havadurum

UNUTTUKLARIMIZ

2133
Bize çok şey öğreten yaşam ve yaşadıklarımız aynı zamanda bi çok şeyi de hafızamızın dışına atabilmektedir. Özellikle kötü anıları unutma çabası her insanın baş etmekte zorlandığı durumlardan biridir. 
Peki yaşam ve yaşadıklarımız bize sadece kötü anıları unutmayı mı öğretiyor? 
Bence yaşamın bize unutturdukları birçok iyi şey de var. 
Yaşadığımız dönemi düşünürsek ilk unuttuğumuz şeyin "Gülümseyebilmek" olduğunu görebiliriz. En son kime en samimisinden gülümsediniz? Yakın zamanda kim size içtenlikle gülümsedi? İnsanın gönlündeki sıcaklığı hissedebildiğimiz en basit bir eylem olan gülümsemeyi unuttuk maalesef. En fazla iki saniyelik bir çaba gerektiren bu eylemin birçok iletişim sorununu çözebildiğini bildiğimiz halde yaşamın zorlukları bize gülümsemeyi unutturdu. 
Nezaket ve kibarlık, bana göre her bireyde olması gereken değerlerin başında gelir. Şöyle etrafınıza bir bakın bakalım, kibar konuşabilen, nazik olabilen hatta küfürsüz konuşabilen kaç kişi sayabileceksiniz? Ailenizle bir mekana oturuyorsunuz yan masadakilerin iki kelimesinden biri küfür, ne kadar rahatsız edici bir durum değil mi? Nazik ve kibar olmayı da unuttuk biz.
Ekonomik ve sosyal koşulların insanlara unutturduğu bir başka değer ise dürüstlük değil midir? İlginç olan şudur ki herkes dürüst olunmamasından yakınır ama ilk fırsatta dost kazığı atmaktan da geri kalmaz. Çünkü bireyler kendilerine karşı dürüstlüğü de unutmuş durumdalar. 
Unuttuğumuz başka bir önemli değer ise empatidir. Trafikte canavarlaşan insanlar, dinlemeden, anlamadan yargıda bulunan arkadaşlar, düşününce bile ne kadar rahatsız edici değil mi? Yaşamın akışı o kadar hızlı ki duygularımızı bile tanımlamayı, başkalarının duygularını anlamayı unuttuk. İletişimde karşılıklı güvenin ve bağın en önemli gereksinimi olan empatinin birçok sorunu çözebilecek anahtar görevine sahip olduğunu bildiğimiz halde biz o anahtarı bir türlü kullanamıyoruz. 
Yolda yürürken hiç dikkat ettiniz mi yerlerde kendini bilmezlerin attığı sigara izmaritleri yolları adeta izmarit tarlasına çevirmiş durumda. Aynı şekilde çöpünü kimse görmeden çöp kutusunu yerine her hangi bir yere bırakanlar "Çevre bilincini" unutmuş değil midir? Bununla beraber arabasında dinlediği müziği camları açıp herkese dinletme zorunluluğu hissedenler de çevre bilinci konusunda unutkanlığı yok mudur? 
Ahlaklı ve etik olabilmeye ne demeli peki? Emek ve çaba harcayarak bir şeylere sahip olmanın keyfini yaşamak yerine liyakatsizliğin tanıdığı imkanlarla bir yerlere gelmek, bizleri çoktan ahlaklı olmaktan uzaklaştırdı. Hak ederek, çalışarak kazanmayı unuttuk. Kopyala yapıştır tezlerle akademisyen olanlar, her fırsatta velinimeti olan müşterisine kazık atmayı marifet sanan esnaflar gibi ahlaklı olmayı unutmaya bir çok örnek verebiliriz. 
Sevgili anne babalar, yukarıda unuttuğumuz değerlerin olmadığı bir dönemde çocuk yetiştirmenin gerçekten zor olduğunun farkındayım. Çocukların yeterince vicdanlı, dürüst, namuslu, nazik ve şefkatli bireyler olarak yetişmelerindeki öğreticileri, modelleri siz olmalısınız. İyi şeyler yapıp, " Ben babamdan annemden böyle gördüm." Demeleri hem sizi hem onları gururlandıracaktır.
İyilikleri unutmayacağımız güzel günler dileklerimle.