havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

U-C-U-B-E SİSTEME MERHABA!

Değerli okurlarım bu köşede "Bay DEVLET Getirdi... Bay DEVLET Götürecek!", "Millet 'TAMAM' Diyecek!" ve "Jübile 'VAKTİ!' yazılarımda yanıldım.

8588

Yanıldım, çünkü “Cumhur İttifakına” oy verenler meğer bedava keke, çaya, çorbaya ve de millet bahçelerinde çoluk çocuk yuvarlanmaya hasretmiş(!).. Bu sosyolojik garip durumu öngöremediğim için yanıldım.

Yanıldığınızı bilmek ve söylemek de bir meziyet olsa gerek değil mi? Yanlış anlamayın, kendimi temize çıkarmak değil niyetim. Sizlere önerim olsun, gerçekten sizlerde herhangi bir konuda yanıldıysanız, yanıldığınızı kabullenin ve sesli düşünün!..

***

            Eveet… R.Tayyip Erdoğan’ı Başkanlığa taşıyan Bay DEVLET oldu! Öyle anlaşılıyor ki MHP AKP’den oy devşirerek bunu yapabildi.

            Demek ki Bay DEVLET’in AKP’nin milletvekili adaylarına çektiği zılgıtın etkisi olmuş!

            1 Kasım 2015 seçimlerinde % 49.5 oy oranıyla 317 Milletvekili kazanan AKP, 24 Haziran 2018 seçimlerinde % 42.6 oy oranı ile 295 Milletvekili çıkarabildi.

            (AKP, 2 yıl 8 ay sonra yapılan son seçimde 70 İl’de toplam % 7 oranında oy kaybederek milletvekili sayısını 22 azaltmış.)

            Böylece AKP TBMM’de salt çoğunluk olan 301’i bulamayınca – eli mahkum – MHP ile koalisyon yapmak zorundadır... Ayrıca, AKP Teşkilatlarının performansı yeniden “metal yorgunluğu” tartışmalarını tetikleyeceğine tanık olabiliriz.

*Adı AA olan Ajans 2007 seçimlerinden bu yana yaptığı gibi son seçimde de verileri hangi yöntemle topladığını açıklamadı.

***

            Türkiye’de Başkanlık Sistemi resmen başladı. Ülkemiz genelde kolay yönetilebilir bir ülke değil. Merak edilen ise şu; AKP oy kaybederken özellikle ekonomiyi nasıl düzlüğe çıkaracak, halkı acımasız zam ve vergilerden nasıl kurtaracak?

            Eğer 16 yılda nasıl yönettilerse öyle yönetmeye devam ederlerse, yandı gülüm keten helva!.. Başkan Sistemi de denilen bu ucube sisteme sakıncası yok ise benim ilk yorumum da böyle olsun!

Neden mi Ucube Sistem:

            1 - Parlamenter Sistemde Başbakan vardı. Şimdi YOK.

            2 -  Parlamenter Sistemde mecliste “güvenoyu” vardı. Şimdi YOK.

            3 -  Parlamenter Sistemde meclis içinden “Bakanlar” seçiliyordu. Şimdi BAKANLAR BAŞKAN TARAFINDAN DIŞARIDAN ATANACAK. (Bu bakanlara milletvekilleri “sözlü soru” soramayacak.)

            4 -  Parlamenter Sistemde üst düzey yöneticilerin atanmasına ilişkin usul ve esaslar TBMM’de düzenleniyordu. Şimdi BAŞKANIN ÇIKARACAĞI KARARNAMEYLE BELİRLENECEK.

            5 – Parlamenter Sistemde hükümet meclise “yasa tasarısı” sunabiliyordu. Şimdi tasarı sunma YOK. Yalnızca milletvekilleri “yasa önerisi” verebilecek.

            (Örneğin; AKP’li vekillerin vereceği yasa önerilerinin gündeme alınması MHP’nin iznine tabi olacak! Ama MHP ‘sorumlu’ olmayacak. MHP kendisini devlet adına AKP’nin başına atanmış bir “kayyum” olarak görecek!.. MHP hükümetin alacağı karar ve uygulamalarda ortak görünmesine karşın; hukuki ve siyasi sorumluluk yükü doğrudan AKP ve Cumhurbaşkanının omuzlarında olacak.)

            6 – Parlamenter Sistemde Cumhurbaşkanına ‘emrivaki’ yapılamıyordu. Ancak bu ucube sistemde MHP’nin Erdoğan’a emrivaki yapabileceğine tanık olacağız. Çünkü bir yasa çıkarılırken AKP MHP’nin görüş ve onayını almaya mahkum. Mecliste yeterli çoğunluğu sağlaması ancak MHP’nin desteğine bağlı. Erdoğan MHP’nin kapris ve dayatmalarına ne kadar dayanabilecek, göreceğiz!

            7 – Meclis 5’te 3 çoğunlukla seçimlerin yenilenmesine karar verebilirken, Erdoğan tek başına seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek!

*(Sadece yukarıdaki 7 madde de belirttiğim tablo ucube sistemin ne menem bir şey olduğunu göstermiyor mu? Yetkileri arttırılmış bir Cumhurbaşkanı ile yetkileri budanmış meclis tablosuna ucube denmez de ne denir!? Hiç kuşkusuz sizlerde başka nedenleri de ekleyebilirsiniz… )

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları izninizle yazımın finalini dünyaca ünlü Vatan Şairimiz Nazım Hikmet’e yaptırayım!

            “ Yok öyle umutları yitirip, karanlıkta savrulmak.

            Unutma; ayni gökyüzü altında, bir dirençtir yaşamak.”

            *Rehberimiz, Nazım’ın satırları olmalı bundan böyle. Her şeye karşın inadına UMUT.

SON SÖZ: Eşit olmayan koşullarda çıkan seçim sonuçları böyle olsa da; hiç ama hiçbir zaman UMUT asla KAYBOLMAZ… T.Ç.