Kanadalı şirket Alamos Gold ve onun yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından Kazdağları civarında Kirazlı-Balaban mevkiinde yapılan altın arama ve işleme faaliyetleri ile doğa katliamı devam ediyor. Ülke ve dünya gündeminde yer bulan doğa talanı, çevreye duyarlı tüm kesimler tarafından tepki toplamaya devam ediyor. Son olarak İyi Parti Genel İdareler Kurulu (GİK) Üyesi ve 27’nci dönem Milletvekili adayı Rıdvan Uz, katıldığı bir TV programında, Kazdağları ile ilgili soruları yanıtladı. “Altını siyanürle işlemeden dolayı içme suyumuza, tarla ve sulamamıza bir zararı var mıdır? Bu alan Atikhisar sulama havzasının içinde kalıyor mu?” diyen Uz, İyi Parti’nin bu konuda çok net bir tavır sergilediğini ifade etti. Alanın Atikhisar su toplama havzası içinde olması halinde Belediye’den, dışında olması halinde ise İl Genel Meclisi’nden ruhsat alınması gerektiğini söyledi. Konunun İl Genel Meclisi’ni ilgilendirmesi durumunda ise İl Genel Meclis Başkanı Sadık Göğüsgeren’e seslenerek; “CHP İl Genel Meclisi Başkanı’ndan rica ediyorum, ruhsatın iptali için önerge getirsin, oylansın ve iptal edilsin. Bu işten kurtuluşumuzun, resmi olarak bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Burada bu kapı açılırsa, daha sonra ruhsatı verilmiş birçok firma ağaç katliamına devam edecek ve biz, çocuklarımıza çıplak bir dağ örtüsü bırakacağız” dedi.
“Burada kapı açılırsa, çocuklarımıza çıplak bir dağ örtüsü bırakacağız”
İyi Parti GİK Üyesi ve 27’nci dönem Milletvekili adayı Rıdvan Uz; “Kazdağları’nın kurtulma mücadelesi sürecinde biz de İl Başkanımız ve İlçe Başkanımızla birlikte ziyaret ettik. Orada alanla ilgili bir video çektik ve bu işin takipçisi olacağımızı söyledik. Çünkü 13 bin ağacın kesildiği söylenmişti ama TEMA Vakfı’nın araştırmasıyla o gün itibariyle 196 bin ağacın kesildiği görüldü. Altını siyanürle işlemeden dolayı içme suyumuza, tarla ve sulamamıza bir zararı var mıdır? Bu alan Atikhisar sulama havzasının içinde kalıyor mu? Bizim yaptığımız araştırmalarda alanın su barajı havzasının bir bölümünün içinde kaldığını gördük. Dolayısıyla böyle bir şey varsa, bu belediyeden ruhsat alma zorunluluğu getirir. Belediyeden ruhsat alınmadıysa, ruhsatlandırmada eksik vardır ve altın madeni arama ve çıkarma işlemi iptal edilir. Alanın havzanın içinde olmadığını varsayalım. O zaman bu görev, İl Genel Meclisi’ne düşüyor, yani yerel parlamentoya. Yerel parlamentoda çoğunluk CHP’nin elinde. Biz orada bir önerge vermelerini talep ediyoruz ve ‘Burada 13 bin ağacın kesildiği söyleniyor ama 196 bin ağaç kesildi’ diyoruz. Bunu ilk defa açıklıyorum. Çünkü oraya gittik, emek harcadık, insanlar orada her gün mücadeleler veriyorlar, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener geldi. CHP İl Genel Meclisi Başkanı’ndan rica ediyorum, ruhsatın iptali için önerge getirsin, oylansın ve iptal edilsin. Bu işten kurtuluşumuzun, resmi olarak bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Burada bu kapı açılırsa, daha sonra ruhsatı verilmiş birçok firma ağaç katliamına devam edecek ve biz, çocuklarımıza çıplak bir dağ örtüsü bırakacağız. Siyanürle altın ayrıştırma devam ederse, burada onkoloji hastanesi hepimize lazım olacak” dedi.
(Baykal Sağlam)
