havadurum

Yusuf Eroğlu - Karakuşi hesabı...

2198

Rahmetli Süleyman Demirel (Çoban Sülü), başlıktaki bu deyimi sık, sık kullanırdı. Bizim de konumuz futbol olduğuna göre, yapılan "Karakuşi hesabı" uygulamalarını anlatalım istedik. Öncelikle, bu "Karakuşi hesabı" nereden çıkmış. Oradan başlayalım. Eyyübiler zamanında (1171-1260) Suriye taraflarında yaşadığına dair rivayetler olan, dini bilgi cahilliği ve yolsuzluklarıyla nam salan,`Karakuşi Kadı` diye anılan bir Kadı varmış. Karakuşi Kadı, bir gün bir fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş. Bakmış ki, vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir Ördek var... Fırıncıya;"-Ben bunu aldım" demiş. Kadı`ya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen Ördeği paket yapıp, vermiş. Az sonra Ördeğin sahibi gelmiş:"-Hani bizim Ördek?" Fırıncı boynunu büküp;"-Uçtu" deyince, iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca, korkup kaçmaya başlamış... Gayrimüslim de peşinde kovalamaya... Fırıncı, bir duvardan atlarken, bilmeden öteki taraftaki hamile bir Kadın`ın üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kocası da, fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan Fırıncı`nın çarpıp. kolunu kırdığı Yahudi bir vatandaş da, kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler, hepsini yakalayarak, Karakuşi Kadı`nın karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş... Ördeğin sahibi: "-Bu adam Ördeği mi yok etti."Ördek Uçtu dedi".Şikâyetçiyim. Karakuşi Kadı, Fırıncı`ya sormuş: "-Ne yaptın bu adamın ördeğini?" Fırıncı:"-Uçtu" demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış:"" Ördeğin karşısında "Tayyar" yazılı. Tayyar "uçar" anlamına gelir; -O halde ördeğin uçması suç değil" diyerek fırıncının beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş... Onun şikâyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: "-Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkarırsa, o müslimin tek gözü çıkarıla..." Davacı, "Ne olacak şimdi?" diye sorunca, Karakuşi Kadı: "-Şimdi" demiş, "-Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız." Tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş. Fırıncı bu davadan da beraat etmiş. Karakuşi Kadı, çocuğunu kaybeden kadının kocasına "-Tamam"` demiş, "Senin karın kaç aylık hamile idi?" "-Sekiz aylık." Kadı Kara Kaplı deftere bakıp,"Derhal, Kadın - Fırıncı çiftleşip, bir çocuk yapıla" demiş. Böyle olunca, Kadın`ın kocası da, şikâyetini anında geri almış. Kadı dönmüş, kolu kırılan Yahudi`ye sormuş: "-Senin şikâyetin ne bre?" Yahudi ellerini açmış:"-Ne diyeyim Kadı efendi. Adaletinle bin yaşa sen emi!".Ne yazık ki, Futbol Federasyonu`nda, işler hep "Karakuşi Hesabı" ile yapılıyor. Disiplin yönetmeliğinde, kasti tekme atmanın cezası iki maçtır. Karakuşi hesabı yapılarak, ceza bir maça indiriliyor. Müsabakalarda Kural Hatası yapılıyor. Hemen Kara Kaplı deftere bakılıyor. Karakuşi hesabına göre, `Maç tekrarı yok` deniliyor. BAL Ligi, filan tarihte başlayacak denilip, müracaatlar alınıyor. Sonra, defalarca değiştiriliyor. Yirmiden fazla üst klasman hakemi varken, Karakuşi hesabı yapılıp, beş hakemle iş götürülüyor. Çok sevdikleri. Vaz geçemedikleri bir hakemin, yaşı dolduğu için, Karakuşi Hesabı yapıp,"Derhal. Yaş sınırı yükseltile" diye bir ferman çıkarıyorlar. Yükseltiliyor. Şimdi anladınız mı,"Karakuşi hesabı" nı. Bu vesile ile, Süleyman Demirel`i, rahmetle analım. Sağlıcakla kalınız.