Vatanımıza sahip çıkalım

Değerli okurlarım;

Büyük Orta Doğu Projesi eş başkanlığı görevi sanırım tamamlandı ya da farklı bir seyir kazandı… Emin değilim lakin bitmiş olsa bu kadar kutuplaşan bir ortam yaratılamazdı. Yeniden seçimlerde başarı elde edebilmek için bu güne kadar ne söylediyse “bu can, bu bedende olduğu müddetçe olmayacak” dediği her şey olmazdı!...

20 yıllık AKP iktidarı döneminde dünya tarihinde görülmemiş geri adımlar atıldı. BOP büyük ihtimalle başarıya ulaşmak üzere. Bu varsayımlarımın temelinde yatan aslında çok açık. Ana hedeflerden biri olan İsrail devletinin kurulması ve bölgede güvenli bir şekilde ticaret ve hakimiyetin kurulmasıydı biz bunu Arap’ların İsrail’le olan yakın ilişkilerinden ve çalışma şekillerinden anlayabiliyoruz. Yakında petrolün kontrolü Amerikan himayesinden çıkıp İsrail’e geçebileceği kanısındayım.

Bu arada İsrailliler bizim Urfa ve çevresine oldukça ilgi duyuyorlar. Uzun zamandır faaliyette olan İtalyan Hastanesinde 30 yıldır İsrail vatandaşlarına hizmet veriliyor ve burada ağırlıklı doğumlar gerçekleşiyor. Bunun altında yatan birçok peygamberin annesinin Harran’dan seçiliyor olması elbette. Mezopotamya’nın İsrail halkı için ne kadar değerli olduğu unutulmamalı bunun bir komplo teorisinden ibaret olmadığının da altını çizmek isterim.

Beraberinde yaşanan göçmen akımları Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis gibi bazı illerimizi etkisi altına aldı. Yine sınır hatlarımız Suruç, Silopi Diyarbakır’a kadar Kuzey Irak ve Suriye Kürleri tarafından ticaret yöntemleriyle abluka alınmış durumda.

Gelelim Trakya bölgesine Bulgarlar ve Yunanlar tarafından parsel parsel alındı topraklarımız.

Suriye iç savaşının hemen öncesine dönelim neler olmuştu biraz hafızalarımızı tazeleyelim. O dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, Beşar Esad ve aileleriyle oldukça yakın ilişkiler içerisindelerdi. Hatta o kadar yakınlardı ki birbirlerini ağırlamaktan oldukça keyif alıyorlardı. Fakat en son Bodrum’daki evlerinde ağırlandıktan bir süre sonra Suriye iç savaşı boy gösterdi ve dostluğa dahil en ufak kırıntı bile kalmadı. Bence bu durum da planın bir parçasıydı bu aralarındaki dostluk sayesinde savaş tohumları atılmış gerekli ortam sağlanmıştı. Şimdilerde o savaşın acı meyvelerini maalesef ülkemiz yiyor. İddia ediyorum bunun aksini ispatlayamazlar.

Tabi bir de Irak eski Cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık Haşimi’yi de unutmayalım. Bu Tarık Haşimi’nin sığınma talebi kabul edildikten sonra bir anda örgütlenmeler başladı bunların başını da İşid çeker. Asıl amaç neydi peki? Ben size anlatayım sevgili dostları asıl amaç Avrupa’da büyümüş radikal İslamcı gençlerden kurtulmak ve kurtulurken de onları bir amaca yönlendirmekti. Tabi bu insanları kandırmak için çok para ve kadın gibi vaatlerde bulundular. Döndüklerinde çok zengin olacaklarına inanan bu gençler asla geri dönemediler ve bingo sıfır maliyetle Avrupa hepsinden kurtulmuş oldu.

Sıra Esad’a gelmişti. Projeyi anlayan Esad soluğu Putin’in yanında aldı. Denize düşen yılana sarılır misali. Putin’de bu sayede Sovyet’lerden kalma ne kadar eski envanter varsa hepsini tabiri yerindeyse Esad’a çaktı. Proje o kadar iyi çalışmıştı ki Golan tepeleri sessiz sakin el değiştirip İsrail’in kucağında kaldı.  

Bu olaylar sizce tesadüf olabilir mi? Ama o kadar güzel servis edildi ki hepimiz uzun bitmek bilmeyen Türk dizileri gibi oturup izledik olan biteni. İsrail başta olmak üzere Araplar ve Avrupalılar Rusya’nın karşısında olacak ve ABD ile Çin ise Pasifikte başbaşa kalacak. Suriye’yi 12 yıl önce de kaleme almıştım. O dönem bazı eleştiri oklarına hedef olmuştum, maalesef yine haklı çıktım. Ukrayna savaşı aslında Rusya’ya bir diyettir. Suriye ve Libya’da ikinci cambaz olarak ipe çıkınca dünyayı karşısına aldı ve şimdi Rusya’yı küçültmek istiyorlar. Hırsız yaftasıyla savaş suçluluğuyla itibarsızlaştırmayı hedefliyor.

Demem o ki sevgili okurlarım, topyekun bir cenderenin içerisindeyiz tarihlere sığmayan ulusumuzun adına leke getirmeden atalarımızın bizlere bıraktığı bu cennet vatanı kimselere oyuncak etmeyelim. Biz öyle güzel bir mozaiğinin parçalarıyız ki kimsenin kültürünün bir parçası olmayalım, bizim zaten değerlerimiz dünyaya nam salmış. Bu projelerdeki büyük resmin bir parçası olmayalım. Vatanımıza sahip çıkalım.