havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

‘EDEP – ADAP…’

1540
        Değerli okurlarım, Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN’nın Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin FEYZİOĞLU’na“edepsizlik yapma!” diye bağırmasıyla başlayan tartışma ülke gündemini bir hayli meşgul edecek gibi görünüyor.
                                               ***
Nasıl Etmesin ki!
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşandı. Devletin A Protokolü önünde bir başbakan Cumhurbaşkanı’nı da iplemeyip tüm protokol kurallarını hiçe sayarak Danıştay salonunda bulunan herkese saygısızlık etti.. TV’lerden izlediniz.. Cumhurbaşkanı da onun arkasından tıpış tıpış gitti!
*(Demek ki Cumhurbaşkanı Başbakan’a bağlıymış, bilmiyorduk.. Bunu da öğrenmiş olduk!..)
Hiç kimse Başbakan’ın ‘şekeri yükseldiği’ için böyle davranmış olabilir gibi masallar anlatmaya kalkmasın.. O makama gelmiş insanlar nerede nasıl davranmasını bilmek zorundadır. Aslında her tür makam, o makama uygun tarz ve tavır ister.
Edep; kalpte, sözde ve fiilde olur. Edep; eline, beline, diline sahip olmaktır. Bu vazgeçilmez bir ilkedir. Bu ilke hangi makamda olunursa olunsun davranışların sınırlarını belirler. Tahammüllü ve saygılı olmayı adam olana adam akıllı öğretir.
***
            *Barolar Birliği Başkanı konuşmasının devamında… Van’da depremden zarar gören yurttaşlara ilişkin sözlerine ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle ‘nasıl bir Cumhurbaşkanı’ olması gerektiğini söylediği anda.. Başbakan’ın  “edepsizlik yapıyorsun! Yalan söylüyorsun!” diyerek çok aşırı tepki göstermesi, kelimenin tam anlamıyla hem konuşmacıya hemde orada bulunanlara saygısızlıktır. Başbakanın bu tavrı düşünce ve ifade özgürlüğüne açıkça bir saldırıdır-darbedir. Hukuk tanımazlıktır…
            Demek ki; “İleri Demokrasi (!)” de yaşarken Danıştay’ın kuruluşunun 146’ncı yıldönümünde böyle bir devlet skandalına tanık olmamız gerekiyormuş!
            17 – 25 Aralık operasyonları; Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunu ortaya çıkaran operasyonlar olarak ünlendi. Bizden istenen ne?!. Hem4 Bakanla ilgili rüşvet olaylarını EDEPSİZLİKolarak saymayacağız.. Hem de fezlekelerin TBMM’de okunmasını engelleyenleri, haramzadelerin marifetlerini komisyona havale edip örtme-aklama peşinde koşanları EDEPLİ SAYACAĞIZ!!!
            *Adeta, yolsuzluk ve rüşvet olaylarında da halka dayatılan tablo bu değil mi?
                                                           ***
            Sevgili Çanakkale OLAY okurları, oğluyla “oğlum evdeki paraları sıfırladın mı” konuşması yapanve oğlu Bilal Oğlanı Savcıya ifade vermeye göndermeyen biri nasıl oluyor da başkalarını EDEPSİZ ilan edebiliyor!?. Pes doğrusu!
            Yıllardır kendisi, ailesi ve haram havuzu oluşturanlarla ilgili yolsuzluklar karşısında suskun kalan ve ucu kendisine dokununca ‘cadı avı’ peşine düşerek mağduriyet edebiyatına sığınan bir başbakan asla Cumhurbaşkanı olmamalıdır. Danıştay’da ki EDEP-ADAP olayı açıkça göstermiştir ki Cumhurbaşkanlığı seçimi ülkemiz için yaşamsaldır.
            -Tüm muhalefet partilerine ve tüm yurtseverlere çağrımdır;Tüm Türkiye’yi laikiyle temsil edecek bir aday üzerinde uzlaşın… 3 Hazirana 20 gün kaldı!
            -Bir başka çağrım da Anayasa Mahkemesine; Hukukçulara böylesine saldıranlara ders niteliğinde bir karar çıkartın!
            *Örneğin; Şaibeli Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı oylarının yeniden sayılması ya da 1 Haziranda seçimin yenilenmesi kararını vermek gibi…!
SEVGİ, SAĞLIK VE DOSTLUKLA KALIN…