçlar nelerdir? `` şeklinde bakmakta ve açık bir sistem olarak işletmenin kendi alt sistemleri arasındaki ilişkilere ve işletmenin üst sistemi olan çevresiyle arasındaki ilişkilere ve etkileşimlere yoğunlaşmaktadır.

Durumsallık yaklaşımı, her zaman her yerde geçerli `` evrensel`` genel yönetim ilkelerine göre örgüt yapısını oluşturmak yerine, içinde bulunulan çeşitli zaman, durum ve koşullarda farklı yapılar ve farklı yönetim uygulamalarının gerekli olduğunu savunmaktadır. Örgüt yapısı ve yönetim tarzı bağımlı değişken, koşullar ise bağımsız değişkenlerdir. İncelenen bağımsız değişkenler arasında, yapılacak işin niteliği, kullanılacak teknoloji, personelin niteliği, amaçlar, müşteriler, rekabet, pazar koşulları vb. sayılabilir.