havadurum

Tarım Orkam Sen; "ABD merkezli Cargill raporunda şeker fabrikaları istendi.."

1243

 Tarım Orkam Sen tarafından, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamada, Şeker Fabrikalarının satılmasının, Tarım ve Hayvancılığa darbe vurulması anlamına geldiğinin altı çizildi. Ülke elinde olan kurumların iktidarın borçların kapatılmak için satıldığı belirtilirken, AKP hükümetinin 15 yıl boyunca yaptığı özelleştirmelerin ülke istihdamına ve üretimine bir katkı sağlamadığı vurgulandı. Tarım Orkam Sen İl Temsilcisi Mustafa Uğurtan Uzunöz tarafından yapılan açıklamada; “Bilindiği gibi Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin 14 fabrikasını özelleştirme kararı Resmi Gazete’de ilan edildi. Borç batağında çırpınan iktidar, bütçe açığını kapatma telaşıyla elde kalan son kurumları da sermayeye peşkeş çekme hazırlığını tamamlamış görünüyor. Geçmişte şeker fabrikalarının satış ihaleleri 2009 Danıştay 2012 yılında ise bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından iptal edilmişti. AKP hükümetinin son 15 yılda yaptığı özelleştirmeler ülke istihdamına ve üretimine bir katkı sağlamamıştır. Özellikle Gıda, Tarım ve Hayvancılık sektörlerinde yapılan özelleştirmeler yerli üretimimize büyük darbe vurdu. Et Balık Kurumu, Yem ve süt sektöründe yapılan özelleştirmeler, bugün ülkeyi hayvancılıkta ve et üretiminde ithalatçı durumuna getirdi. Ayrıca özelleştirmelerde kamu menfaatinin önemsenmediği de kamuoyunca bilinen bir gerçektir. Tekel’in içki bölümünün satışı bunun acı bir örneğidir. Hatırlanacağı gibi Tekel’in içki bölümü ‘değerinin altında’ 290 milyon dolara satılmış, birkaç yıl sonra ihaleyi alan firma aynı yeri 2,1 milyar dolara satmıştı” ifadelerine yer verildi. 

 
“Şeker fabrikalarının ABD’li ‘Cargill Raporunun’ ardından satışa çıkarılacak olması manidardır”
ABD merkezli Cargill raporuna örnek veren Uzunöz, bu rapordan sonra şeker fabrikalarının satışa çıkarılmasının manidar olduğu vurgulayarak; “Buğdaya göre 4,4 kat ve ayçiçeğine göre 1,8 kat değer sağlayan şeker endüstrisine göz diken çok uluslu tekeller, sektörün karlılığından istedikleri payı almak istiyor. Şeker fabrikalarının yangından mal kaçırır gibi ABD merkezli `Cargill Raporunun` ardından satışa çıkarılacak olması manidardır. ABD merkezli Cargill raporunda şeker fabrikalarının biran önce özelleştirilmesi istenmişti. Diğer yandan, Şeker fabrikalarının yapı ve arsalarının şehirlerin en gözde yerlerinde olduğu göz önüne alındığında, böylesi karlı bir alanın Tekellerin iştahını kabartması kaçınılmaz görünüyor. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) daha önceki duyurularına göre şeker fabrikalarının özelleştirme nedeni ‘kurumların verimliliğinin sağlanmasıydı’. Ancak durumun hiç de öyle olmadığı, hükümet eliyle Şeker endüstrisinin baltalandığı ortadadır. Pancardan elde edilen şeker sektörü 3 milyar doları aşan bir katma değer yaratmaktadır. Türkiye’nin yıllık şeker ihtiyacı yaklaşık 3 milyon ton civarında iken, şeker pancarı fabrikaları yılda yaklaşık 2,3 milyon ton üretim yapabilmektedir. Türkiye Şeker üretiminde toplam çalışanların yüzde 55’i özelleştirme kapsamına alınan 14 fabrikada istihdam edilmektedir. Yine ülke şeker üretiminin yüzde 67’si, melas üretiminin yüzde 64’ü, yaş küspe üretiminin yüzde 67’si özelleştirme kapsamına alınan fabrikalarca gerçekleştirilmektedir. Türkiye Şeker fabrikaların pancar ekimi yaptırdığı alanların yüzde 66’sı, ekim yaptırdığı çiftçilerin ise yüzde 71’i bu fabrikalara yönelik üretim faaliyetindedir” dedi.

“Özelleştirme sonucunda besicilik zarar görecek, GDO’lu yem kullanımı artacaktır”
Türkiye’de yıllardır uygulanan politikalar sayesinde hayvancılığa darbe vurulduğunun altını çizen Uzuner; “Türkiye’de yıllardır uygulanan yanlış politikalarla hayvancılığa darbe indirildi. Halkın et ihtiyacı ithalatla karşılanır hale geldi. Şeker üretimi, hayvancılığı da geliştiren bir sektördür. Şeker pancarı yalnız sanayi ham maddesi değil, aynı zamanda hayvan için çok kıymetli gıda olan yaprak, baş ve posa ile bir yem bitkisidir. Bu ürünün üretiminin gelişmesi, sorunları her geçen gün artan hayvancılık için de büyük önem taşımaktadır. Özelleştirme sonucu besicilik zarar görecek, hammaddesi dışarıdan temin edilen GDO’lu yem kullanımı artacaktır. Özelleştirmelere karşı gerek Konfederasyonumuz KESK’in, Gerekse sendikamız Tarım Orkam Sen’in tavrı yıllardır bilinmektedir” dedi.
 
“Şeker Fabrikalarının satışı sadece çiftçi sorunu değil, halkın sorunudur “
Şeker Fabrikalarının geri kazanılması gerektiğini belirten Uzuner; “Sendikamızın örgütlü olduğu İşkollarından olan şeker sektöründe yapılmak istenen talan ve yağmaya karşı kararlı mücadelemizi süreceğini kamuoyuna duyururuz. Emekçilerin on yıllardır alın teriyle yaşattığı şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden vazgeçilmeli, şeker pancarından şeker üretilmeye devam edilmelidir. Başta nişasta bazlı tatlandırıcılar olmak üzere, tüm tarım ürünleri ithalatından vazgeçilmelidir. Şeker Pancarının yetiştirilmesinden, üretimine ve pazarlanmasına değin tüm süreçte üreticilerin söz ve karar sahibi olacakları örgütlenme egemen olmalıdır. Şeker fabrikaları yeniden yapılandırılmaları, modernizasyon çalışmaları yapılarak rekabet gücü arttırılmalıdır. Nişasta bazlı şeker tüketiminde kota artırırken, şeker pancarı üretimine kota uygulayan Hükümetin kimlerle işbirliği yaptığı açıklanmalıdır. Şeker Fabrikalarının satışı sadece çiftçi sorunu değil, halkın sorunudur! Halk sağlığı her türlü gelirden önemlidir” dedi.
(Atilla Akın)
Paylaş