havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Suriye'de kaos büyüyor

Suriye'de kaotik durum, boyutlanarak ve derinleşerek, giderek daha fazla ağırlaşıyor. Son gelişmeler, İsrail'in müdahil olması, durumu arapsaçına çevirdi. Herkes, kendi çıkarını ve gerekçesini sırtlayıp bir yerinden alana dalıvermiş.

8314

 

 
 
Şimdi konudan bağımsız gibi görünse de biraz gerilere uzanalım… Hani şimdilerde stratejist kesilen, mangalda kül bırakmayan, köşelerini namluya sürülmüş mermi gibi kullanan çığırtkanlara bir hatırlatma olur umuduyla… 
 
Sovyetler Birliği’nin yıkılışı, sosyalizmin geçici tasfiyesi ile kapitalist-emperyalist sistemin bütün sözcüleri, propaganda merkezleri, iliştirilmiş medya patronajı, zil takıp oynuyordu… Artık dünya tek kutuplu olmuştu… Yeryüzünden savaş tehlikesi silinip atılmıştı… Kapitalist-emperyalist sistem, ufak tefek kusurlarını kendi içinde çözecekti, gezegen refaha ve huzura kavuşacaktı… 
 
Neredeyse dünyanın her ulustan bütün liberalleri, sosyalizm düşmanları, dönekler, işbirlikçiler velhasılı kelam, emperyalizme göbekten bağımlı zevatın tekmili birden halkları, dünyanın emekçilerini ve emekten yana olan güçlerini, kapitalist-emperyalist sisteme “iman etmeye” ikna etmeye ve bu sömürü dünyasını, doğal, haklı ve değişmez bir sistem olarak varlığını kabul ettirmeye uğraşıyorlardı. 
 
Dahası, ülkemiz de dahil olmak üzere, emperyalizme karşı mücadele eden yurtseverlere, devrimcilere, emperyalistlerin safından, onların silahları ile ve işbirlikçi hükümetlerin gözetiminde hayasızca saldırıyorlardı. Ve hatta daha da ileri giderek artık ekonomilerin militarizasyonuna gerek kalmadığını/kalmayacağını, silahların toprağa gömüleceğini, barış içerisinde yaşanacağını, durmadan vaaz ediyorlardı. 
 
Sosyalizmi, yalnızca işçi sınıfının değil, bütün insanlığın hafızasından silmek için, inanılmaz bir propaganda kampanyası sürdürüyorlardı ve bu yolda büyük paralar harcıyorlardı. Çok fazla uzun sürmedi, bütün söylenenler hayatın gerçeği karşısında iflas etti. kapitalist-emperyalizmin varlığı, savaş tehditlerini ve savaşları ürütmeye devam etti. 
 
Bugün, Suriye’de ABD emperyalizmine bağırıp çağıranlar, dün ABD emperyalizmin saflarında, onların dümen suyunda olduklarını unutmuşçasına, çığlık çığlığa feveran ediyorlar. Ne demeli!? “Günaydın baylar” desek, eksik kalır, fazlasını söylesek, ya da hak ettiklerini söylesek, küfür sayılır… Ama bizim dilimizde hakaret ve küfrün dili yoktur… 
 
Sadece şunu söyleyelim, kapitalist-emperyalizm var olduğu sürece, bugün yakın coğrafyamızda yaşanan olaylar, çatışmalar şaşılacak gelişmeler ve olaylar değildir. Dün Büyük Ortadoğu Projesiydi (BOP), Genişletilmiş Ortadoğu Projesiydi (GOP), savunan sizlerdiniz, karşı çıkanlar bu ülkenin yurtseverleri ve devrimcileriydi. Bugün herkes Suriye’de, doğrudan veya dolaylı, şu veya bu biçimde… Yarın bir başka şey olur, çıkarlar değişir, ittifaklar değişir, mevziler ve söylemler değişir… Meselenin özü, kapitalist-emperyalist sisteme gerçekten, ısrarlı ve kararlı olarak ve stratejik olarak karşı olup olmama sorunudur. Başka türlü her şey şovenizmle cilalanmış, kendi gözündeki “merteği” gizleme hamasetinden başka bir anlam ve değer taşımaz… 
 
Peki savaşlar önlenemez mi!? Elbette önlenir… Savaşın halklar açısından bilince çıkarılması ve sonuçlarının faturasının kavranıyor olması, savaşları/haksız savaşları önleyebilir. 
 
Dün emperyalizmin safında borazanlık yapanlar, bugün emperyalizme karşıymış görüntüsü ile ve söylemleri ile gerçekleri, kendi tarihsel gerçeklerini ve söylemlerini unutturacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. 
 
Biz de belki bugün için pratik bir karşılığı olmasa da düne dair, başka bir hatırlatmayı yapalım; “Ya devrimler savaşları önler ya savaşlar devrime yol açar”
 
Son olarak, bugün Suriye’de olmayan var mı!? İsrail’in, Suriye’de boy göstermesi ABD’den bağımsız olabilir mi!? Suudi Arabistan ve Katar’ın bu gelişmeler karşısında tutumunu merak etmeye bile gerek yok. Suriye’de kaos derinleşme ve büyüme eğilimi güçleniyor… Bu durum, rasyonel politikalara olan ihtiyacı daha da yakıcı hale getiriyor…