havadurum
Kadir Kenar

akadirkenar@hotmail.com

Yorganda kene var...

3317

Heyecanla Mart ayını beklerken, bir hafta içinde belimiz büküldü kaldı! Ne oldu, nasıl oldu bilmiyoruz korona patlaması yaşayan iller arasında bulduk kendimizi. Böylece haftalık karnemiz de turuncuya döndü ki, umutlar gelecek haftalara kaldı. Ve artık kafayı baya baya sıyırmaya başlayan esnafın yeni türküsü de belli oldu; yorganda kene var, çevir çevir gene var...

Bu virüsün herkesi çaresiz bıraktığı gerçeğini yine yaşamaya başladık. Vali Aktaş ve Başkan Gökhan pazaryerlerini dolaşıyor. Esnafa dikkatli olun; vatandaşa elinizi çabuk tutun, oyalanmadan bitirin pazarınızı diyorlar. Yani onların havası da aynı; yorganda kene var, çevir çevir gene var.. Herhalde ilçelerde de kaymakamlar Pazaryeri nöbetinde, onlardan haber alamıyoruz. Gazeteci arkadaşlar haber değeri görmüyordur muhtemelen!..

Bu arada salgının ilk döneminde pazaryerlerinin kapılarına sınırlandırma getirmiştik. Çünkü, girişlerde alavdan ateş ölçer, çaresizlikten maske hediye ediyorduk! Ama, o günler geride kaldı da, `asker ocağındaki` yasaklar gibi, kapılar da kapalı kaldı! Unuttuldu kapalı kapılar. Bi zahmet açsak diyorum. Kalabalığın girişi çıkışı rahatlar hiç olmazsa...

Bir de şunu sormadan edemiyeceğim; memleketin esnafı sanatkarı kurdeşen dökerken, anlı şanlı oda başkanları ne yapıyor acaba! İş seçimlere gelince cevval kesilen oda başkanları, üyelerinin dertlerini tasalarını duymuyor mu ki, çıkıp iki laf eden yok ortada!

Kıtlık var haberimiz yok..

İki hafta kadar önce, Belediye`nin kurduğu `Halk Bakkal` sorumlusu Ali Rıza Berkit`le konuşuyoruz. `Her yerden ilgi var. Belediyeler pirinç istiyor, ama bulamıyoruz" diyor.

İki gün önce TAR-KOOP Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz`la sohbet ederken bir telefon geliyor. Kardeş ülkelerimizden birinden arıyorlar, 50 ton ayçicek yağı istiyorlar. Türkiye`nin de ithal ettiği ve bir anda fiyatı ikiye katlanan yağı yani. Ve bu durumda anlıyoruz ki, şimdiden dünyada bir kıtlık yaşanmaya başlanmış bile. Gelecek senelerde ne olur tahmin etmek zor. Türkiye`nin uyguladığı tarım politikası üreticiyi değil, dışardan satın almayı yani ithalatcıyı deseklediği sürece durumun daha da kötüye gideceği bir gerçek..

Elmacıları CHP`liler kurtarıyor!..

İki yıl önce patates soğunda yaşadığımız tanzim satış komedisini çabuk unuttuk sanırım. Çünkü, patatesi, soğanı tarladan toplamıyor şuanda üretici. Ya da depolarda çürüyor tonlarca ürün. Tarlada 400 kuruş patates soğan. Niğde de yangın var..

Bizim cenahta da elmada yangın var bu sene. Bayramiçli elma üreticilerinin malları soğuk hava depolarında bekliyor. Ancak, geçen hafta güzel bir gelişme yaşanıyor. Başta CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek olmak üzere, herkes bu konuda seferber oluyor. Ve Bayramiçli Kooparatiflerin elindeki elmaları CHP`li belediyeler satın almaya başlıyor. Ve görüyoruz ki, yerel yönetimlerin mağdur durumdaki, üreticilere destek olması vatandaşı rahatlatıyor.

Turuncu, Cumartesiyi kurtardı!

Evet, haftasonu güzel bir hava var. Cemreler havayla da buluştu. Biz de `turuncu` yüksek riskin bir altı olan `turuncu` katagorisinden cumartesi günümüzü kurtardık. Çok şükür. Mangal yakmak yasak ama, haberiniz olsun. Yemeyin cezaları sonra. Gezmek dolaşmak serbest acı havada. Ve size Orhan Veli`den bir şiir haftasonu için; "Bedava yaşıyoruz, bedavaa; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, sinemaların kapısı, camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama, acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava"