Çanakkale’de yerel seçim hazırlıkları devam ederken EMEP Çanakkale Belediye Partisi Belediye Başkan Adayı Sevim Kırnıç, yerel seçimlerde mücadelesini sürdürüyor. EMEP'li Kırnıç "Yerel seçimlerde yönetimin halkla beraber yapılması gerektiğini düşünüyoruz " ifadelerini kullandı.
Çanakkale’de yerel seçim hazırlıkları hız kesmeden devam ediyor. Siyasi partiler, seçim sürecinden önce projeleriyle halka yapacaklarını anlatırken, bir yandan da gezerek Çanakkale’ye neler katacaklarını anlatmak için mücadele ediyorlar. Emek Partisi (EMEP) Çanakkale Belediye Başkan Adayı Sevim Kırnıç, Gazetemiz Çanakkale OLAY’a projeleri hakkında bilgi verdi.
Emekli öğretmen olan Sevim Kırnıç, aynı zamanda uzun süredir örgütlü mücadelede yıllar boyunca isminden bahsettiriyor. Kendisinden bahseden Kırnıç “Emekli öğretmenim 2-3 yıl önce emekli oldum. Örgütlü olmanın ne denemek olduğu bilen, örgütlü olmanın bilincinde olan bir adayım. Örgütlü yapılar olduğu sürece daha çok sınıf mücadelesi verebiliyoruz, sorunları daha çok ifade edebilme olanağına sahibiz” ifadelerini kullandı.
Çanakkale Belediye Başkanlığı için adaylığını açıklayan adaylar, Çanakkale’nin sorunlarını da ele alıyor. Bu soruların neler olduğunu, neden adaylığını koyduğunu açıklayan Sevim Kırnıç “31 Mart seçimleri için gün sayarken; bu kentin artan hayat pahalılığı, enflasyon, yoksulluk, işsizlik, barınma sorunları gibi bir yığın sorunu var. Ülke genelinde bu sorunlar hakim. 1 Nisan’dan sonra gelecek zamlarla yaşam koşullarımızın daha çok kötüleşeceğinin bilincindeyiz. Bir yıl önceki genel seçimlerin ardından gelen zamların hepsini gördük. İşçilere, emekçilere verilen ücretlerin yeterli olmadığını, neredeyse açlık sınırında bir yaşama zorlandığını görüyoruz. Bu noktada yerel yönetimlerin de payı var” dedi.
Asgari ücret ve enflasyon gibi konuların merkezi yönetimle ilişkili olsa da yerel yönetimlerin de bu konularda sorumlulukları olduğunu hatırlatan EMEP Belediye Başkan Adayı Kırnıç, “Örneğin; ulaşım sorunu, su sorunu, çöp sorunu var. Bunlar yerel yönetimlerin sorunu. İşçi sınıfları örgütlenemediği için kendi hak taleplerini dile getiremiyorlar. Temizlik, geri dönüşüm, kadın sorunları, çocuk sorunları, ulaşım, kreş sorunları yerel yönetimlerin çözmesi gereken problemler. Biz bunlara baktığımız zaman ‘Neden aday olmayalım?’ dedik. Biz de EMEP olarak, bu kentin yaşayan bireyleri olarak ‘Neden kendi kendimizi yönetme hakkına sahip olmayalım?’ diyerek aday olalım dedik” sözlerine yer verdi.
Çanakkale halkının yaşadığı sorunların başında gelen ulaşım sorunu gibi sorununa değinen Kırnıç çözüm önerisi olarak, “Çanakkale’nin birinci sorunu ulaşım. Bunu kime sorarsanız sorun, söyleyecektir. Ulaşıma birinci sorun olarak baktığımız zaman, hem çok pahalı hem de istenildiği zaman otobüse binilmiyor. Öğrenci kenti olduğu için öğrenciler bu konuda çok sıkıntı yaşıyorlar. Bu öğrencilerin çoğunluğu dar gelirli ailenin çocuğu. Barınma, beslenme ve sosyal hayata girebilmeleri için paraya ihtiyacı var. Ailelerinden gelen paranın bir kısmını ulaşıma harcıyorlarsa bu çocuk daha çok sıkıntı yaşıyorlar. Kentin diğer sakinleri için de aynı şey geçerli. Mesai saatlerinde otobüsler tıklım tıklım oluyor ve insanlar sıkıntı yaşıyorlar. Ulaşım sorununu çözerken de öğrencilere, dar gelirlilere, emeklilere ve küçük çocuğu olan annelere ücretsiz olmasına yönelik bir planımız var. Bunun için de ‘Bütçemiz yetecek mi?’ deniliyor. Bütçe yeter. Merkez yönetimden gelen bütçe olmadan da çözülebilir. Yeter ki şeffaf olunsun. Düzenli ve doğru yerlere harcanırsa sorun çözülür” diye konuştu.
