havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

UYANMADILAR..!!!

1847
        Değerli okurlarım, bir seçimi daha geride bıraktık. 30 Mart seçimi öncesi kendimce seçmene “Uyanın Artık..!!!” başlıklı yazım ile uyarı ve temennilerde bulunmuştum. Seçmenin özellikle yolsuzluk ve rüşvet olaylarının ayyuka çıktığı bir dönemde yapılan bir seçimde ülkeyi yönetenlere sandık yoluyla ciddi bir uyarı yapacağı beklentisi içindeydim.
***
            Seçmen elindeki oy silahı ile tepkisini yönetenlere yeterince niçin yansıtmamıştı?
            Bu davranışı irdeleyelim, acaba;
            - Çok partili yaşama geçtiğimizden bu yana ve son 12 yıldır Anayasal bir suç olmasına karşın dinin siyasete alet edilerek istismar edilmesi, seçmenin yeterince tepki göstermesine engel miydi?
            - Eğitim sitemimiz ve demokrasi kültürümüzün gelişmemişliği sonucu geri kalmışlığımız mıydı?
            - Toplum çıkarları ile bireysel çıkarların örtüşmemesi miydi?
            - Gerilim ve ötekileştirme-kutuplaştırma siyasetinin doğal sonucu muydu neden?
(Hiç kuşku yok ki; siyaset sosyologları, toplum bilimciler seçmenin bu davranışını bilimsel verilerle açıklama olanağına sahiptirler.)
                                                           ***
            Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN, seçim sonrası yaptığı “Balkon” konuşmasıyla ötekileştirme-kutuplaştırma siyasetinden asla vazgeçmeyeceğini, hatta siyaseti adeta savaş havasında sürdüreceğini haykırmıştır.
            BİLAL Oğlana“Git oğlum, Savcıya ifadeni ver. Ben böyle zan altında Başbakanlık yapamam…” diyeceğine ‘balkon’ konuşmasında yanında poz verdirerek adeta savcı da, hakim de, yargı da benim demiş olmuyor mu!?. Bu tutum düpedüz diktatörlüğe meyletmiş bir lider tavrı değil midir!?. Bu durumda hukuktan söz edilemeyeceğine göre; artık Bakan fezlekeleri de mecliste dondurucuya konulabilir!..Taa Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar.
                                                           ***
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Kendi Genelgesini Nasıl Çiğnedi?    
YSK, 30 Mart seçimlerinde sandık kurullarının görev ve yetkilerini gösterir genelgesinin; “Sayıma ilişkin torbaların(kağıt ve belgelerin) ilçe seçim kurulu başkanına veya görevli geçici ilçe seçim kurulu başkanına teslimi” başlığı altındaki hüküm şöyle;
MADDE 55 –Hazırlanan mühürlü torbalar ve sandık kurulu mührü, ilçe seçim kurulu başkanlığınca yapılacak düzenlemeye göre; sandık kurulu başkanı ile ad çekme yoluyla belli edileceken az 2 üye tarafından hiçbir gecikmeye meydan verilmeksizin ve hiçbir yere uğramaksızın en kısa zamanda, ilçe seçim kurulu başkanına veyageçici ilçe seçim kurulu başkanına teslim edilir. Bu maddeye aykırı hareket edenler hakkında cezai kovuşturma yapılır.
Evet… Salt, 30 Mart seçimlerinde değil, önceki seçimlerde de YSK kendi genelgesini hiçe saymıştı.
            *Ankara’da Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezinde oluşturulan ilçe seçim kuruluna sandık başkanı dışında- genelgede belirtilen 2 sandık kurulu üyesini- seçim torbalarının teslimine sokmadılar. Partililerin itirazı üzerine yetkililerin “burası çok kalabalık oluyor, bu nedenle içeriye alamıyoruz…” gibi‘saçma(!)’ gerekçelerine tanık oldum.
(İşte bu keyfilikle; YSK tüm Türkiye’de kendi genelgesinin yok sayılmasına seyirci kalarak suç işlemiştir.)
***
SevgiliÇanakkale OLAY okurları, bilindiği gibi yasalarımıza göre YSK kararları kesindir. O kararlara itiraz edilecek bir hukuki mercide olmadığına göre ört ki ölem!..YSK, 2007-2011 Genel seçim sonuçlarına itiraz eden CHP ve MHP’ye nasıl bir karar göndermişti anımsayalım; “seçimlerin sonucunu etkileyecek maddi bir hataya rastlanmadığından itirazınızın reddine karar verilmiştir.”
*Bordeux Belediye Başkanlığı da yapmış olan Fransız Yazar MONTEİGNE; “Hırsızlığın çalınan şeye göre değişmez ki, ha altın çalmışsın, ha bir iğne” demiş.
Bu özlü söze izninizle bende;“ha bir oy çalmışsın” ı haddim olmayarak ekliyorum!
NOT:Arkadaşlarım; Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN ve Kepez Belediye Başkanı Dr. Ömer Faruk MUTAN’ı kutluyor, başarı dileklerimi iletiyorum. T.Ç