yandexmetrikacounter
"Bir an önce kış saati uygulamasına geçilme | Çanakkale Olay

"Bir an önce kış saati uygulamasına geçilmeli"

Enerji Bakanlığının enerjide tasarruf edileceği gerekçesi ile kış aylarında da yaz saati uygulamasına devam edileceği belirtilmesinin ardından bu yıl ilk defa gerçekleştirilen uygulama birçok kesim tarafından tepki ile karşılanmıştı. Yaz saati uygulamasından en çok etkilenenler ise, karanlıkta okullarına gitmek zorunda kalan öğrenciler oldu. Eğitim-Sendikaları, yaz saati uygulaması nedeni ile öğrencilerin mağdur edildiğini ve Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yapılan araştırmanın da gösterdiği gibi, uygulamanın daha fazla enerji tüketimine neden olduğunu ifade ederek, bir an öne kış saati uygulamasına geri dönülmesi gerektiğini ifade ettiler.

1016

 Enerji tasarrufu yapılacağı gerekçesi ile Enerji Bakanlığı tarafından kış aylarında da yaz saati uygulamasına devam edilmesi üzerine, hükümetin yaz saati uygulamasına devam etmesi ülke genelinde tepki görmeye devam ediyor. Sabah erken saatlerde başlayan dersleri nedeni ile okula gitmek için hava aydınlanmadan yollara düşen öğrenciler nedeni ile hükümetin çeşitli öneriler getirmesi, yaşanılan olumsuzlukları çözemiyor. Son olarak Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yapılan araştırmada, yaz saati uygulamasının devam etmesinin daha fazla elektrik tüketimine yol açtığını göstermesi üzerine, bir çok kesimden hükümete yaz saati uygulamasının devam etmemesi yönünde çağrı geliyor. Yaz saati uygulamasının devam etmesi nedeni ile uygulamadan en çok sabah hava aydınlanmadan, karanlıkta okula gitmek zorunda kalması da eğitim sendikalarının tepkisine neden oluyor. Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamanın ardından eğitim sendikaları bir kez daha hükümete uygulamadan vaz geçilmesi noktasında çağrıda bulundular. Konu ile ilgili gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklamada bulunan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş ve Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, uygulamanın enerji firmalarının kar oranlarının arttırılması amacı ile gerçekleştirildiği amacının ortaya çıktığını ve bilimsel verilerden uzak uygulamadan bir an önce vaz geçilerek, kış saati uygulamasına geçilmesi gerektiğini belirttiler. 

 
Eğitim sendikalarının konu ile ilgili görüşleri şöyle:
Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş: Türkiye’de yaz saati uygulamasının devam etmesi ile ilgili Enerji Bakanlığı tarafından verilen öneri ile gerçekleştirilen uygulamanın foyası ortaya çıkmış oldu. Enerji tasarrufu yapılacak maksadı veya düşüncesi iddiası ile bu uygulama gerçekleştirildi. Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yapılan araştırmada görüldü ki, son Kasım ve Aralık ayında daha fazla elektrik tüketildiği ve enerji firmalarının en çok kar elde ettiği aylar olmuş. Bu uygulamanın birilerinin cebini doldurmak, birilerine para kazandırmak maksadı ile yapıldığı ortaya çıkmış oldu. Bakanlık, vatandaşların tepkisi sonucunda bu konu ile ilgili değerlendirme yapacağını belirtmişti. Ama görüldü ki, bakanlık saatleri geri almak yerine, okul saatlerinin geç başlatılması önerisinde bulundu. İl Valilerine gelen yazıyla birlikte Valiler bu konu ile yetkilendirildiler, ama her hangi bir adım atılmış değil. Okul çağındaki küçük çocuklar, cami imamlarından önce uyanıyorlar ve karanlıkta okula gidebilmek için yollara düşüyorlar. Eğitim-İş olarak bu durumu kaygı verici olarak görüyoruz. Çocuklar ilk ders saatlerinde hala uykularından uyanamamış, karanlığın etkisinde kalarak ders yapmaya çalışıyorlar. O saatlerde sokak lambaları, okul lambaları, ev lambaları, araçlar çalışmak zorunda kalıyor. Bu da hem çevre kirliliğine, hem enerjinin daha fazla kullanılmasına yol açıyor. Akıl var izan var, ama bizim ülkemizde kar marjı ve piyasalaşma düşünüldüğü için, birilerinin sürekli olarak kar ettirilmesi amacı güdülmesi nedeni ile maalesef insan odaklı proje ve düşüncelerin ortaya çıkarılmasına odaklanmıyorlar. Eğitim-İş olarak burada iki farklı niyet olduğunu düşünüyoruz. Birincisi, enerji firmalarının, çeşitli enerji şirketlerinin karlarını arttırmak, enerjinin fazla kullanılmasına teşvik etmek amacı olduğunu düşünüyoruz. İkincisi de, çocukların tam da sabah ezanı vaktinde uyandırılarak, dinselleştirme ve gericileştirilme ile ilgili kötü niyetli bir düşünce olduğunu düşünüyoruz. Yoksa bugüne kadar süre gelen bir uygulamanın durup dururken böyle bir restleşme ya da böyle bir kararla insanların mağdur edilmesinin altında başka neden göremiyoruz.  Yaz saati uygulamasının devam etmesi nedeni ile bir de Türkiye dünyadaki diğer ülkeler ile uyumunda bir sorun yaşıyor. Uluslararası finans merkezleri ile iş yapanlar, yaşanan saat farkı nedeni ile yatırım ve banka işlerinde sorunlar yaşıyorlar. Yani bu uygulama Türkiye’deki finans sektöründe de olumsuzluklar yaratıyor. Bu konu ile ilgili devlet yetkilerinin düşünüp, bu konuya bir çözüm üretmeleri gerekiyor. Bizim önerimiz, derslerin başlaması için makul bir saat bulamıyorlar ise, mutlaka yeniden kış saati uygulamasına geri dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin dünya standartları ile bir an önce uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Söylenen tasarruf edeceğiz gibi sözlere inanmıyoruz. Eğitim-İş olarak ülkenin gittikçe dünyadan daha fazla soyutlandığını, tamamen farklı bir anlatışla yönetilmeye başlandığını, bunun arttık farklı bir noktaya geldiğini, günlük yaşamımızın etkilendiğini düşünüyoruz. Eğitim-İş olarak yapılan bu uygulamayı kabul emiyoruz. O karanlıkta okullarına gitmek zorunda kalan çocukların can güvenliklerini düşünmeyen, onlara korku yaşatanlar, halka iyilik yapmış gibi insanların karşısına çıkarlarsa hiç şaşmayız. Ama o çocukların yaşadıkları korkular ve endişeler, haklı korku ve endişeler. Yetkililerin bu durumu görerek, ona göre hareket etmeleri lazım. 
 
Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç: Eğitim-Sen olarak özellikle vurguladığımız, eğitimin laikliği ve buradan hareketle yaşamın her aşamasında laiklik ilkesinin savunulması gereklidir. Laiklik ilkesi özellikle inancın kişinin özel değeri olduğu, buradan hareketle toplumsal yaşamı, kamusal alanı planlarken inançlardan değil de, bilimsel verilerden doğru, hukuktan doğru hareket edilmesi gerekliliğini kılar. Çağdaş dünyada da buna göre hareket edilmektedir. Eğitim ve bilim süreci başta olmak üzere bütün topluma deyim olarak ifade etmek gerekirse, birlerinin kafasındaki şeriat mantığı oturtulmaya çalışılmakta, bir anlamda deli gömleği giydirilmeye çalışılmaktadır. Yaz saati ve kış saati uygulamalarında da durum budur. Çünkü özellikle bu tip konularda karar alınırken, bilimsel veriler ve araştırma sonuçlarından hareket edilmesi gerekir. Bu uygulamanın değiştirilmesi yerine, kış saati uygulamasına geçilmeyeceği söylendi, ama hangi bilimsel verilerden, hangi araştırma sonuçlarına göre hareket edileceği ifade edilmedi. Yalnızca böyle bir uygulama yapılacağı, genelde de değişik ortamlarda, daha doğudaki boylamların esas alınması nedeni ile doğudaki boylamların da Ortadoğu ülkeleri ve özellikle Arap ülkeleri ya da İslam ülkeleri ile ortak olduğu için bu tüp konular gündeme geldi. Karar alınırken de buna göre hareket edildiği dedikoduları gündeme geldi. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu tip konuların gündeme geldiğinde dedikoduların esas alınması düşünülemez elbette ki. Ama hükümetin herhangi bir karar alırken bilimsel ve ekonomik gerekçesini açıklamaması, bu konuda elbette ki soru işaretlerini çoğaltıyor. Çünkü hükümetin yaptığı diğer uygulamalarda da benzeri keyfi uygulamaları yaptığını görüyoruz. Bu konuyu elbette ki dedikodulardan hareket ederek değerlendiremeyiz. Böyle bir şeyi düşünmüyoruz ve düşünülmesinin de tuhaf olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bizim ülkemiz laik, demokratik, hukukun üstünlüğünü esas almış bir ülke. Bunlar Cumhuriyetin kuruluş değerleridir ve bilimin yol göstericiliği esas alınır. O halde bu hukuk üstünlüğü içerisinde seçilmiş bir hükümetin karar alırken ucunu boş bırakarak, olay üzerine dedikoduların yapılmasına yol açılmadan, bilimsel verilerden hareketle kararlarını alması gerekir. Konuyu buradan doğru değerlendirdiğimizde de, Elektrik Mühendisleri Odasının yaptığı, İTÜ’nün yaptığı çalışmalarda, alınan kararın tasarrufa değil, aksine israfa neden olduğu sonucu çıkmaktadır. Bu yine hükümetin karar alırken, aldığı kararı yine keyfi ya da siyasi gerekçelerle mi aldığı sorusunu akıllara getirmektedir. O nedenle bir an önce yapılması gereken şey, hükümetin aldığı kararın bilimsel gerekçelerini açıklaması gerekir. Ama bunu açıklayamıyorsa, gerçekten de Elektrik Mühendisleri Odası ve İTÜ’deki bazı hocaların yaptığı çalışmalardaki gibi, bu uygulama israfa neden oluyorsa, zaten ekonomisi batmış durumda olan ülkeyi bu alanda da batırmak, özellikle de enerjide dışa bağımlı bir ülkeyi bu şekilde daha da dışa bağımlı hale getirmek doğru bir tutum değildir. Bu nedenle bu uygulamadan bir an önce vaz geçilmesi gerekiyor. Biz bunu eğitim alnında da özellikle de 4+4+4 sürecinde de hükümete iletmiştik, ama yine bizi dinlemediler. Ama hükümetin bu aşamada artık dinlemesi gerekiyor. Hükümetin bir an önce bu uygulamadan vaz geçmesini ve bilimin yol göstericiliğindeki uygulamanın bir an önce uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. 
(Atilla Akın) 
Paylaş