havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

YER ÜSTÜNÜ ve YER ALTINI ÖLDÜRMEK..!

Değerli okurlarım 19 Temmuz Cuma günü Çanakkale İskele Meydanında binlerce Çanakkaleli ile birlikte Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği öncülüğünde çevre illerden gelen katılımcılar Atikhisar ve Kirazlı katliamına karşı tek yürek tek yumruk oldular.

8111
İskele Meydanında tanık ve katılımcı olduğum etkinlikte Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin basın bültenini paylaşmak istiyorum. 
Edremit’te kurulan derneğin basın bülteni aslında doğayla insanın mücadelesinden ziyade emperyalizmin dünyayla nasıl savaştığına vurgu yapıyor.
KİRAZLI ALTIN MADENİ PROJESİ ACİLEN DURDURULSUN! 
Kazdağı ve çevresinde 2’si işletmede olmak üzere 40’dan fazla, başta altın ve gümüş olmak üzere metalik (*kuvars) maden projesi bulunuyor. Tüm projeler hayata geçtiğinde, Kazdağı’nın varlığından söz etmek mümkün olmayacaktır. Daha arama aşamasında doğaya ciddi zarar veren projelerin, ne yazık ki, işletme aşamasına geçtiğinde, tam bir doğa yıkımı ve talanına dönüşeceği kesindir. 
Alamos Gold’un sahibi olduğu Kirazlı Altın Madeni Projesi de, entegre projeler silsilesinin bir parçasıdır. Kirazlı ile birlikte, 25 km’lik bir havzada iki projesi daha olan bir şirket, Kazdağı’nın kuzey eteğinde doğal ve sosyal yaşamı bitirecektir. Proje’nin daha ilk adımını oluşturan doğal örtünün yok edilmesi aşamasında, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna aykırı bir şekilde, uydu görüntüleri üzerinden yapılan incelemeler ile 195 bin ağacın kesildiği anlaşılıyor. Oysa ÇED Raporunda 45 bin ağacın kesileceği öngörülmüştü.
Hukuki süreç tamamlanmadan gayri sıhhi müessese ve işletme izni alan, Çanakkale’nin tek su kaynağını, verimli tarım ovalarını ve Kazdağı doğasını yok edecek projenin durdurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı acilen göreve çağırıyoruz. Kirazlı Altın Projesi daha fazla doğa yıkımına yol açmadan acilen durdurulmalı ve bu projeden vazgeçilmelidir. Usulsüz ve hukuka aykırı bir şekilde bu belgeleri imzalayanlar hakkında yasal işlem yapılmalıdır. 
Altının işlenmesi sırasında kullanılacak siyanür, bu siyanürün aktifleştirildiği ağır metaller, atık maden barajı kazaları ve bu coğrafyanın aşina olduğu asit maden drenajları, dev çukurlar ve dev pasa dağları doğa ve yaşam için tehditdirler. Hiç kimsenin bu coğrafyanın insanına, doğal yaşamına, tarımına bu riski yüklemeye hakkı yoktur. Kazdağı’nın tarım ve turizm ile ürettiği ekonomik değer tüm altın madenlerinin yarattığı ekonomik değerden çok daha fazladır, geniş bir tabana yayılmıştır ve kalıcıdır.
Kaz Dağlarında bir buçuk yıldır faaliyete başlamış olan TÜMAD’ın Lapseki Altın Madeni Projesi’nin de yarattığı tahribat ortadadır. Bu firmalar dışında, Kazdağı’nın kuzey ve güneyinde, Yenice’de, Havran’da, Kalkım’da, İvrindi’de, Bahar Madencilik, Eczacıbaşı, Koza, Chesser, 3S gibi firmaların işletmeye başlamak istediği altın madenciliği projeleri de engellenmelidir.
Altın madenciliğinde hiçbir kamu yararı yoktur. Karı, çoğu çok uluslu şirketlere, riski ve zararı da halkadır. Altın madeni çıkartılan hiçbir ülke zenginleşmemektedir. Yoksul ülkelerin yeraltı kaynakları egemen sınıflar ve işbirlikçisi şirketler tarafından sömürülmekte ve yerel halka da bozulmuş, değersizleştirilmiş bir doğa ve tarım alanları bırakılmaktadır. 
Türkiye’nin diğer bölgelerinde, Bergama’da, Uşak-Eşme’de, Erzincan’da, Fatsa’da, Artvin’de, Gümüşhane’de, Eskişehir’de altın madenciliğinin yarattığı yıkımları hep birlikte yaşayıp gördük.
Artık yeter! Kirazlı Altın Madeni acilen durdurulsun. KazDağları ve diğer bölgeler için verilen tüm altın madenleri ruhsatları iptal edilsin!
KAZDAĞI DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA DERNEĞİ EKOLOJİ BİRLİĞİ
Kazdağı’nın Üstü Altından Değerlidir! #KazdağlarıHepimizin
***
Sevgili Çanakkale Olay Okurları kapitalizmin yabancı şirket ve yerli ortakları ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarına acımasızca saldırırlarken ne yazık ki ülkemiz güya ‘yerli ve milli’ olduklarını iddia edenler tarafından yönetiliyor! 
Sizlerle bu köşede 2015 ocak ayına kadar her çarşamba buluşuyorduk. Bazı TV programlarına hazırlık ve konuk olarak katılım yaptığımdan, o tarihten bu yana 15 günde bir çarşamba günleri buluşuyoruz.
Şimdi sizlere naçizane önerim bugünkü yazıma yaklaşık 8.5 yıl önce konu yaptığım makalelerimi arşive girerek –şu 3 yazımı- bir kez daha okumanızdır. 
1-“Ölüler Altın Takar mı?!..” 22.02.2011
2-Bay Tombul’un “BOR” Açmazı(!) 01.03.2011
3-Nükleer Santralı İnadı (!) 29.03.2011
DİPNOT: Yukarıda ki yazıları da okuduktan sonra sağlıklı ve mutlu olabiliyorsanız olun! Ama siz yine de umudunuzu yitirmeyin !... T.Ç.