turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım, AKP'nin Kurultay Tiyatrosu (!) ve ardından tek kişinin belirlediği Bakanlar Kurulu (!) - Binali Yıldırım'ın Hükümeti vatana millete hayırlı olsun...
Bu yazımda bazı davranışları ve konuşmaları ele alıp ‘Tiyatro Gündem’ den biraz olsun uzaklaşmak istiyorum!
***
Çağdaş demokratik devletlerde politika sahnesinin baş aktörleri kuşkusuz siyasi partilerdir. Ancak siyasi partiler politika sahnesinde yalnız değillerdir. Günümüzde herkes tarafından kabul gören bir gerçekte, siyasi parti niteliği taşımayan ama politik karar merkezlerini etkileyen başka organize güçlerin varlığı tartışmasızdır.
*Bu güçlere “Baskı Grubu” adı verilmektedir.
Demokrasilerde, Siyasi Partilerin dışında STK’lar, Demokratik Kitle Örgütleri, Meslek Kuruluşları, Sendikalar, Dernekler ve Üniversiteler baskı grupları olarak nitelenir.
Baskı grupları partiler üstü ve bağımsız olmalıdır.
***
Temmuz 2015’ten bu yana yaklaşık 500 Şehit verdik… Başka derdimiz yokmuş gibi “Başkanlık” dayatmalarına karşı, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda, AKP’li TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın Anayasadan laikliğin çıkarılması, dindar Anayasa yapılmasını istemesine vurgu yaparak, buna hiç ses çıkarmayan TOBB’a sitem etmişti.
Vaaay sen misin TOBB’u eleştiren…
*15 yıldır TOBB’un başında olan Rıfat Hisarcıklıoğlu davetlisi olan konuğu Kılıçdaroğlu’nun arkasından;
“Kendisi ile beni karıştırıyor. Ana Muhalefet boşluğu var.. Bana muhalefet etmek istiyorsa seneye gelir, Türkiye’de beceremedi, burada Odalar Birliğinde boyunun ölçüsünü alır!” dedi.
Hisarcıklıoğlu Rıfat Efendi! Bu nasıl bir üslup, saygısızlık ve küstahlıktır. Belli ki istikbalinizi AKP’ye sıkı sıkıya bağlamışsınız! Odalar Birliği gibi saygın bir kuruluşun başkanına yakıştı mı? Yazık ki Yazık…
‘Baskı grubu’ olursanız AKP iktidarı bakın size nasıl davranır söyleyeyim;
“Akıllı hiçbir iktidar, toplumda kuvvetli statü sahibi kişileri karşılarına almak istemez…”
Siz, yanlarında olmayı tercih ettiğiniz için ‘menfaat grubu’ olarak anılmaya mahkumsunuz!
*Oysa siz, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in açıklamasına göre 2–3 kez gelerek Kılıçdaroğlu ile görüşmüşsünüz. Tekin’in yanında Kılıçdaroğlu’na, bizzat R.Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarını kastederek “BİZİ BU ZALİMLERDEN KURTARIN…” talebinde bulunmuşsunuz.
Size son soru: Rıfat Efendi! Siz ‘menfaat grubu’ olmaktan sıyrılıp ne zaman ‘baskı grubu’ olacaksınız?
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu; “Erdoğan’ın elleri kanlıdır. Suriye’de ölenlerin kanı ellerindedir. Bir gün onun faturasını ödeyecek. ‘Yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyorum’ dedi. Bu ne demek? ‘Bunları dışarı salarsam ülke kan gölüne dönecek’ diyor. Kendisini desteklemek için mafya lideri gitti Rize’de miting yaptı. ‘Ülkede oluk oluk kan akacak’ dedi. CHP dışında niye hiç kimse itiraz etmedi?
Ben böyle bir laf mı kullandım?”
“Kan dökmeden başkanlığı getiremezsiniz” sözlerimle demokrasiye karşı olanların ‘kan dökme geleneği vardır.’ Bu nedenle bu uyarıyı yapmak istedim” diyerek sözlerine açıklık getirmişti.
Olsuun ne önemi var ki bu açıklığın…
Siyasetin takiyyeci bezirganları hiç zaman yitirmeden durumdan vazife çıkardılar…
*Ne yazık ki bu bezirganlar dan biri de bizim vekilimiz Bülent Turan Beyefendi… Kılıçdaroğlu’nun sözlerini tersine çeviren Bay Turan bakınız açıklıktan ne anlamış!
“Merak ediyoruz Kılıçdaroğlu ne yapacak? Başkanlık sistemini savunan milletvekillerini, vatandaşları infaz mı edecek, Naziler gibi gaz odalarına mı toplayacak?.. Şunu herkes bilsin ki, bu ülkede sistem değişikliğine karar verecek olan sadece milletimizdir. Milletimiz Kılıçdaroğlu’nun iç savaş tehditlerine pabuç bırakmayacak.”
*
SON SÖZ: Siyasal manevraları en iyi takiyyeci siyaset bezirganları yapar… T.Ç
