‘İkinizde’HAKLISINIZ!..
Değerli okurlarım, 17 gün sonra Mart 2019’a kadar belediyeleri kimlerin yöneteceğine karar vereceğiz. 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan bu yana medyaya yansıyan bazı ilginç özlü sözleri anımsatmak istiyorum.
***
Bu seçimler önceki yerel seçimlere benzemiyor. 10 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanlığı ve 12 Haziran 2015’te Genel seçimler yapılacaktır. Bu bağlamda yerel seçimlerin yaşamsal önemi yadsınamaz.. İşte tam da bu nedenle 30 Mart seçimleri, yaklaşık 11.5 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP için“devam mı-tamam mı!” niteliğindedir.
Başbakan R .Tayyip ERDOĞAN’IN 17-18 Aralıkta oğlu Bilal ERDOĞAN ile yaptığı iddia edilen telefon konuşmaları adeta ülke gündemine bomba gibi düştü. O günden bu yana da ‘tape’ler dur durak bilmiyor!.. Diğer oğul Burak ERDOĞAN’IN 6’ncı gemiciğini nasıl aldığına ilişkin ve AKP Grup Başkanvekili Nurettin CANİKLİ’NİN Başbakanın Özel Kalem Müdürü Hasan DOĞAN arasında geçtiği iddia edilen- Sayıştay’a ilişkin- ses kayıtları gündeme yeni düştü. Canikli’ye ait olduğu öne sürülen ses ne demiş?:
“- 2012 Sayıştay raporları iyi ki TBMM’ye gelmedi. Çünkü raporlar çok berbat..”
Hasan Bey’de karşılık vermiş: “- Sayıştay raporu meclise gelse bizi mecliste duman ederlerdi.”
Muhalefet partilerises kayıtlarıyla ilgili Başbakana şu haklı çağrılarını yapıyor:
“Siz ses kayıtlarına ‘montaj’ diyorsunuz.. Montaj olup olmadığını bağımsız teknik kuruluşlara test ettirin, halkımız gerçeği öğrensin…”
*Ne gariptir ki Başbakan bu çağrıya nedense yanaşmıyor!?.
CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU “Montaj değil, gerçeği kendisi de biliyor..” diyerek Başbakanı köşeye sıkıştırmayı başarıyor.
ÖZLÜ SÖZLER(!):
- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri IŞIK ‘tape’ler için “hissetim montaj!” diyor.
- AKP’li TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan KUZU “Doğru olsa bile inanan olmaz!”
- AKP İstanbul Milletvekili Metin KÜLÜNK “17 Aralık operasyonu, bireylerin günah işleme özgürlüğüne darbedir!” diyor.
- Havuz gazetelerinden Star yazarı Fehmi KORU “Hiç zorlamayın. İ-nan-mam! İsterseniz ‘saf’ deyin bana, isterseniz başka sıfat takın; bu tavrımın değişeceğini sanmıyorum. Tayyip Erdoğan gibi biri harama el uzatmaz; diyelim Şeytan’a uydu, onun gibi biri, günahına çoluk çocuğunu ortak etmez…”
(Yukarıda ki özlü sözlerin sahipleri zekamıza hakaret ediyorlar! Önce bu durumu saptayalım..)
***
*3.5 yıl AKP Hükümetinde Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunan ve sonra istifa eden Abdüllatif ŞENER’İN Başbakan hakkındaki sözleri:
“Ben Tayyip Bey’in ciğerini bilirim. Öyle ekonomiden falan anlamaz. Toplantılara katılır, havaya konuşur gider… Geri kalan zamanını, kim ne kadar para gönderecek, kim hangi ihaleyi alacak, onun takibi için harcar…”
(Bilmiyorum, acaba Başbakan bu sözler için Abdüllatif Bey’i mahkemeye vermiş midir?)
Sayın A. Şener’in sözleri, bana Türk Tiyatrosunun batılı anlamda kurucusu olarak kabul edilen Muhsin ERTUĞRUL’UN yıllar önce dillendirdiği şu özlü sorusunu anımsattı;
“Beyninden şu para ihtirasını, zenginlik deliliğini, şöhret aptallığını ve kendini beğenme budalalığını çıkar. Ondan sonra seni tanıyalım. Bakalım kaç gram geliyorsun?”
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, yalana, talana, ranta, hırsızlığa “HAYIR”demek için 17 gün kaldı.“Hırsız vaaar!” haykırışlarına kulaklarını tıkayanlarda utanma duygusu var mı? Merak ediyorum. Bir toplumda hırsızlıkyapanlar kadar, hırsızlıklara seyirci kalanlarda suçlu değil midir?
Oy Sandığı yaklaştıkça paraleller nasıl atışıyor!!!
Başbakan Erdoğan Fethullah Hoca’ya diyor ki; SİZ HAİNSİNİZ..
Fethullah Hoca’da Başbakan’adiyor ki; SİZ HIRSIZSINIZ…
*Ben de diyorum ki: ‘İKİNİZDE’ HAKLISINIZ!..
