havadurum

ZAMANA KARŞI

1985

Zamana Karşı filminin kültür ürünü olarak görülmesinin sebebi, günümüz toplumuna benzerlik göstermesi ve var olanı yansıtmasıdır. Kapitalist düzen üzerinden değerlendirme yapabiliriz. İnsanların maddi durumları ve yaşam süreleri bileklerinde yazan zamana bağlıdır. Zamanları, yani paraları bitince hayatları da bitiyor. Zengin bir yerde doğanlar ve yaşamlarını garanti altına alanlar ölümsüzlüğe ulaşıyor. Fakirler, zenginlerden zaman kazanmak için daima çalışıyorlar. Fakir olan insanlar belli bir emek gücü gösteriyorlar. Fakirler zenginlerin verdiği işlerde daima çalışır onların emrettiği ve dayattığı düzene göre bir hiyerarşi içerisinde yaşarlar, böylelikle belli bir zaman kazanırlar. Kazandıkları zamanı ise yapmış oldukları tüketim sonrası zenginlere geri verirler. Zenginler, fakirlerin zamanlarını çalarken bunu en iyi tüketim arzusu ile yapmaktadırlar. Kimsenin eşit olmadığını görüyoruz. Eşitliğe çok ters bakıyorlar. Zengin ve fakir arasında bir ayrım olması gerektiği düşünülüyor. Fakir hep çalışır, zengin ise hep kazanır. Tam anlamıyla bahsettiğimiz kapitalist sistemi anlatmaktadır. İki sınıf yapısını görüyoruz ezen ve ezilen. Zengin daha fazla kazanması için, alt tabakada olan insanları ezer. İşçiler, mesaiye kalarak zaman kazanıyorlar, zaman günümüzde paraya denk geliyor. İşçi sınıfı üretirken, kendisini tüketiyor. Uygarlığın yok etmeye çalıştığı bir sınıf var. Moris`in de belirttiği üzere uygarlık gücünü sessiz sınıftan alıyor. Toplumsal eşitsizliklerin temelinde gelire dayalı eşitsizliklerin olduğunu söyleyebiliriz. Burada bahsettiğimiz gelir, zaman üzerinden anlatılmış. Film bize kapitalist sistemi yenemeyeceğimiz daima ona boyun eğmemiz gerektiğini aşılıyor. Marx`ın sınıf ve tabakalaşma yaklaşımı bulunuyor Marx, baskı yapanlar ve baskıya maruz kalanlar olarak bölünmüş iki sınıf yapısı belirtmiştir. Bu kişiler üretim araçları mülkiyetine sahip olanlar ve olmayanlardır. İki grup arasında sınıf çatışması olduğu da gözle görülürdür. Film bize bunu açık bir şekilde gösteriyor. Alt sınıf gettolarda yaşarken, fazla zamanları olmadığı için ölümle karşı karşıya kaldıklarını söyleyebilirken, üst sınıfın hiç bitmeyecek zamanı olması bununla birlikte mal mülk oranının ölçüsüz olduğunu söyleyebiliriz. Marx`ın sınıf kuramının temelleri, kapitalizmin gelişmesine dair analizlerde bulunmaktadır. Sanayileşme hareketi ile bir yandan, burjuva (İşveren, zengin, kentli) sınıfı doğarken, öte yandan gelişen sanayi ile rekabet edemeyecek başkalarının yerine çalışan proletarya (alt sınıf) doğmuştur. Filmde de gördüğümüz üzere sömüren ve sömürülen iki sınıf var, üst sınıf alt sınıfın emek gücünü, zamanını çalıyor. Tabakalaşma üzerinde durabileceğimiz çokça açıktır. Tabakalaşma ise siyasi ve ideolojik eşitsizlikler ya da farklılıklar temelindeki, sosyo-ekonomik konumları üzerinde durur. Kültürel çalışmalar açışından değerlendirdiğimizde şu çok açıktır, semiyolojik ögeler var. Semiyoloji, Ferdinand de Saussure`un öne sürmüş olduğu gösterge bilimdir. Filmden gösterge ve gösterilen örneği verecek olursak, bileklerinde bulunan zaman çizelgesi gösterge olduğunu söyleyebiliriz. Gösterilen ise bileklerinde bulunan zaman diliminin ne amacı taşıdığı bize ne ifade ettiğidir. Yani kollarında bulunan zaman aslında onların bulunduğu sınıfı ifade ediyor, gelir durumlarını ve ne kadar yaşam süresi olduğunu gösteriyor. Günümüzde sisteminde de bu böyledir. Üst sınıf olarak adlandırdığımız kesim çok iyi yaşam standartlarına sahip iken alt sınıf azla yetinmek zorundadır. Üzerinde durmuş olduğum Zamana Karşı sinema filmini metodolojik anlamda, eleştirel olarak inceleyebiliriz. Filmin sonunda bu sisteme karşı gelemeyeceğimizi ifade eder. Gündelik hayatla benzerlik gösterdiğini dile getirebilirim, böylelikle bazı şeyleri sorgulamamıza neden olur.