havadurum

Yorumcular ne dedi

1672

 Mehmet Demirkol Fanatik

Galatasaray’ın santrforsuzluğu sadece golü atacak adamı bulamama gibi bir sonuç yaratmıyor. Bu durumun, hücumdayken kale önünü boş bırakmak ve rakip savunmayı rahatlatmak gibi de sonuçları oluyor. 58’de Sekidika’nın sağdan harmanlayıp geldiği penaltı noktasına kestiği topta orada kimsenin olmayışı... İşte sorun bu. Emre Akbaba’nın hareketli oyunu geçen hafta Başakşehir’e oyun kurdurmamıştı ancak pozisyon bulmada da büyük sorun çıkarmıştı. Bu sorun Feghouli’nin oyundan atılması sonrası içinden çıkılması zor bir hale geldi. Trabzonspor ise düşük vitesle oynadı, ancak yine de rakibinin ceza sahası içinde yapamadığı her şeyi yaptı. Hem de Donk’un Sörtloth’u penaltı pozisyonu dışında iyi kontrol etmesine rağmen... Novak’ı net bir gol tehdidi olarak kullanacak kadar hem de...

 

Uğur Meleke Hürriyet

Dünya futbolu dönüşüyor, Süper Lig de dönüşüyor. Özellikle maç 11’e 11 iken, topa sahip takımın değil, sahip olmayanın daha fazla tehlike yarattığını gördük peş peşe. Bu son derece pragmatik görüntüyü izlerken, sanki bir Atletico Madrid-Borussia Dortmund maçı seyrettiğimiz hissine kapıldım doğrusu. Galatasaray zaten üç orijinal santrforu birden sakat olunca, en uca Emre Akbaba’yı devşirerek biraz mecbur kaldı bu oyuna. Maç 11’e 11 iken orta üçlünün sağında oynayan Taylan ve sürekli sağa deplase olan Emre, hızlı çıkışlarla pozisyon yarattılar. Emre 15 dakikada 3 gol pozisyonu yarattı, ikisini Feghouli ve Belhanda harcadı. Birinde de şanssızdı genç adam. Hüseyin Çimşir göreve geldiğinden beri bu tarz bir futbol tercih ediyor, zaten topla oynama oranları da yüzde 50’ye kadar geriledi Trabzonspor’un. Bu istatistikte Malatyaspor ve Konyaspor gibi iki ekibin gerisindeler enteresan bir şekilde. Ancak, Trabzonspor’un gol atmak için, maç kazanmak için sürekli topa sahip olmak gibi bir mecburiyeti yok.

 

Ali Ece Fanatik

Sahte 9 rolüyle Galatasaray’ın Başakşehir’e karşı 80 dakika üstün oynamasını sağlayan Emre Akbaba maça çok iyi başlamıştı. Seri’nin derin oyun kurucu, Akbaba’nın sahte 9 olduğu bu düzendeki pas akıcılığı, Galatasaray’ın 10. dakikada Trabzonspor’un yoğun ön alan presinden çok iyi çıkarak, ilk net pozisyonunu da oluşturdu. Sonrası herkesin malumu: “Soso” Feghouli sorumsuz davranışı ile Galatasaray’ı 10 kişi bıraktı. Cüneyt Çakır’ın ikinci kez VAR’a başvurusu ise maçın ilk golünü penaltıdan getirdi. Maç 11’e 11 iken Galatasaray golü bulamadıysa yine Belhanda ve Ömer Bayram’ın aksamasından dolayı bulamadı. Lemina yokken de Saracchi savunmada daha fazla aksadı. Trabzonspor, maç 11’e 10 olduğunda geçtiğimiz haftalarda puan kayıplarına sebep olan gerginliğinden sıyrıldı. Sosa’nın liderliğiyle skoru korumakla kalmadı, bu kez doğrusunu yaparak skoru geliştirecek golü aradı, buldu. Novak kadar etkili ofansif kafa vuruşları yapan sol bek de Sosa gibi diyagonal topları dibine girerek bu kadar iyi atan orta saha da ülkemizde ender bulunan cinsten.

Şansal Büyüka Milliyet

Bazı filmler vardır, tamamını izlemeye gerek duymazsınız... 10 dakikalık tanıtım filmini izlediğinizde, sonunun nasıl geleceğini anlarsınız… Tıpkı Galatasaray-Trabzonspor maçında olduğu gibi… İlk 10 dakikayı izleyince 90 dakikanın nasıl geleceğini çok rahat anladık… Trabzonspor, liderden 5 puan geride başladığı maçta sıkıntı, gerilim yaşayabilir, hatta panik yapabilirdi… Tam aksi oldu... Galatasaray başlangıçta acemi bir takım gibi panik yaptı, adeta eli-ayağı dolaştı… Trabzonspor bu dakikalarda, futbol anlayışıyla, sahaya yayılışıyla, Ekuban’ın katılımıyla, hücum gücündeki etkinliğiyle “ben bu maçı kazanırım arkadaş“ diye bağırıyordu... Kabul edelim ki “usta“; yani Sosa bu sezon gerçekten mükemmel işler yapıyor... Orta alanın “arı“ gibi çalışan Abdülkadir Brothers’ları futbolu iki yönüyle iyi oynuyorlar… Hem hücumda varlar, hem savunmada…

 

Cemal Ersen Milliyet

Trabzonspor ligde takipçi pozisyonunda ise, nedeni öne geçtiği maçların son bölümlerinde yediği gollerle yitirdiği onlarca puandır. Eksik rakibi karşısında Sosa’nın penaltısıyla avantajı ele geçirmesine rağmen, yine geri yaslanarak rakibe cesaret vermeye kalktı. Bedeli ağır olabilirdi. Tabii usta kaptanın arka direk fırsatçısı Novak’ı topla buluşturduğu 70. dakikaya kadar. Çek oyuncuyu mutlaka kadroda tutulmalı, milyonlar versen yeri kolay dolmaz. Ve Sörloth; her maçta farklı bir rolü var. Atıyor, attırıyor. Final golü müthişti. Bir saatten fazla on kişi oynamasına karşın, maçın her anını aynı hırsla soluyan Galatasaray, eşit koşullarda mücadele etseydi, belki de farklı bir hikaye yazıyor olabilirdi.

Haber Merkezi

Paylaş