Değerli okurlarım;
Televizyon haberleri izliyor musunuz? Taraflı tarafsız kanalları fark ettiniz mi? İktidarın bakanları, hükümet sözcüleri, cumhurbaşkanı yardımcılarının açıklamaları, nasıl açıklamalar ben anlamıyorum. Anlayan var mı? Tarım Bakanı konuşurken resmen dalga geçiyor. Çiftçiyi tefecilerin elinden kurtardık diyor. İnsan biraz sıkılır, utanır. Zaten bu zat tarımdan da anlamıyor. Ne işi var orada bir bilen var mı? Tefecilerden kurtardığınız Cengiz Holding, Limak Holding, Kalyon Holding, Kolin Holding, Makyol Holding… Siz bunları kurtardınız tefecilerden, onlar da Türkiye Cumhuriyetini attı Londra’daki tefecilerin kucağına. Tabii ki iktidar ile beraber ve bugün Numan Kurtulmuş halka ahlaksız diyor. Ahlaksız kim acaba? Yeter artık Numan Kurtulmuş! Cumhurbaşkanını savunmadığını biliyoruz. Tribünlere oynayan biri olduğunu herkes biliyor. Dün gaf yaptın, her şeyin sorumlusu hükümettir dedin, tepeden ve tabandan fırçayı yiyince bugün seni o koltuğa oturtan halkına ahlaksız dedin. Ahlaksızlıkları yapan kimdir iyi biliyorsun. Etrafınızdakilere parayı verip, dolar euro aldırıp, yüzde 40 yükseltip, paraları tekrar bozdurup bankadan aldıkları lirayı geri ödüyorlar. Ahlaksızlığı halka söyleyeceğine aynaya bak, etrafına bak.
Senin AKP’ye gelmeden önce konuştukların hala internette. Ne oldu? Bilmeden mi konuştun? Parti değişince mi aklın başına geldi? Cumhurbaşkanına o zaman iftira mı ediyordun? Gelelim İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ya… Onun da Doğru Yol Genel Başkanı iken konuştukları ne zaman istense dinlenebiliniyor. O da mı bilmeden iftira ediyordu hükümete ve de cumhurbaşkanına?
Değerli Okurlarım; Eğer ki gerçekten hepimiz ahlaksız isek ne derlerse desinler haklılar. Eğer ki ahlaksız, hırsız, namusuz değil isek yarın hep beraber suç duyurusunda bulunalım hepsinden. Muhalefetten bile… Niye mi? Muhalefet gerçekten görevini yapsaydı bu kadar halkımızı aşağılayamazdı hiç kimse. Daha önce namussuzluk eden, vatanına ihanet edenlerin hepsi ellerini kollarını sallayarak yurt dışına kaçtı gitti. FETÖ’cülerden bahsediyorum. Bir ülkede yukarıda Allah, aşağıda devlet olur. Türkiye’miz de Allah’ı unutmuş herkes ve bir liderin peşinden koşuyor. Kimi parti başkanının, kimi tarikat liderinin, kimi cemaatlerin, kimi dervişlerin, kimi alevi dedelerinin… Bunların hepsi bir gün gidecek. Milyonlarca FETÖ’cü hataları yüzünden, FETÖ’ye inandıkları için yerle bir oldular. Hani FETÖ nerede? Ya da FETÖ’nün üst aklı nerede? Bir kuru ekmek bile veren yok. Kimi hapiste, kimi hala hapis sırasını bekliyor, kimi de onun bunun kapısında aç susuz ailesini geçindirmeye çalışıyor. Bülent Arınç, kozmik odanın mimarı, FETÖ’nün oyuncağı demişti ya ‘’Profesörler petrolde pompacılık yapıyor, kadın profesörler evlerde gündeliğe gidiyor.’’ Bu kadar kişiyi tanıyorsa, damadı bile FETÖ’cü olan Bülent Arınç neden hala dışarıda?
Değerli Okurlarım; Şeref, haysiyet, namus neymiş hatırlatalım. Kim namuslu, kim namussuz ortaya çıksın. Hesabını devletin yargısı versin. Melih Gökçek, Belediye Başkanlığında alındı ve dışarıda fink atıyor. Utanmadan televizyona çıkıp kendini aklamaya çalışıyor. Hapse atılsaydı, atılma sebebi ile beraber yarın çıkar o da cumhurbaşkanını suçlar ise şaşmayın. Ne yapalım her şeyi cumhurbaşkanı yaptı diyecekler bunlar. Turgut Özal’ın kadroları önce Necmettin Erbakan’ın etrafında çöreklendiler. Onu nasıl yıkıp AKP’yi kurdular ise yarın bir gün cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da satacaklar. Tarih tekerrürden ibarettir. Sezar’ı Brütüs sırtından öldürücü darbeyi nasıl vurdu ise maalesef yanılsam ama sonu budur ülkemizin. Biran evvel lider devleti değil liyakat, hukuk, adalet devleti olmalıdır. Liderler gelir gider, devletler ilelebet yaşar ve yaşatılmalıdır. Tabiki devletini seven, yücelten liderleri hak ettikleri değeri vermeliyiz. Tıpkı Mustafa Kemal gibi, Fatih Sultan gibi, Alparslan gibi, Osman Gazi gibi ama memleketi üç beş kişinin merhametine bırakırsa işte o zaman o lider kim ise tarih affetmez. Cumhurbaşkanımızın hala Milli Mutabakat Hükümeti kurma şansı devam ediyor. Etrafındaki kumpasçıların hepsini biliyor. Bir tane süper savcı bu işi gerçekten layığı ile çözebilir. Tıpkı İtalya’daki Temiz Eller Operasyonu gibi. Bunu da başka bir hükümete bırakmadan cumhurbaşkanının başlatması elzemdir, acildir çünkü neredeyse 40 yılık bir yapı çöreklenmiş devletin hassas, kılcal damarlarına. Buna tüm halkımızın duyarlı, sağ duyulu bir şekilde destek vermeli ipin ucu iyice kaçmadan. Hadi Türkiye! Kalk ayağa, ülkeni savun! Hadsiz kim ise haddini bildirin… STOP.