Değerli Okurlarım;
Geçen yazımda Öcalan’a af mı gelecek dedim ve bugün muhalefet benim dediğimi demeye başladı. Af gelir mi dersiniz? Bal gibi getirir. Seçimi kazanacak ise af getirir cumhurbaşkanı. Kim engel olacak? Devlet Bahçeli mi? Yoksa Mustafa Destici mi? Şehit lideri Muhsin abimizin hesabını sormayan adam mı soracak? 3 yıl önce gece gündüz hain, hırsız gibi bin bir küfür eden, bugün yere göğe sığdıramayan Bahçeli mi karşı çıkacak? Yargımız mı, ordumuz mu karşı çıkacak? Ülke bitmiş ağlayanımız yok. Maalesef ülkeyi bitirmek için son rötuşlar yapılıyor. Hala muhalefet seçim goy goyu yapıyor mecliste. Kimin sorunu var ki? Hepsinin ömür boyu garantileri var. Olan sana bana, ona buna olacak.
Petrol bir euroya yaklaştı ve geçer yakında. Avrupa’da bir eurodan fazla ya, bizde de olacak. Nasıl olsa biz cahilleri bulmuşlar...
Avrupa’daki vatandaşlar en az Türkiye parasıyla otuz bin lira maş alıyorlar. Bizim gibi 4300 lira almıyorlar.
Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Ülkede yokluk yüzünden aileler parçalanıyor. Kız çocuklarının geleceği karanlık. Üniversiteli genç kızlarımız nasıl atlatıyor her ayı araştırdınız mı? Aile Bakanı, Milli Eğitim Bakanı nasıl atlatıyor bir araştırın. Bilmiyorsanız gelin ben size ve meclistekilere anlatayım.
Sizin bir hükmünüz var mı cumhurbaşkanının yanında?
“Bizi bu halk seçti, halkımıza verecek hesabımız yok, yüzümüz kara.” felan… Gördük Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı. Canlı yayında cumhurbaşkanı azarladı. Verdiği cevabı duyduk hepimiz. Bitmiş ülkemiz ve hepsi her türlü ihalelerini alıyorlar. Hep beraber götürüyorlar. O yüzden hesap soracak bir merci yok maalesef. Kemal Kılıçdaroğlu: “Biz Urfa çiftçisine elektriği bedava vereceğiz. Siz hiç bir şey yapabilir misiniz? Partiniz ne yapmış bugüne kadar?” der.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhuriyet kurulduktan sonra uçak yaptı, otomobil yaptı, traktör yaptı, top tüfek yaptı. Sizden sonrasıyız dediğiniz Menderes ve ekibi her şeyi kapattı. Siz de iktidara geldiğinizden bugüne, cumhuriyet dönemi başlangıcında, Mustafa Kemal’in emri ile kurulan onca fabrikaların hepsini, siz ve ekibiniz sattınız.
Geçen yıl ormanların yanmasını izleyen siz değil miydiniz? Onlar uçak gezmeleriniz için var. Ülkenin ak ciğerleri cayır cayır yanar iken, uçak yok. Olanları da kaldırmadınız. Bugünlerde de Turizm Bakanlığı ve Şehircilik Bakanlığına verdiniz kupon arazileri. Yanmış diye kesemediniz ve yanmasına göz yumdunuz. Bunun hesabını bu dünyada vermeseniz de öbür dünyada mutlaka vereceksiniz. Allah’ın adaleti hep tecelli etmiştir. Bizler de göreceğiz inşallah. Bu kadar insanın ahı size kalacak mı sanıyorsunuz? Din, iman diyerek geldiniz. Din ve imanla kandırdığınız insanlar bile yemez artık. Neden belediyelerin gıda yardımına izin vermiyorsunuz?
Çünkü elinizdeki kozu aldılar. Yağ, kömür, şekerle oylarını aldığınız o garibanları bile artık kandıramazsınız. Size çok yaşa diyen o etrafınızdaki yalakalar, bir gün biz yapmadık diyecekler. Arkanıza bakacaksınız ve kimseyi göremeyeceksiniz. Yol yakın iken germeden, temiz bir sayfa açın ve sineyi millete gidin.
Bir daha karar versin bu millet. Bu millet verdi o makamları. Madem hala doğru yolda olduğunuzu düşünüyorsanız, hodri meydan deyin ve gösterin boyunlarının ölçülerini.
Görelim kim çalmış, çırpmış. Paralel yapı kurmuş ise hep beraber yürüyelim üzerlerine. Doğruysan kimden korkacaksın? Halk diyor ki “ Döviz düşüyor, neden petrol yükseliyor? “ Döviz nereye düşmüş! Dokuz liradan on altı liraya çıkıyor, iniyor. Birileri hala yolunu buluyor dövizden. Vadeli döviz hesabından dünyanın yolunu buluyorlar. Zaten hedefleri yastık altındaki altınlar, boynunuzdaki kolye ve parmağınızdaki yüzüklerde.
Uyanın artık uyanın! Bu muhalefetten de bir şey çıkmaz…