havadurum
Esra Güller

esragullerx@gmail.com

Her yıl olduğu gibi, Atatürk’ün anısına sokaklarda yandı özgürlük meşaleleri…

Her 10 Kasım’da olduğu gibi, bu yıl da aynı hüznü yaşadık hep beraber. Ulu Önderimizi, kalplerimizde yaşatmaya devam ederken, cadde ve sokaklarda tüm görüntüler bir kez daha gösterdi bizlere onun izinin silinmeyeceğini. Bugünün yalnızca bir yas olmadığını bilerek, andık bu hüzünlü günü. Cumhuriyet’e sahip çıkan, onun bilincinde olan her vatandaş gibi, Atatürk’ün ve kahraman şehitlerimiz adına bir kez daha yaktık özgürlük meşalelerimizi…

3463

10 Kasım, çoğu kişiyi duygulandıran ve özlem dolu bir gün olarak geçiyor hafızalarımızdan. Bize Cumhuriyetimizi ve özgürlüğümüzü armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için yollara dökülürken çalan siren sesi 85 yıl öncesinin hüznünü yaşatıyor yeniden. 7’den 70’ye her vatandaş, Atatürk’ü anmak için takım elbiseleriyle, özel kıyafetleriyle dışarıya çıkarken Ata’sını 85 yıldır andığı gibi yeniden anıyor.

Tüm 10 Kasım’larda olduğu gibi bu 10 Kasım da hüznü içinde barındırıyor. Bir buruklukla andığımız 10 Kasım, her seferinde olduğu gibi insanların yüzünde hafif bir üzüntüyle karşılaşıyor. Sokaklarda, evlerde bayraklar yerini alırken Atatürk’ün anısına milyonlarca vatandaş, 9’u 5 beş geçe aynı anda saygı duruşunda duruyorlar. Her gün saygı duyduğumuz gazilerimiz, törenlerde yerini alırken onların omuzlarında taşıdığı gururlu yükü sırtlanıyoruz hep beraber. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında coşkuyla kutladığımız bayram yerini Türklerin Ata’sı olarak adlandırdığımız liderimizi kaybedişimizin hüznünü hep birlikte yaşıyoruz bu günde…

Gazilerimiz, törenlerde ön sıralarda yer alırken, küçük çocuklar da gözlerinde mutlulukla izliyorlar onları. Çocuklarımız gazilerimizi gülümseyerek karşılarken karşımıza renkli görüntüler çıkıyor. Gazilerimiz çocuklarımızı aynı mutlulukla karşılıyor. Birlikte yaşadığımız bu yaslı günde Atatürk’ün unutulmadığını ve unutulmayacağını bilmek, tüm vatandaşları aynı duyguda birleştiriyor adeta… Tüm 10 Kasım’ların aynı özlem ve minnetle yaşanacağını bilmek, Atatürk’ün izinin silinmeyeceğini hatırlatıyor bizlere.

Ülkesi için canını vermiş şehitlerimizi bu günde anarken, aynı anda 10 Kasım’ın birleştirici bir gün olduğunu da bir kez daha anlıyoruz böylece. Her 10 Kasım’da yaşadığımız gibi, sokaklarda, caddelerde birleşiyor, aynı saatte uyanıyoruz. Aynı saatte bağımsızlığımızın simgesi olan İstiklal Marşı’nı gururla okurken, yanan meşalelerde aynı ateşi paylaşıyoruz. Biraz hüzünle, biraz yüzümüzde gülümsemeyle yaşanılan bu kutlu gün, bize birçok şeyi hatırlatıyor. Farklı düşüncelerimize, farklı kimliklerimize rağmen Atatürk için birlikte yürüyoruz. Bu yüzden bu kadar özel ve güzel. Her 10 Kasım’da aynı hüznü paylaşsak bile bir bütün oluyoruz.

“Elbet bir gün, beni unutturmaya çalışanlar olacaktır. Fakat Türk Gençliği buna izin vermeyecektir” sözünün doğruluğunu bir kez daha hatırlatıyor Atatürk bizlere.

29 Ekim kutlamalarında posterlerde yer verilmeyip, unutturmaya çalışanlara rağmen yine de biliyoruz ki, Atatürk izi silinecek bir lider değildir.

Bizler, Atatürk’ün izinden giden nesil olarak, arkamıza aldığımız gazilerimizle Atatürk’ün adını her zaman, her an hatırlatacağız.