havadurum

YGS’ YE 5 KALA

1056
İnsanın emek harcadığı bir işin maddi manevi doyumunu almak istemesi kadar doğal bir durum yoktur. Gençlerimizin kendilerini üniversiteli yapacak sınava hazırlık sürecinde kendi performans sınırları içerisinde yaptıkları hazırlıkların karşılığını alacakları ilk sınav olan YGS bu hafta sonu yapılacak. Bir adım önde olabilmek için girilen yüzlerce saat ders, çözülen binlerce soru gerçekten yorucu.
“Hayaller için yaşamak” sihirli sözcükler bu olmalı diye düşünüyorum. Sorgulanması gereken durum “Beklentilerimin neresindeyim” olduğunda olması gerekenle olan arasındaki farkı görebilmemiz daha kolay olmaz mı? Gençlerimizin bu anlamda kendilerine yeteri kadar samimi olması yani çalışmalarının kendileri için yeterli olup olmadığını sorgulaması daha gerçekçi düşünebilmelerine yardımcı olacaktır. Hiçbir emek karşılıksız olmaz, öğrendikleri her bilginin mutlaka sınavda faydasını görecekler. Sınav bilgiyi kullanma gücünü ölçen bir temada olduğu için hazırlık sürecindeki bütün kazanımlar sınavda artı değer olarak geri dönüşümü olacaktır.
Gerçekçi olabilmek, kendine hayal satmamak insanın kendisini kabulü ve duygularını yönetebilmesi için öncüllerin ilk sırasındadır. Eğer sınava hazırlıkta sınırları zorlamayıp yeterli hazırlık yapmadıysanız bunun sonuçlarına da hazırlıklı olmalısınız. İşi ciddiye alıp, ben bu işin üstesinden gelirim diyen gençlerimiz ise hayallerini gerçekleştirebilmek için heyecanlı olabilirler, olmalıdırlar da. Her şey zamanında gerçekleşirse yaklaşık 7-8 yıl sonra güzel bir hayatın onları beklediği inancıyla başarmak istemek heyecan verici olmaz mı ?
Artık üniversiteli olmak gerçekten çok kolay ancak nitelikli bir eğitim sonrasında daha iyi bir kariyer elde etmek için fark yaratmak gerekmekte. Bu yüzden akademik ve sosyo kültürel olanakları fazla olan yükseköğrenim kurumlarının talep edilebilirliği daha yüksek durumda. Bu durum da sınavın önemini arttırmakta ve hazırlık sürecinin ciddiye alınmasını gerektirmekte. Süreci yeteri kadar içselleştirip hazırlıklarını eksiksiz yapmaya çalışan gençlerimizin kaygılanması gayet olası bir durum. Bu kaygının nedenlerinin başında başaramama endişesinin olması da mümkün. Kaygılanmadan, endişelenmeden, emek harcanmadan elde edilen başarı var mıdır? Her şeyin bir bedeli olduğu gibi nitelikli bir eğitimin de bedeli olacaktır. Yeterli emek, çaba ve zaman bunların olmazsa olmazları.
Sınavın yaşatacağı olumsuz duygu ve durumları kontrol altında tutabilmenin tek yolu düşüncelerimizi kontrol altına almaktır. Sınavın bir ölçme aracı olduğunu ve sistemin gereği  yükseköğrenime geçişte başka bir yol ve yöntemin olmadığını kabul etmek en başta düşünülmesi gereken durumdur.
Uzun lafın kısası etki alanımızda olmayan durumları değiştirmeye çalışmak “çaba savurganlığından” başka bir işe yaramaz.
Tüm gençlere beklentilerini gerçekleştirmelerini diliyorum.