Futbolumuza artık VAR sistemi girdi. Süper Lig’de VAR’sız geçen sezonlarda hakemlerin yaptığı fahiş hataları düşünmek bile istemiyorum. Artık, müsabakalarda Gol, Penaltı, Ofsayt ve Kırmızı Kart gibi çok önemli olan kural ve ilkeler VAR marifetiyle gerçeği yansıtıyor.. Eğer, VAR diğer kuralları da aydınlatıp, çözüme kavuşturursa, sahada adaleti tecelli ettirmekle görevli hakeme gereksinim kalmayacak gibi. Hal böyle olunca da, Süper Lig’de Gözlemcilik Müessesesi rafa kaldırılmalı. Öyle ya, hakemin söz sahibi olamadığı bir maçta, Gözlemci ne iş yapacak. Hakemin yanılgısını ortaya koyan VAR’ın gözlemci ile ne işi olabilir?. Gözlemci hakeme not verse ne olur, vermese ne yazar. Zaten Gözlemciyi dinleyen mi var.? Bu durumda karşılaşmalara sadece temsilci gönderilmesi yeterli olacak. Şu VAR sistemini futbola getren her kimse, bir taraftan teşekkür, diğer yandan da beddua alıyor. Doğruyu gerçekleştiren VAR’ı savunmakla birlikte, kabul edelim ki, televizyonları başında ve çıplak gözle tribünlerde tutkunu oldukları renklerin maçlarını izleyenler bu uygulamadan genelde hoşnut değil. Zaten müsabakanın heyecanı yetiyor. Bir de buna VAR’ın olumlu ya da olumsuz kararları ekleniyor. Maç inkıtaya uğruyor, Oyuncular soğuyor. Hakemin kararları pazarlık konusu ediliyor. Kısacası maçın seyir keyfi kaçıyor. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Asıl olan kaliteli ve üst düzey hakem yetiştirmek. En az 2’şer yıllık olmak üzere Futbol Hakem Okulları ve Futbol Hakem Akademileri açılmadıkça, lider kabul edilen ve trilyonluk takımların maçlarını yöneten futbol hakemlerine Beynelmilel Oyun Kuralları’nın yanında formasyon, psikoloji, sosyoloji, pedogoji, insan gücü sevk ve kabiliyet (Menejman) dersleri verilmedikçe, 5 günlük kurslarla hakem yetiştirilmez. Artık, aklınızı başınıza alın. Pansuman tedbirlerle Türk Futbolu yönetilemez.. Neşter vurun neşter. Çünkü, yara kangren oldu.
