havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Turhan Narler'in anısına saygıyla...

Geçtiğimiz hafta, OLAY Gazetesi'nin imtiyaz sahibinin değiştiği kamuoyuna duyuruldu. Yani, gazetenin sahibinin değiştiğini öğrenmiş olduk. Bu değişikliği öğrenince, yıllar öncesine gittim ve OLAY Gazetesi'nin kurucusu rahmetli Turhan Narler'i anımsadım... Onunla tanışmamızı, ilişkilerimizi ve yine onun döneminde köşe yazısı yazmaya başladığımı anımsadım.

55203

 

 

 

Turhan Narler, TRT ve Cumhuriyet Gazetesi’nin Çanakkale temsilciliklerini yapmıştı. Gazeteciliği bilen bir insandı. Hatta şöyle söylemeliyim; Yerel gazeteciliğin zorluklarının ne olduğunu yakından bilen değerli bir gazeteciydi…

 

Turhan Narler, çizgisi olan, niteliği olan bir gazete yaratmak istemiş ve yerel basının tüm zorluklarına karşın büyük ölçüde bunu başarabilmişti…

 

Aşağı yukarı 40 yıl öncesinden söz ediyorum.

 

Türkiye gibi ülkelerde, niteliği, doğrultusu ve çizgisi olan ve yine gerçek anlamıyla, halkın haber alma hakkı genel perspektifi, ilkesi ve değerleri çerçevesinde bir gazetenin karşılaşabileceği zorlukları bilen ve bu zorlukları aşmayı ve yine bu değerler için mücadele etmeyi göze almanın zorlu yolculuğunun farkındaydı Turhan Narler… Bu çoğu kez bir Türkiye gerçeği olmuştur…

 

Dahası, bu gazetecilik işini, yerel düzeyde yapıyorsanız, zorluklar katmerli olarak karşınıza çıkar…

 

Çanakkale açısından kısaca söylersem; bu kentin son 35-40 yılı, diyebilirim ki, kentin sosyal hayatı açısından, tarihsel değerlerinin ve aslında bütün hikayenin yeniden üretilip rafine edildiği, demokrasinin ve demokratik değerlerin, kentin sosyal dokusuyla buluştuğu sendikal hareketlerin, kadın hareketlerinin ve nihayetinde Çanakkale’ye “Barışın kenti” nitelemesinin yakıştırıldığı bir dönemdi yaşanan…

 

Ve özellikle 90’lı ilk yıllardan başlayarak, OLAY Gazetesi, bu değişen, daha doğrusu demokratikleşerek gelişen kitle hareketlerinin ve kadın hareketinin ivme kazandığı o dinamiklerin bir parçasıydı…

 

Bir yönüyle o demokratikleşme hareketlerinin genişleyip yaygınlaşmasının ve hatta derinleşmesinin ve yine bu hareketlerin kendi yasallıklarını, meşruiyetlerini kazanmasının, saygın bir kültür oluşturmasının, etkili bir öznesi olma niteliğini hak eden bir çizgi izlemişti.

 

Belki şöyle söylemek daha anlamlı olabilir; bir gazetecilik kültürü yaratma konusunda, hak edilmiş bir itibarın ve emeğin de sahibi olmuştu…

 

İşte bu nedenlerle, gazetenin imtiyaz sahibinin değişikliği, bana Turhan Narler’i anımsattı ve Turhan Narler’in yarattığı OLAY Gazetesi’nin, kendi alanında bir kültürün gerçekleşmesine önemli katkıları olduğunu düşündürdü…

 

Geçmeden bir şey daha söylemeliyim; çizgisi, doğrultusu ve nitelikleri olan bir gazetenin yaşaması/yaşatılması, sadece onu çıkaranların değil, o kentin, demokratik ikliminin yaşamasından ve onun süreklileşmesinden sorumluluk duyan tüm çevrelerin bir görevi olarak kabul edilmelidir…

 

Gazete nasıl ki okuruna, geniş anlamda kentliye ve kent halkına karşı sorumlulukla yayın hayatını sürdürmeyi hedefliyorsa, demokratik bir kent isteyen kent halkının da gazetenin yaşamasına/yaşatılmasına karşı aynı ölçüde sorumluluk sahibi olması gereğini vurgulamalıyız…

 

Bu karşılıklı bir iletişim ve etkileşim sorunudur. Şimdilik yalnızca altını çizerek geçiyorum…

 

Benim OLAY Gazetesi ile ilişkim, bu genel perspektifi gözeterek oldu. O günlerde, yeni 90’lı yılların sonuna doğru, OLAY Gazetesi’nde yazmaya başladım. Daha sonraki yıllarda internet yayını da eklendi. Sanırım, 1000’in üzerinde köşe yazısı yazdım. Bir yerel gazetenin içinde bulunduğu koşulları da unutmadan, düşüncelerimizden ödün vermeden, küfür ve hakaretten uzak bir dil kullanma gayretinde oldum.  Çanakkale’nin ve ülkenin gerçekleri konusunda, sorunlara nasıl baktığımızı, düşüncelerimizi paylaşmaya çalıştık. Doğrusu, gazetenin imtiyaz sahiplerinden herhangi bir müdahalenin olduğunu anımsamıyorum.

 

Gazete, Turhan Narler’den başlayarak, toplumla kurmak istediği demokratik ilişkiyi, esas yön itibariyle kendi yazıp çizenlerine karşı da uyguladı diyebilirim…

 

Ayrıca, bugün açısından, OLAY Gazetesi, Türkiye’nin değişik illerinde, dahası Almanya ve Fransa gibi ülkelerde de okurları olan bir gazete durumundadır… 

 

Söylediğim gibi, 20 yılı aşkın bir süredir, OLAY Gazetesi’nin emeğine emek katmaya, çizgisine omuz vermeye gayret ettim.

 

Şimdi yeni imtiyaz sahibiyle yeni dönemi, tüm Çanakkale halkı gibi bizler de bekleyip göreceğiz…

 

Ne diyebiliriz; sürç-ü kalem olduysa, yerel basın vaziyetlerinin ahval ve şeraitindendir…

 

Bugüne değin yazılarımızı okuyan, ilgi duyan, eleştiren herkesin ayırdığı değerli zamana teşekkürler…

 

Burada bir uyarlama yaparak sözlerimizi sonlayalım; Ya seçenek bulacağız, ya da bir seçenek yaratacağız…

 

Herkese eyvallah…

 

Ve son cümlem; Gazetenin kurucusu ve Çanakkale basın hayatına değerli katkılar yapan Turhan Narler’in anısına saygılarımla, ışıklar içinde uyusun dileklerimi yolluyorum…