Konut problemi Çanakkale’nin bir diğer sorunu arasında yer alıyor. Kira fiyatlarının yüksek olması ve imar alanının kısıtlı olması; konut sorununa davetiye çıkartan en büyük nedenlerden bir tanesi. Kentin ikinci en büyük probleminin konut - barınma sorunu olduğunu ifade eden Kırnıç, barınma hakkının insan hakları sorunu olduğuna dikkat çekti. EMEP’li Kırnıç aynı zamanda da konut sorunun sınıfsal olduğuna dikkat çekerek, “Konut sorunu Çanakkale’de bakıldığı zaman büyük bir sorun. Tarım arazilerinin hemen hemen hepsi konuta açılsa da yine konut sorunu bulunuyor. Aslında yokluktan değil, pahalılıktan biraz da. 1+1 artı evi bile sırf denize yakın diye 55 bin fiyat verildi. Bunu öğrenciler açısından bakıldığı zaman korkunç rakamlar. En düşük en ücreti 8 bin liradan başlıyor o da ne kadar sağlıklı tartışılır. Bu konut sorunun başlı başına çözülmesi gerekiyor. Belediyelerin öğrencileri ev sahipleriyle muhatap etmemeleri için öğrenci yurtlarının sayısını arttırmak zorundalar. Belediyeler yurt sayısını arttırırsa öğrencilerimiz çok rahatlıkla kalabilirler. Sadece öğrencilerin değil, emekliler, emekçiler de asgari ücret alan vatandaşlar da kira ödemekte sorun yaşıyor. Emeklilerin aldığı ücret ortada, emekliler kira ödemekte sıkıntı. Sağlıklı beslenmeye, beslenmeye, doğal gaza bütçe ayıramıyor. Bütün bunların çözülmesi gerekiyor. Bu bizim kentimiz için çok önemli bir sorun” ifadelerini kullandı.
Çevre kirliliği de insan sağlığını önemli ölçüde etkili etkiliyor. Çöplerin zamanında alınmaması, konteynerlerin temizlenmemesi halk sağlığını etkilediği gibi aynı zamanda da görüntü kirliliği oluşturuyor. Çanakkale’deki çöp sorunu hakkında konuşan Kırnıç “Çöp başlı başına sorun, Belediye çöpleri özel şirketlere verdiği için ne kadar temizlenebilir? Çöpler düzenli alınmıyor. Konteynerlerin temizlenmesi, ilaçlanması, sivrisineğin, bakterilerin oluşmasına ve görüntü kirliliğine neden oluyor. Bunun önünü bir şekilde almak gerekiyor” sözlerine yer verdi.
Bu sene ittifak olmak yerine tek başına adayını çıkartan EMEP, Çanakkale’de Belediye Başkanlığı için mücadele ediyor. Önceki dönemdeki süreçlerinden ve bu seneki adaylıklarından bahseden Sevim Kırnıç “Biz EMEP partisi olarak genel seçimlerde de ittifaklar olarak seçimlere girdik. Dönem dönem sol sosyalist partilerin bir kısmıyla ittifaka girdik. Çanakkale boyutuna bakarsak, biz burada ittifaklarla aday çıkarmadık. Son zamanlarda bunun çok doğru olmadığını gördük. Çünkü devasa sorunlar var. Bu sorunların çözülebilmesi için yerel yönetimlere kitlelerin nasıl olması gerektiğini, nasıl denetlenmesi gerektiğini anlatmamız için aday çıkarmamız gerekiyor. Yerel yönetimler tek seçildikten sonra bırakılmamalıdır. Bunun için demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgüleri, sendikalar, mahalle meclisleri kendi meclisini oluşturmalı ve yerel yönetimleri denetilmeli, şeffaflaştırılması gerekiyor. Belediye bir yere yatırım yaptığında hangi ihaleyle nereye yaptığını, ne kadar ranta açıldığı, doğa katliamına ne kadar yer verildiğini bizim de kentte yaşayanlar olarak müdahil olabilmemiz için yolunu açabilmek için, yerel yönetimlerde halkın ne kadar katılımcı olabildiğini anlatılmak için tek aday olarak aday olduk. Ve seçilirsek bizim hedefimiz; mahalle meclislerini oluşturmak, inançlar, engelliler meclislerini oluşturmak. Çünkü engellilerin de sorunu var. Yerel seçimlerde yönetimin sadece merkezin yönetiminde değil, halkın yönetiminde olması gerektiğini, iletişimi merkezle değil halkla yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden de aday olduk” ifadelerini kullandı.
(ESRA GÜLLER)
