havadurum

Tutuklu gazetecilere ziyarette bulunan Erkek; `Hepimiz Cezaevindeyiz`

320

 CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri ve yazarlarından Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper’i, aynı cezaevinde tutuklu bulunan Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu`yu ziyaret etti. Tutuklu gazeteciler ile bayramlaşan Erkek, ziyaretin ardından açıklamada bulundu.  Gazetecilerin morallerinin son derece yüksek olduğu bilgisini paylaşan Erkek;  “Onlar içeride, biz dışarıda ama hepimiz cezaevindeyiz. Hukuk ve demokrasi askıda. Adalet çürüdüğü zaman devletin bekası tehdit altındadır. Dünya tarihine bakalım yada çok yakın zaman öncesi ülkemizdeki yaşananlara bakalım. Siyasi davaların tamamı çökmüştür. Bundan sonraki davalar da çökmeye mahkumdur” dedi. Cezaevindeki gazetecilerin mesajlarını aktaran Erkek, Cumhuriyet yazarı Gürsel’in ‘11 Eylül’deki Cumhuriyet davası duruşmasından çıkacak olan sonucun vicdanları teskin edecek şekilde tecelli etmesi gerektiğini’ söylediğini aktarırken, Sözcü gazetesi yazarı Ulu’nun ise, ‘Barışı, adaleti, özgürlüğü özledik’ mesajını iletti. Erkek aynı zamanda 1 Eylülü Dünya Barış Günü’nü kutlayarak ayrıca açıklamada bulundu. 

 
“Bütün muhalefet boğulmak isteniyor”
Cezaevindeki gazetecilerin bir kumpasla karşı karşıya kaldıklarını belirten Erkek; "Bayramlaşma amacıyla Silivri Cezaevi`ne gittim. Herkesin morali yüksek, tıpkı Ergenekon, Balyoz gibi nasıl bir kumpasla karşı karşıya olduklarını iyi biliyorlar. Mustafa Kemal Atatürk`ün çok güzel bir sözü var; ‘Bağımsızlık, istiklal, istikbal adaletle mümkündür.` Sarayın OHAL rejiminde bütün muhalefet boğulmak isteniyor. Onlar içeride, biz dışarıda ama hepimiz cezaevindeyiz. Hukuk ve demokrasi askıda. Adalet çürüdüğü zaman devletin bekası tehdit altındadır. Dünya tarihine bakalım yada çok yakın zaman öncesi ülkemizdeki yaşananlara bakalım. Siyasi davaların tamamı çökmüştür. Bundan sonraki davalar da çökmeye mahkumdur” dedi.  
 
“Haksız tutuklamaların son bulacağını düşünüyorum”
Tutuklu gazetecilerin mesajlarını ileten Erkek; “Cumhuriyet Gazetesi yayın danışmanı Kadri Gürsel, `Türkiye adaletsiz yaşayamaz. 11 Eylül’deki Cumhuriyet davası duruşmasından çıkacak olan sonuç, adalet açığını daha da büyütmemeli ve yaralı vicdanları bir nebze olsun teskin edici bir şekilde tecelli etmelidir` diyerek bize seslendi. Bildiğimiz gibi 11 Eylül’de Cumhuriyet Gazetesi duruşması var. Bu duruşmada haksız tutuklamaların son bulacağını düşünüyorum. Basın özgür ise toplum özgürdür. Gazetecilik suç değildir. 11 Eylül’de umarım özgürlüklerine kavuşurlar. Çünkü aileleri ile birlikte giderilmesi çok zor mağduriyetler yaşıyorlar. Bir hukukçu olarak, suçsuz bir insanın cezaevinde bulunmasının, ağır ve adaletsiz bir durum olduğunu biliyorum. Suçsuz bir insanın cezaevinde olması kadar ağır ve adaletsiz bir durum yoktur. Onlar gazeteci. 11 Eylül’de umarım adaletsizlik, haksızlık daha da büyümez, mağduriyetler giderilmesi imkânsız boyutlara ulaşmaz, vicdanlardaki yara bir nebze de olsa giderilmiş olur. Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu da şu mesajı yolladı: `1 Eylül Dünya Barış gününü geride bıraktık. Ülkemizde bahsi bile geçmedi. Eş zamanlı olarak bayramların ana temasının barış olduğu da unutuldu. Görüyoruz ki ülkemiz bu kavramda ne kadar uzak. Barışı, adaleti, özgürlüğü özledik.` Düşünebiliyor musunuz, Sözcü Gazetesi`nin muhabirleri tutuklu ve ortada hazırlanmış bir iddianame bile yok. Gökmen Ulu`yu ve Mediha Olgun`u tutuklayanlar da çok iyi biliyor ki onlar suçsuz" dedi. 

“Barışa ne denli ihtiyacımız olduğu açıktır”
Erkek, ayrıca 1 Eylülü Dünya Barış Günü’nü kutlayarak açıklamada bulundu. Açıklamasında Atatürk’ün ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ mesajını paylaşan Erkek; “Geldiğimiz noktada, barışa ne derece ihtiyacımız olduğu açıktır. Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bölgedeki en büyük savaşlara girmek zorunda kalmış, tüm bu savaşların sonucunda kin, nefret değil, kardeşlik, barış mesajını tüm dünyaya verebilmiş, barış için uluslararası alanda çalışmalar yapmıştır. Bunun en net örneği Çanakkale Savaşları’dır ki kentimiz bu nedenle barışın kenti olarak anılmaktadır. “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini dünyaya kazandıran Mustafa Kemal Atatürk, 1934 yılında ANZAC annelerine hitaben bir mektup yazmıştır. Adalet, barış, demokrasi, eşitlik, kardeşlik, dayanışma, özgürlük ilkeleri insanlığa çok uzak değil. Yemen’de, İsrail’de, Suriye’de, Afrika’da, Amerika’da, Asya’da dünyanın her yerinde insanlığın barışa ihtiyacı bulunmaktadır. Uluslararası örgütler bu anlamda daha etkin ve tarafsız girişimler gerçekleştirmelidir. Türkiye ise bir tane dahi dostu kalmayan ülke konumundan ve kötü yönetilen, mezhepçi dış politikasından derhal vazgeçmelidir” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş